Haberde, fotoğraftaki görüntü ayrıntısıyla anlatılıyor ve muhabirin adı da veriliyor.
Cumhuriyet Dergi Yayın Yönetmeni İpek Çalışlar, Kazete Yazı İşleri Müdürü Berrin Delikçi, Medya FM Yayın Yönetmeni Makbule Efe ve gazeteci Hacer Yıldırım Foggo; fotoğrafı "medyanın ne kadar erkek olduğunun bir kanıtı" olarak değerlendirdiler.
Çalışlar, Hürriyet'in tutumunu "taciz" olarak nitelendirirken; Delikçi, "Kendi meslektaşına bunları yapan bir insandan diğer kadınlara nasıl bakmasını bekleriz?" diye sordu.
Efe, "Hürriyet gazetesinin muhabiri, editörü ve yayın yönetmeni aracılığıyla, meslek etiği gölgeleniyor" derken, Foggo, gazetecilerin içinde bulundukları çalışma koşullarına ve "rekabet anlayışının" habercilik etiğini zedelediğine dikkat çekti.
Çalışlar, Delikçi, Efe ve Foggo, tepkilerini şu sözlerle dile getirdiler:
Çalışlar: Fotoğrafı yayımlamak "taciz"dir
Bu fotoğraf gazetelerin erkek yayın organı olduğunu kanıtı. Kadın meslektaşının donunu fotoğraflamak ciddi bir cüret. Bunu gazete sayfasına basmak ise, sanırım "taciz" fiiline uygun düşüyor. Baskın erkek görüşünü eğitip, öğütüp un ufak etmek zorundayız.
Fotoğrafı çekenin ve yayımlayanın yanıbaşındaki kadınlar ne yapıyor acaba? Çözüm olarak string don ve düşük belli pantolon giymekten vaz mı geçecekler? Soruşturmayı yaptığınız için teşekkürler... Erkekleri terbiye etmenin biri yolu da bu olmalı..
Delikçi: Meslektaşına bile bunu yaparsa...
Bu fotoğraf, Hürriyet gazetesinin kadın muhabiri de cinsel obje olarak gördüğünü gösteriyor. Foto muhabir de, sayfa editörü de, genel yayın yönetmeni de "kadına değil, kadının bir yerlerine" bakmaya çalışıyor. Uluslar arası bir konferansı bile magazin boyutuyla düşünen, çok iğrenç bir tutum...
Erkeğin kadına bakışını yansıtan bu tutum, etik açıdan da çok yanlış. Fotoğrafı çeken ve yayınlayanlar, kendi meslektaşlarını bile zor durumda bırakmaktan çekinmiyor. Çok utanç verici. Ama erkek, hangi meslekten olursa olsun kadına hep aynı gözle bakıyor. Kendi meslektaşına bunları yapan bir insandan diğer kadınlara nasıl bakmasını bekleriz?
Efe: Meslek etiği gölgeleniyor
Kadın bir meta, istismarın aracı. Eşitsiz koşullarda varlığını sürdürmeye çalışıyor. Onun her yanı, son derece iğrenç bir biçimde kullanılıyor. Hürriyet gazetesinin tutumunu kabul etmek, yayıncılık anlayışının bir parçası olarak algılamak mümkün değil. Hürriyet gazetesinin muhabiri, editörü ve yayın yönetmeni aracılığıyla, meslek etiği gölgeleniyor.
Foggo: Haber haber değil...
"Haber" 'Avrasya Açısından Kıbrıs ve Irak'
Haberin içeriği: Aleksandr Çernişev'den görüş almak için yarışan muhabirler ve B.G adlı gazetecinin iç çamaşırı. Yani haber değil.
Habere göre muhabirler Çernişev için yarışıyorlar; ama Çernişev'in ne dediğine ilişkin tek satır yok. Çernişev'in ne dediğinden çok bir gazetecinin iç çamaşırını gösteren fotoğrafı yakalamak daha önemli onlar için.
Artık bu tür "gazeteciler" haberlere haber için gitmiyor. Hepsi birbirini rakip olarak görüyor; hepsi birbirlerini atlatmak derdinde; hepsi gittikleri her haberin "skandal", "şok", "sansasyon" olmasını istiyor. Buna göre sorular soruluyor, fotoğraflar çekiliyor. Karşısındaki masada oturan gazeteci arkadaşıyla bile rekabet halinde çalışan gazeteci, gazetesinin rekabet ettiği başka gazeteyi, TV'yi tartışmaz bile...
Gazetecinin gözü, "rakibinden" başka bir şey görmüyor. Artık, en en "skandal", en "sansasyon" haber yazılır; en en "çıplak" fotoğraf çekilir... Şefi, amiri öyle istiyor. Haberini yaptığı; belki de çok az maaşla, kendisi gibi sendikasız, sigortasız koşturan meslektaşı da olsa, elinden-gözünden kurtulması şansı yok.
Basacak deklanşöre, sabah da eli-yüzü kızarmadan, çektiği fotoğrafı arkadaşlarına gösterip dolaşacak ortalıkta...
Hürriyet yazı işleri toplantıdaydı
Habere tepki gösterenler, sabah saatlerinden itibaren Hürriyet gazetesini aradılar. Gazete yönetimi, gazetenin Internet baskısından fotoğrafı geri çekti. Biz de, açıklamalarını öğrenmek için Hürriyet gazetesini aradık.
Gazeteden "bianet"e yapılan ilk açıklama, fotoğrafın bir "mutfak hatası" olduğu ve akşam saatlerinde "yanlışlıkla" yayınlandığı yönündeydi. Ancak, haberin Ankara gazetelerinde de aynı şekilde yer aldığını öğrenince, Hürriyet'in yazı işlerinden yetkililere ulaşmaya çalıştık.
Hürriyet'in Yazı İşleri Müdürleri arasında adı geçen tek kadın gazeteci olan Neyyire Özkan'a da, haberin yayınlandığı sayfanın editörü olan Ayça Aktan'a da ulaşamadık. Hürriyet gazetesi Okur Temsilcisi Doğan Satmış ise, kendisine ulaşmaya çalıştığımız saatler boyunca toplantıdaydı. (BB)