Kıbrıslı gazeteciler Ergenekon soruşturmasının Kıbrıs ayağını tartışıyor. Kıbrıs gazetesinde Hasan Hastürer, bugünkü yazısında Ergenekon soruşturmasının Kıbrıs ayağının eksik kalmaması gerektiğini söylüyor:
"Ortada ciddi iddialar var bu soruşturma yargıya yara vermeden sürdürülüp sonuçlandırılmalıdır. Türkiye'de yer altı bağlantılı ne olmuşsa bir ucu mutlaka Kıbrıs'tan geçti. Ergenekon soruşturması da Kıbrıs ayağı eksik asla temize çıkamaz. Ancak Kıbrıs'ta tutuklama yapıp soruşturmayı ileri götürmek Türkiye kadar kolay değil. Soruşturma Kıbrıs'a yönelmediği sürece Türkiye'deki operasyonları iç politik hesaplaşmanın parçası olarak göreceğim."
Ünal Fındık'ın Yenidüzen gazetesinde bugün yayınlanan yazısının başlığı "12. dalga Kıbrıs'a mı?"
Fındık, Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Muzaffer Tekin ve Semih Tufan Gülaltay'a, yine aynı soruşturmada gözaltına alınan gözaltına alınan Sinan Aygün'e KKTC kimliği verilmesini, emekli general Levent Ersöz'ün gözaltına alınmadan önce Kıbrıs'a kaçmayı planladığını, dün (22 Ocak) gözaltına alınan Türk Metal İş Başkanı Mustafa Özbek'i "Kıbrıs'ta tanımayanın olmadığını" yazıyor.
Fındık'ın yazısından bazı bölümler şöyle:
Önce Türkiye'de kurulan "Özel Harp Dairesi"ne bakmak gerekir. Özel Harp Dairesi 2. dünya savaşından sonra sözde Sovyet yayılmacılığına karşı ABD'nin Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde değişik isimlerle kurdurduğu yeraltı teşkilatlarının Türkiye'deki ismidir. Bu İtalya'da Gladio olarak isimlendirildi.
(...)
Özel Harp Dairesi emekli Binbaşı İsmail Tansu'nun yayınladığı “Aslında hiç kimse uyumuyordu” isimli kitabında tanımlanıyor. (...) Tansu bu kitapta Kıbrıs'ta TMT'nin kuruluşunu, gelişmesini ve buna Türkiye'nin katkılarını anlatıyor. Özel Harp Dairesi'nin en önemli başarısının da Kıbrıs olduğunu belirtiyor.
Kitapta Kıbrıs'a silahların Özel Harp Dairesi'nin biri kendilerinde, öteki de Amerikalı komutanda bulunan 2 anahtarlı yeraltı depolarından “kaçırılarak” gönderildiğini anlatıyor.
İlginçtir geçen gün Zaman gazetesindeki röportajında Denktaş kendisine sorulan bulunan gömülü silahlarla ilgili soruya verdiği yanıtta “Çünkü biliniyor ki zamanında Gladyo diye şeylerin olduğunu söylüyor hükümetler. Eskiden komünizme karşı sivil depolar yapılırdı, onlar mı, resmi silah mı, ne olduğu çıkacak bunların” dedi.
Denktaş bu depoların varlığından elbette haberdardır. Ama İsmail Tansu'nun bahsettiği yıllar 1957-58'li yıllardır. Yani aradan yarım asır geçti. Dahası bütün dünyada Galdio tipi örgütlenmeler çoktan tarihin çöplüğüne gönderildi.
Gelelim soruya Ergenekon Kıbrıs'a gelir mi?
Gelmemesi için bir neden var mı?
Binbaşı İsmail Tansu kitabında açık açık yazdı. TMT'yi Özel Harp Dairesi örgütledi. TMT mensuplarının eğitimi Ankara'da Zir kampında yapıldı. Bu Zir de geçen gün Ergenekoncuların krokileri sonucu gömülü silahların çıkarıldığı bölgenin adı.
Tesadüfler Ergenekon ile Kıbrıs'ı bugünlerde çok yakınlaştırdı. Bakarsınız 12.dalga Kıbrıs'ı da bir biçimde içine alır. (TK)