Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye "geçiş dönemi Cumhurbaşkanı" Ahmed eş-Şara, Beştepe'deki baş başa görüşmelerinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında iki ülke ilişkilerine dair açıklamalarda bulundular.
Genellikle "bir stratejik ortaklığa" dönük temenni ve dileklerin dile getirilmesi bakımından ortak hatlar taşıyan açıklamalarda Erdoğan'ın iki ülke ilişkilerinin ağırlık merkezine "terör" ve "terörle mücadele"yi yerleştirdiği görüldü. Erdoğan iki ülke ilişkilerinin geleceğini "terörün olmadığı bir huzur ve güven iklimini ortak coğrafyamızda tam manasıyla hâkim kılacağımıza inanıyorum." sözleriyle özetledi.
"Terörle mücadele noktasında..."
"Hemen her konuda tam bir fikir birliğinde olduğumuzu memnuniyetle gördüm. Bilhassa Suriye'nin kuzeydoğusunu işgal altında tutan bölücü terör örgütü ve yandaşlarına karşı atılacak adımları mütalaa ettik. DEAŞ olsun, PKK olsun terörün her türlüsüyle mücadelede Suriye'ye gereken desteği sağlamaya hazır olduğumuzu kendisine ifade ettim. Suriye'nin kuzeydoğusundaki kampların kontrolü bağlamında da yanlarında olduğumuzu tekrar teyit ettik. Ahmet Şara kardeşimin terörle mücadele noktasında ortaya koyduğu güçlü iradeden dolayı duyduğumuz memnuniyeti belirtmek istiyorum. Ülkelerimizin ve bölgemizin selameti açısından birlikte aynı hedef doğrultusunda güç birliği yapmaktan başka bir yolumuz da açıkçası bulunmuyor. İnşallah dayanışma içerisinde hareket ederek terörün olmadığı bir huzur ve güven iklimini ortak coğrafyamızda tam manasıyla hâkim kılacağımıza inanıyorum."
Ancak Erdoğan'ın konuşmasında konuya ayırdığı paragrafta beş kez "terör" teriminin geçmesine ve PKK'nin "Suriyenin kuzeydoğusunu işgal altında tuttuğu" ve "Ahmet Şara kardeşi[nin] terörle mücadele noktasında ortaya koyduğu güçlü irade"ye yönelik iddiasına karşılık Suriye "geçiş dönemi Cumhurbaşkanı"nın konuşmasında ülkenin etnik bileşenlerini hasımlaştıran ve sorun alanlarını "terörizm" kavramıyla tanımlayan bir söylemden titizlikle uzak durduğu görüldü. Aynı tutum geçiş dönemi Dışişleri Bakanının ziyaretinde de gözlenmişti.

ANKARA VE ŞAM FARKLI DİLDE KONUŞUYOR
Şeybani, Fidan'ın Suriye iç politikasına "terörizm" eksenli yaklaşımını yanıtsız bıraktı
Ahmed eş-Şara: "Güvenlik tehditleriyle mücadele etmek için ortak bir strateji oluşturmaya çalışıyoruz"
Konuşmasında iki halk arasında köklü ve güçlü ilişkiler bulunduğunu ve bu bağların nesiller boyu süreceğine inandıklarını dile getiren Suriye "geçiş dönemi cumhurbaşkanı" Ahmed Eş-Şara "Ayrıca, bu ilişkileri her alanda derin stratejik ortaklığa dönüştürme kararlılığımızı yineliyoruz." dedi.
"Bu doğrultuda, insani, ekonomik, kültürel ve sosyal alanlardaki ortak iş birliğimizi başlatmış bulunmaktayız. Ayrıca, bölgedeki güvenlik tehditleriyle mücadele etmek için ortak bir strateji oluşturmak başta olmak üzere, diğer büyük stratejik dosyalar üzerinde birlikte çalışıyoruz. Bu çabalar, Suriye ve Türkiye için sürdürülebilir güvenlik ve istikrarı sağlamayı amaçlamaktadır." diyen eş-Şara, "Suriye’nin kuzeydoğusunda toprak bütünlüğünü engelleyen tehditleri ele aldık[larını] ve "İsrail'in, Suriye'nin güneyindeki tampon bölgeden çekilmesi ve 1974'teki anlaşmanın hayata geçmesi için uluslararası baskının önemini ele aldık[larını]." söyledi.
Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı resmi internet sitesinden yayımlanan basın toplantısı kayıtlarında Ahmed Eş-Şara'nın gerçek adının Ahmed Şara olarak kısaltıldığı ve ülkenin adının ne Suriye yönetimi, ne de herhangi bir uluslararası kurum tarafından kullanılan "Suriye Arap Cumhuriyeti" ve Ahmed Eş-Şara'nın da resmen Suriye "geçiş dönemi Cumhurbaşkanı" olarak belirlenen sıfatının "Suriye Arap Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı" olarak değiştirildiği görüldü.
(AEK)