* Fotoğraf: Ali Balıkçı - AA
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan grup toplantısında konuştu.
İdlib’e ilişkin açıklamalarda bulunan Erdoğan, "Gözlem kulelerini kuşatanlara verdiğimiz süre doluyor. Şu anda en büyük sıkıntımız hava sahasını kullanamıyor oluşumuz" dedi:
“Sınırlarımız dışında biz macera aramıyoruz. Sınırlarımızı güven altında tutmak, huzurla yaşayabilmemizi temin edebilmek için mücadele yürütüyoruz.”
TIKLAYIN - İdlib'de Gerilim Sürüyor, Son Gelişmeler Ne?
İdlib'deki gözlem noktlarıİdlib, Suriye'de hükümete karşı mücadele eden silahlı grupların elindeki son eyalet. İdlib'i kontrol altında tutan gruplar arasında cihatçı örgütler de bulunuyor. Türkiye ile Rusya'nın son iki yıl içerisinde Suriye konusunda vardığı anlaşmalar kapsamında kontrolü hükümete geri verilen Halep, Hama ve Duma gibi yerlerden tahliye edilen savaşçılar İdlib'e getirildi. Yine Türkiye ile Rusya arasında varılan anlaşma kapsamında burada oluşturulan çatışmasızlık bölgesini izlemek için Türkiye askeri gözlem noktaları oluşturdu. Bölgede Rusya'nın da askeri gözlem noktaları bulunuyor. Varılan uzlaşma uyarınca, bölgede faaliyet gösteren düzenli ordular arasında çatışma yaşanmaması için askerlerin bulunduğu noktaları iletmeleri öngörülüyor. Bu sistem, Rusya'nın koordinasyonunda yürütülüyor. Suriye ordusunun açtığı ateşler sonucunda Türkiye'nin gözlem noktaları birçok kez vuruldu. Türkiye buna karşılık gözlem noktalarından çekilmeyeceğini açıkladı. |
Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
Kılıçdaroğlu'na: “Siyasetin cahilisin”
“Karşımızda hastalıklı bir zihniyet var. Bu ülkede kölelik yoktur ama zihnini ve elindeki imkanları emperyalistlere gönüllü olarak satmış olan bir kişiyi biliyoruz onun da adı Bay Kemal'dir. 27 Mayıs ve 12 Darbe yargısını bile yüceltebilecek kadar alçalan bir kişi artık sözün bittiği yere ulaşmış demektir.
“Söylediği her sözde yaptıklarında arkadaşlar dediği teröristlerin arkasında duran bir kişi bu ülkenin ancak hasmı olabilir. Uluslararası ilişkiler nasıl yürütülür zerre kadar bilgisi olmayan bir kişi kürsüde söyledikleriyle ancak kendini tatmin edebilir.
“Katil Esed’in insafına mı bırakacağız?”
“İdlib'de adam kendi toprağını savunuyor diyerek kendi ülkesi yerine rejimin yanında yer alan kahraman askerlerimizin mücadelesine hakaret eden bir kişi asla bu milletin evladı olamaz. Yahu insanda vicdan, vicdan önemli bir sestir.
“Bu İdib'deki sen o yavruları sen televizyon ekranlarında izlemiyor musun? O yavruların ahı sana yeter ya! O anneler, o babalar, o çamur deryaları içerisinde başlarını sokacakları bir çadır dahi bulamıyorlar.
“Bu katil Esed'in insafına mı bırakacağız bunları? Bana yaptığı teklife bak ya, git görüş diyor. Yahu sen Esed'i görmediğin zaman ben onunla görüşüyordum zaten. Ama biz ona hangi teklifi yaparsak yapalım ama adam olmadığını gördük.
“Bunlar cibilliyet fukarası”
“Bunda insaf diye bir şey yok. Bugün bizim karşımıza dikilen benim Kürt orijinli kardeşlerim Suriye'nin Kuzey Doğusunda şu anda terör örgütüne destek verenler onlara pasaport dahi vermiyordu.
“Ben de kendisine tavsiyede bulunuyordum neden vermiyorsun diye. Bak Kemal kalkıyor şimdi bize bu noktada ahkam kesiyor. Ya sen siyaseti bilmiyorsun, siyasetin cahilisin. Bunları tanımıyorsun. Bunlar cibiliyet fukarası.
“Şu anda Apo'nun ortaklarıyla da zaten ortaklığı var. Yürüyüşleri beraber yaptılar. Ankara'dan İstanbul'a beraber yürüdüler. Bunla da kalmadılar AP'de dirsek dirseğe oturdular, oradan da yine ülkemize saldırdılar.
“Bunlarda bu ülkenin menfaatlerini savunmak diye bir şey yok. Kalkıp da AK Partiyi AP'de Türkiye düşmanlarına şikâyet etmek kadar alçalmak olabilir mi? İşte millilik, yerlilik derken savunduğumuz ama gayri millilik derken işte temsilcisi bunlar.
“Savunma sistemini beş taş sanıyorlar”
"Libya'da ülkemizin ne yapmaya çalıştığını anlamamış bir kişinin söyledikleri deryada damla hükmünde değildir. Gazi Mustafa Kemal'in Trablusgarp'ta ne işi vardı? Neden oralara gitti? Biz tarihimizi inkar eden değil onunla beraber geleceğe yürüyen bir siyasi partiyiz. Bugün Libya’da Türk aşiretleri var. Ama sorun bilmez. CHP’in 15 yıllık geçmişini de bilmez.
“Tank üretmeyi teneke kutu üretmek, savunma sistemleri geliştirmeyi beş taş oynamak sanan bir kişiye elbette ne söylesek boştur. Esasen bu zihniyet ülkemize yabancı değildir. Biz bunları tanırız. Türk milleti Çanakkale'de savaşırken de emperyalistlerin borazanlığını yapanlar vardı. İstiklal Harbimizde Yunan'a alkış tutanlar olduğunu biliyoruz.
“Gelelim buğday meselesine...”
"Gelelim buğday meselesine Yılda 20 milyon ton buğday üretiyor 18,5 milyon ton da tüketiyoruz peki buna rağmen niye buğday tüketiyoruz. Çünkü Türkiye dünyanın en önemli gıda üretici ve ihracatçılarından biridir.
“Tarım ürünleri ihracatımız 2002'de 3,8 milyar dolar iken 23019'da 18 milyar dolara yükselmiştir. Yani yaklaşık 5 katına çıktı. Söylenenin aksine Türkiye tarım ürünlerinde ithalatçı değil, ihracatçı bir ülkedir.
"Geçen yıl 226 bin ton soğan 145 bin ton ihraç ettik. Bu bilgileri milletimize olan saygımız sebebiyle kamuoyumuzla paylaşıyoruz. Yoksa CHP'nin başındaki zatın dünyasının saman konusu bile anlamaya yetmediğini hep birlikte görüyoruz.
“CHP kirli ittifaklarını gizliyor”
"CHP yönetiminin bir amacı da kurduğu kirli ittifakları gizlemektir. Ama ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar mızrak çuvala sığmıyor. Elbette siyasette ittifaklar vardır ve meşrudur meşru olmayan bu işi gizli saklı yapmak özellikle de ucu terör örgütlerine çıkacak şekilde yürütmektir. Ellerinde milletin kanı olanlarla yapılan ittifak siyaset değil ihanettir. Böyle bir ittifakın demokrasilerde yeri yoktur.
“Bölücü örgütü güdümündeki partinin eş başkanı çıktı CHP'ye artık ittifak ilişkilerini alenileştirme çağrısı yaptı. Bu ne demektir; 'bu güne kadar gizli yaptık artık açıktan yapalım.' Bu ittifakla kazanılan CHP'li belediyelerin olduğu yerlerdeki halk çarpık ilişkiyi iyi biliyor. Bu ilişkiyi meşrulaştırmak için kullanılan bir diğer partideki sıkıntıların da giderek arttığı görülüyor.
“Gizli saklı ilişki yürütürken gün gelir senden bunun bedelini isterler. Bu bedel kimi zaman siyasi ihanet kimi zaman kendini inkar, kimi zaman da ekonomik rant olur. Milletin CHP'li başkanlara hizmet umuduyla teslime ettiği belediyeleri teröristlere peşkeş çekerseniz bunun bedelini hem siyaseten hem de hukuken ödersiniz.
“CHP’li belediyelerdeki hırsızlıkları takip edin”
"Bize düşen görev CHP'li belediyelerdeki hırsızlıkları, yolsuzlukları adım adım takip edip milletimizin huzuruna çıkarmaktır. İl ve ilçe teşkilatlarımız ile belediye meclis üyelerimizin tamamı bulundukları yerde tüm güçleriyle bunun üzerine gitmelidir.
“Bu tür davranışlar içine giren belediye başkanlarını bizimkiler de dahil affetmeyecek gözünün yaşına da bakmayacağız. Bölücü terör örgütünün güdümündeki partilerin belediyelerini de yakından takip ediyor somut tespit yaptığımız anda gereğini yerine getiriyoruz.” (TP)