Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu yetkilileriyle biraraya geldi.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki toplantıda konuşan Erdoğan Charlie Hebdo’dan Merkez Bankası’na, çözüm sürecinden demokrasiye birçok konudaki fikirlerini dile getirdi.
Erdoğan’ın sözlerinden öne çıkanlar şöyle...
Cumhurbaşkanlığı
“Alışılmış bir cumhurbaşkanlığı görevine talip olmadığımı söylemiştim...
“Eğer yatırımcı geleceğini göremiyorsa gelip o ülkede yatırım yapmaz. Bu bizim içerdeki yatırımcımız için de geçerlidir, dışardan gelecek yatırımcı için de geçerlidir. Bize gittiğimiz zaman ilk sordukları soru şu olur “seçim ne zaman”, şu zaman. “Peki koalisyon mu, tek başına iktidar mı gelir?
Demokrasi
“Demokrasi ve ekonomi arasında hassas bir ilişki var. Daha önce böyle bir ilişki söz konusu değildi.
“Birisi güçlendiğinde diğeri de güçleniyor. Yahu birisi çıksın, diğeri çıkmasın diyemezsiniz.
“Hamd olsun 12 yıl içerisinde biz bunu başardık. Bunun içinde her ikisi atbaşı, bugünlere geldik.
Ülkeye saldırılar
“Ülkemize yönelik saldırılara baktığımızda, ekonomimizin hedef alındığını görüyoruz. İçerdeki bazı kesimlerin, kendi siyasi ekonomik çıkarları uğruna ülkemiz aleyhindeki kampanyalara destek verdiklerini üzüntüyle müşahede ediyoruz.
“17-25 aralık demokrasiye ve sivil siyasete darbe girişiminden beri, paralel yapının bu konuda başı çektiğini biliyoruz. Düşünebiliyor musunuz, bu ülkenin vatandaşı olacaksın, pasaportunu taşıyacaksın, bir STK oluşturacaksın, ondan sonra da gideceksin Avrupa’da ABD’de Türkiye’nin aleyhinde kampanyalar sürdüreceksin.
“Bu kampanyalar tamamen yalan yanlış. Bunlarda bir de yalan meşrudur, takiye gizlenme çok başarılıdır. Kendilerini çok iyi gizlerler.
“Yeri geldiği zamanda hangi grubun kurumun içerisine gireceklerse, o kurumun değer verdiği neler varsa, bu kendilerine ters de düşse onu yaparlar. Bunların ana ilkesi şudur. Amaçları uğrunda her şey meşrudur. Her şeyi yaparlar.
17 Aralık
“Benim burada anlatmaktan edep edeceğim her şeyi yaparlar. 17-25 Aralık darbe girişimini sadece şahsımla, hükümetle ve partiyle ilişkili hale getirenler yanlış düşünüyorlar. Hadiseyi yanlış değerlendiriyorlar.
“Bu darbe teşebbüsü doğrudan demokrasiye milli iradeye, Türkiye’nin geleceğine yapılmıştır. Hedef Türkiye’nin birliğiydi, bütünlüğüydü, huzuruydu. Beni değil sizleri, sizlerin emeğini, varlığını hedef almışlardı.
Yeni Türkiye
“Demokrasinin olmadığı yerde ne sivil toplumun ne de girişimciliğin gelişmesi mümkün değildir. Bunların mumu yatsıya kadar yanacaktır, ondan sonra sönecektir. Her zaman ifade ettiğim gibi bunların tüm yaptıkları, bir üst aklın planlamasıyla yürütülen faaliyetlerdir. Ama hesaba katmadıkları bir şey var. Türkiye eski Türkiye değil, artık yeni Türkiye var...
“Türkiye bir daha o günlere dönmeyecek inşallah. Ülkemize yönelik tertiplerin saldırıların iki konuda daha yoğunlaştığını görüyoruz. Biri ekonomi, diğeri sosyal barış.
Ekonomi
“Ekonomimizi zayıf göstermek için yürütülen gayretleri sizler gayet iyi biliyorsunuz. Gezi olayları sırasında “tüketmeyin ekonomi dursun” çağrıları yapılmıştı.
“12 yıldır saldırılara manipülasyonlara maruz kaldı. O olaylar esnasında faiz 4,6’ya kadar düşmüştü. Bu olaylarla birlikte hemen faiz yükselmeye başladı ve ülkemizde tabii faizin meddahlığını yapanlar çok, bunu da söyleyeyim...
“Biz devletin borçlanma faizini yüzde 63’ten aldık, tek haneye indirene kadar verdiğim kavganın şahidi olan birçok arkadaşım var. Ama tek hanede kalmasını istemeyen birileri hala var. Bunu da bilmenizi isterim.
Faiz lobisi
“Ben şunu biliyorum, kim ne derse desin. Bir defa yüksek faiz bu ülkede yatırımın önündeki en büyük engeldir. Eğer yüksek faiz devam edecek olursa bu ülkede yatırımlar bizim istediğimiz seviyede asla yürümeyecektir. Ve bu ülke girişimci doğuramayacaktır.
Bu faiz lobisi son zamanlarda reel yatırımdan çok, daha kolay para nasıl kazanılır, paradan para nasıl kazanılır… Hep buna doğru gidiliyor.
Merkez Bankası
“Bizim insanımız hakikaten çok haysiyetli. Aldığı borcu ödemekte şu anda yüzde 3 sıkıntı var. Böyle bir toplumun içerisinde finans sektörünün riski bile yok denecek noktadadır. Reel sektörde risk bundan çok daha fazladır. Bunu görüyor, dolayısıyla, yüksek faize de kimse ses çıkarmıyor.
“Merkez Bankamız da hakikaten dünyada herkes inerken, bizim Merkez Bankası sağolsun hala olduğu yerde duruyor. İnmiyor, düşürmüyor, yahu neyi bekliyorsun sen? Buyrun petrol fiyatları 45 dolara geldi.
“Azerbaycan Devlet Başkanı buradaydı, biz hesapları 60 dolar üzerinden yaptık. Şimdi burada sıkıntımız var. Yatırımlar konusunda sıkıntımız var, diyorlar. Orada o 15 doların hesabını yapıyor. E bizim petrolle ilgili bizim bir sıkıntımız yok. Tam aksine lehimize şu anda.
“Bunun halkımıza dönüşünü yatırımcıya dönüşünü süratl” sağlamak lazım. Ey Merkez Bankası, daha neyi bekliyorsun? Şimdi diyebilirler ha, Merkez Bankası bağımsızdır, ben de bağımsızım.
“Bu iş böyle yürümez”
“Kendileriyle de konuşacağım. Bu iş böyle yürümez. Burada bir şey var. Bizim yatırıma ihtiyacımız var, istihdama, üretime ihtiyacımız var. Şimdi istihdamda bir sıkıntı görünüyor.
“Yani birçok Batı ülkesiyle mukayese edilmeyecek şekilde iyiyiz de, inelim yüzde 5’e kadar ya, düşelim buralara. Biz geldiğimizde hizmet sektörü felaketti. Ama şimdi yeni alanlar açıldı. Oteller bizim sadece yaz mevsiminde çalışırdı. Ama şimdi dört mevsim otellerimiz çalışır hale geldi. Bu bizim için çok önemli bir atak.
Turizm
“Biz şimdi turizmde yatırım yapacak yer bulmakta zorlanıyoruz. Az önce televizyonu izliyorum odamda. Erciyes’teki oteller okullar tatile girmeden yüzde 85 doluluk var. Bu bir şeyi gösteriyor, neyi?
“Refah düzeyi aynı zamanda yükselmiş. Bu tür hem alanlar açılıyor. Palandöken, Erciyes’e bakıyorsunuz her tarafta. Eskiden deniz kum güneş diye bakarken, şimdi biz turizmin hepsinde varız. Buralara durup dururken gelmedik.
Külliye
“Cumhurbaşkanlığı Sarayı şu anda saray, kısa süre sonra Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olacak. Hemen yanımızda kongre merkezinin arka tarafında bölgede şöyle bir cuma cami yok, orada cami inşa ediyoruz. Kongre merkezinin bana göre sağ tarafında çok amaçlı iki bin kişinin katılacağı aynı anda yapabileceğimiz yemekli toplantıyı kastediyorum.
“Şu anda Türkiye’de bizim en büyük kütüphanemiz iki milyon cilt kütüphaneye sahip olan bir kütüphane. Dünya çok farklı bir yerde. Orada asgari 4 milyon cilt kitap alabilecek şekilde hem dijital ortamda hem de yaprak kitapla orada bir Cumhurbaşkanlığı Kütüphanesi kuralım.
“Orada ayrı bir hedefimiz olacak, 24 saat öğrenciye halka açık bir kütüphane haline getirmek. Bunun hazırlıklarını yapıyoruz, projeler hazırlanıyor. İki yılda bunları bitireceğiz. Saray kavramından rahatsız olanlar temenni ederim ki külliyeden rahatsız olmazlar.
Saray
“Böyle anlattıkları gibi falan de değil yani. Dün baktım bir tanesi ana muhalefetten diyor ki, 5-6 milyar dolara mal oldu diyor. Yahu parayı harcayan biziz. Nereden çıkarıyorlar böyle rakamlar, anlamak mümkün değil.
“Herhalde İngiltere’deki sarayın restorasyonu yapılacak. Beş milyar dolara mal olacakmış. Belki oraya takıntı yapmış olabilir. Ama bunu bilmesi lazım. Her şeyi bunların kayıttadır. Biz burayı proje hariç 18 ayda bitirdik.
Meclis
“Anıtkabir için hazırlıklara 1941’de başladı, yapı ancak 1953’te tamamlanabildi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı ise projeyle birlikte iki yılı bile bulmadı. Meclis ve Anıtkabir projeleri inşa edildikleri dönemde ülkemizin bütçesini sarsmıştır. Oysa bugün Türkiye bunun gibi onlarca, yüzlerce projeyi aynı anda bitirip, inşa edip halkın hizmetine ulaşacak seviyededir.
“Cüceler canım ciğerim”
“Bizler bu arada Samsun-Sinop arasını yaptık, oranın maliyetini çok enteresan yarısının bedelinden hamd olsun burası daha az, bu. Yani Sayın Putin bir şey söyledi. Bu eser dedi, büyük devlet olmanın alametidir, dedi. Çok ilginç vaka budur.
“Şimdi Kremlin'e gittiğiniz zaman oraya gelen turistleri görürsünüz. İstanbul’da nereyi geziyorlar, Dolmabahçe, Topkapı Sarayı'nı geziyorlar. Büyük düşünmek cücelerin işi değildir. Tabii bu cücelere hakaret olmasın, onlar benim canım ciğerimdir.
Çözüm süreci
“Türkiye’ye yönelik olumsuzluk beklentilerin yoğunlaştığı bir alanda sosyal barıştır. Doğu ve Güneydoğu'da yaşanan hadiselerdir. Biz tarihi bir adım atarak çözüm süreci başlattık. Tüm saldırılara sıkıntılara rağmen, çözüm sürecinin kararlılıkla yürüdüğünü belli bir noktaya geldiğini görüyoruz. Yakın bir zamanda çok daha somut umut verici gelişmeler bekliyoruz.
“Sizlerden çözüm sürecine daha fazla destek olmanızı bekliyorum. Türkiye’nin bu meseleyi tamamen geride bıraktığında müthiş bir sıçrama yapacağına inanıyorum. 77 milyon aynı hedeflere aynı inançla aynı azimle yöneldiğimizde önümüzde hiçbir güç duramaz.
Charlie Hebdo
“Fransa’da bir mizah dergisine yapılan saldırının arkasına sığınarak, İslam'ın kendisine, sevgili peygamberimize yönlendirilen nefret dalgasını endişeyle takip ediyoruz.
“Bizim girişimlerimize rağmen, medeniyetler çatışması tezi ete kemiğe büründürülmeye çalışılıyor. İspanya Başbakanı, şu anda değil, Zapatero ile birlikte Medeniyetler İttifakı'nın temelini attık. Şu anda 146 ülke ve kurum buranın üyesidir. Biz buraya davet ederken, medeniyetler çatışmasını körüklemek isteyenlerin öne çıktığını gördük.
"Niye yaptı diye sor"
“Tüm insanlığa halkıma sesleniyorum. Bütün bu olaylar karşısında, kalkıp da Türkiye üzerinden bazı operasyonlara girişmek hayaldir, bunu bilmenizi istiyorum.
“Ben gerçek tespiti yapıyorsam, bunu eleştirenler acaba Erdoğan niye yaptı diye sorması lazım. O ülkenin gücü beni ilgilendirmez. İsrail yönetimi, halkı demiyorum. Gazze’de, Filistin’de 2600 insanı çoluk çocuk demeden öldürüyorsa ben onu lanetlerim.
“Ve bazı ülkelerin kalkıp da İsrail yönetiminin avukatlığına soyunması manidardır. Ben şunu söyledim. Netanyahu buraya hangi yüzle geldi dedim, iki yüzlülüktür dedim.
“Birkaç ay önce bombalarla orada Gazze’yi yerle bir edeceksin, 2600 insanı öldüreceksin. Peki Fransa’ya gelen bu liderler neredesiniz, niye sesiniz çıkmıyor. Aynı şekilde 350 bin insanın öldüğü Suriye’de nerede insanlık? Niye sesiniz çıkmıyor?
Sığınmacılar
“Şu anda benim ülkemde bir milyon 700 bin sığınmacı var, hani desteğiniz?
“Yahu bırakın böyle kuru lafları, ne destek veriyorsun onu söyle. Ve bize 5 milyar doları aştı şu ana kadar yaptığımız, verdiği destek 250 milyon dolar.
“Tüm Avrupa’da kalanların sayısı ne biliyor musunuz? 150 bin. Vaka ortada. Bunlar maalesef dürüst davranmıyorlar.
“Avrupa’nın birçok ülkesinde teröristler şu anda oralarda kalıyor. Türkiye üzerinden gelip geçenlerden bahsediyorsun. Sen kendi ülkenden çıkarken, kendi pasaport kontrolünü iyi yap da kaçmasın. E kaçırdın, bize bildir...
“Aksi takdirde konuşamazsın. Herhangi bir sıkıntısı yok. Dünyanın her yerinde Müslümanlara yönelik saldırılar, işte Filistin’de Mısır’da Myanmar’da aynı şekilde devam ediyor.
Düşünce özgürlüğü
“Bizim dinimiz teröre müsaade etmez, terörün yeri yok. Ve kimsenin de bizim dinimizi istismar etmek suretiyle yapmış oldukları terör eylemlerini kalkıp Müslümanlara fatura etme hakkı yok. Provokatif yayınlarıyla nam salmış bir dergiye, ki bu dergiyi Papa da lanetliyor. Bunun provokatif eylemlerini biliyor. Müslümanlar hakkında da Hristiyanlar hakkında da maalesef özgürlük denmez buna.
“Başkasının özgürlük alanının sınırlarının içerisine girerse orada terör estirmek denir. Düşünce özgürlüğünün de bir sınırı vardır, benim özgürlük alanıma kadar.
“Benim özgürlük alanıma geldiğinde orada duracaksın ki benden de saygı göresin. Biz nasıl ki tüm peygamberleri saygın görüyor, aynen peygamberimize gösterdiğimiz saygıyı sevgiyi tüm peygamberlere gösteriyorsak, onun için biz herkesten aynı şeyi bekliyoruz.
Ateistler
“Efendim, onlar ateist. Olabilir, eğer ateistse benim kutsalıma saygı duyacak. Duymuyorsa bun toplumu tahrik anlamına gelir ki, tahrik de bir suçtur.
“Ortaya konan tavır, binlerce masum çocuğun katli karşısında maalesef gösterilmedi, göstermiyorlar. Gazze’de İsrail yönetimini görmezden gelenler Fransa’daki 12 kayıp için tüm dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Bunu niye konuşmuyoruz?
“Ellerinde sahilde oynayan çocukların kanı olanların, binlerce masumun kanı olanların, her gün devlet terörü estirenlerin terörü kınaması sadece pişkinliktir. Suriye’de yüzbinler katlediliyor. Kılları kıpırdamayanlar 12 kişinin ölümü karşısında birden vicdan ağıtları yakması bize inandırıcı gelmiyor.
“Hangi ülkedesin?”
Sen hangi ülkedesin ya? Bu ülkenin yüzde 99’u Müslüman diyorsun. Sadece Müslümanların kutsalına değil, kimsenin kutsalına bu şekilde hakaret edemezsin. Ve neymiş emniyet görevlileri gelmiş arama tarama yapmışlar. Vatandaş gelmiş tahrik ediyor. Böyle yaptığın sürece sen tahriki davet ediyorsun. Bunun kapısını sen açıyorsun.
“Ne yazık ki bu tür atılan adımlar, ülkenin birliğini beraberliğini de bozmaya yöneliktir. Müslümanların peygamberleri konusundaki hassasiyeti açıkça ortadayken ısrarla bunun üzerine gidilmesi kesinlikle düşünce hürriyetiyle ilgili değildir.
Tarih dersi
“Saldırı sonrasında ortaya konan tutum, karikatürlerin milyonlarca basılması da düşünce özgürlüğüyle ilgili de değildir. Burada tehlikeli oyunlar oynanıyor.
“Avrupa iki dünya savaşıyla onmilyonlarca insanın ölümüne yol açmıştı. Tarihten ders almayanların, bir medeniyetler savaşı çıkartmaya çalıştıklarından ben endişe ediyorum. İnsanlığın bu büyük yanlışa düşmeyeceğine inanıyorum.
“Hatırlayın dünya beşten büyüktür dedim. Bunu Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda da söyledim. Hiçbir ölüm de can da 12’den daha değersiz değildir. Biz Türkiye olarak üzerimize düşenleri yapmaya devam edeceğiz.” (YY)