"Henüz 12 yaşındaydım. Okullar kapanmış ve yaz tatili başlamıştı. Diğer arkadaşlarım okullar kapanır kapanmaz işe başlamışlardı bile. Onların çalışacakları işleri çoktan hazırdı. Çünkü ya ağabeylerinin yanında ya da babalarının yanında çırak olarak yardımcı oluyorlardı. Ben de onlara özenerek kendi kendime 'neden olmasın benim böyle bir şansım yok ama belki çevremde bir fırsat yakalayabilirim' diyerek büyük umutlarla hayatımın ilk iş deneyimi adımları ile şehrin en işlek çarşısına doğru yola koyuldum. Gözüm camlara asılan 'ÇIRAK ARANIYOR' yazılarına takılıyordu.
İçimde umudum giderek büyüyordu çünkü herkes kendisine yardım edecek, temizlik yapacak ve ikramda bulunacak çırak arıyordu ve 'ben neden olmayayım' diyordum. Gördüğüm ilk ilanın asılı olduğu küçük bir işyerine girdim. İlk iki üç saniye dükkan sahibi ile bakıştıktan sonra tebessümle selam verip, içimdeki heyecanla 'amca çırak lazım mı?’ diye sordum. Bir müddet göz göze geldikten sonra alacağım cevabı sabırsızlıkla beklerken, 'Evet, lazım; lazım da, bize sen lazım değilsin' dedi.
İşte ilk iş başvuru deneyimimde kendi engel ve engellerim yüzüme vurulmuştu. Bu durum başvurduğum diğer çırak arayan işyerlerinde de değişmemişti. Günün sonunda ise kendime olan özgüvenimi, hayata ve topluma olan bakış açımı uzun süre unutamayacağım şekilde değiştirmişti."
Engelliler İnsan Kaynakları ve Kariyer Portalı kurucusu Mehmet Kızıltaş'ın hayatı Türkiye'deki çocuk işçiliğinin durumunu gözler önüne serdiği gibi aynı zamanda engelli yurttaşların da iş arama süreçlerine dair ipuçları veriyor. Kızıltaş'la engelli istihdamı üzerine söyleştik.
Engelli yurttaşlarımızın iş arama sürecinde karşılaşmış oldukları en önemli sıkıntılar nelerdir?
Engelli istihdamındaki en önemli problem önyargılardır. İşyerinin mimari ve donanımsal teknik alt yapının engellilerin türüne ve oranına göre uygun olmaması istihdamın önünde ciddi engeller oluşturuyor. İşverenlerin engelliler için yapılacak küçük bir düzenlemeyi ya da esnekliği külfet olarak görmesi gibi temel problemler yaşanmaktadır.
Ne yazık ki itiraf etmek gerekirse bazı işverenler engellileri, diğer çalışanların psikolojisini bozacağı düşüncesi ile istihdam etmek istemiyor. Engellilerin eğitim seviyesi yüksek de olsa kota anlayışı ile vasıfsız işçi olarak gören işverenlerin olması da sorun. Mobinge maruz kalan engelli çalışanlar var. Engellilerin evlerinden işyerine ulaşımları da önemli bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca, engelli girişimcilerin desteklenmemesi de büyük bir sorun.
Mehmet Kızıltaş kimdir? 1974'de Gaziantep'te doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Gaziantep'te tamamladı. Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım bölümü mezunu. Henüz üç yaşındayken geçirdiği çocuk felci ile ortopedik engelli olan Kızıltaş, engelliler adına inovatif ve cesur projelerin mimarı; televizyon programı sunucusu, yapımcı, yönetmen, gazeteci, yazar, danışman, stand up'çı. 1993'ten bugüne GRT, STV, TRT1, BRT, Medical Channel, SKYTURK ve TRT2 gibi özel televizyon kanallarında engelliler için ilk kez yapılan "Yaşadıkça" programının sunucusu. Kızıltaş, Yılın En İyi TV Programı Ödülleri'nden Special Olympics & ABD Kennedy Vakfı Özel Hizmet Ödülü dışında 45 kez başarı ödülüne layık görüldü. Kanada'da düzenlenen "Engelliler Kısa Film Festivali"nde beş başarılı engellinin yaşam öyküsünü konu alan "As Long As We Live" filmi ile ülkemizi engelliler adına uluslararası arenada temsil etti. İlklere imza attığı çalışmalarıyla ulusal ve uluslar arası medyanın odağı olan Kızıltaş, toplumun engellilere karşı evrensel bir bakış açısı ve duyarlılık kazanmasını amaç edinerek "Yaşadıkça Engelsiz Yarınlara" adlı tek kişilik gösterisi ve "İnsan Kaynakları'nda Çırak Aranıyor", dört saatlik üniversite sertifikalı "Engellilerle 360 Derece İletişim " ve "Engellilerle Doğru İletişim Metotları" başlıklı eğitimleri vermektedir. |
"Şirketler mevzuata uygun davranmıyor"
Halbuki, Türkiye'de engelli çalıştırma zorunluluğu var...
Türkiye’de engelli çalıştırma zorunluluğu özel sektörde 50 çalışan sayısına ulaşan firmalarda en az oran yüzde 3. Zorunluluğu yerine getirmeyen her firmadan aylık ortalama 1800 TL ceza kesiliyor. Firmaların bir kısmı cezaya rağmen engellileri çalıştırmıyor. Ağır sanayi ve benzer uygun olmayan işletmelerde engelliye maaş + sigorta primlerini yatırıp işe gelmesini istemiyor.
Ne yazık ki karşılaştığımız bir durum daha var. Bazı firmalara engelli işe alım zorunluluğunu yerine getirmemek ve ceza almamak için 48-49 çalışan sayısına ulaşınca alımı durdurup yeni şirket açarak ya da taşeron firmalar, danışmanlık firmaları üzerinden eleman alımı gerçekleştiriyorlar.
Şirketler, mevzuata uygun davranmıyor. Bunun yasal bir yaptırımı da yok. Dünyada ise 20-30 çalışan sayısına ulaşan firmalarda yüzde 4-5-6’ya çıkmaktadır.
"Kotaya ek olarak destek sistemi uygulanmalı"
Mevzuatla ilgili eksik gördüğünüz ya da geliştirilmesini istediğiniz şeyler var mı?
Mevzutla ilgili kota sisteminin olduğu gibi yürütülmesinden yanayım. Çünkü kota kaldırılsa ve zorunluluk olmasa ne yazık ki bu bir gerçek firmaların büyük bir bölümü engelli çalıştırmak istemez. Bazı firmalar, bu da bir elin sayılı parmaklarını geçmeyecektir, sosyal sorumluluk başlığı altında ya da lütufkar bir yaklaşımla engelli aday çalıştıracaktır.
Bu da engellilerin sosyal yaşama karışmasının önünde çok büyük problemleri geri getirecektir. Kotaya ek olarak yurtdışında yapılan destek sisteminin uygulanmasının çok önemli bir katkısı olacağını düşünüyorum. Örneğin bir görme engelli çalıştırılacaksa görme engellinin iş pozisyonuna göre gereksinim duyduğu şeyler bilgisayarı için ses sentezi programı, sesli ofis makineleri (faks, fotokopi vb. gibi) ürünlerin alımında vergi muafiyeti ya da vergiden düşme veya benzer bir çok formül adı altında desteklenerek teşvik edilebilir. Bu her engel grubuna ve engel oranı derecesine göre de kişiye göre değişen farklılıklar gösterebilir.
"Firmalar engellilik hakkında eğitim almalı"
Engelli istihdamındaki sorunların çözümü nedir sizce?
Engellilerin eğitim ve istihdamında önce engelliler çok istekli ve her fırsatı kaçırmadan değerlendirmeli. Firmalar ise ülkemizdeki engelli gerçeğini daha iyi görüp daha iyi değerlendirmesi için mutlaka engellilik hakkında ve engellilerle doğru iletişim metotları eğitimi almalı.
Meslek liselerine engellilerin teşvik ve yönlendirmede yepyeni stratejiler geliştirilmesi. Engelli meslek edindirme kursları derneklerin statüsünden kaldırılıp profesyonel firma ve ekiplerin yapmasına olanak sağlanmalı.
Engelli meslek edindirme kursları popülist kolaycı kurslar açılarak sağlanmamalı. Bölgesel ve sektörel araştırma ve ihtiyaca hangi sektör ve hangi pozisyonlar işgücü ihtiyacı var o tespit edildikten sonra kurslar açılmalı ve bu kurslara sırf sınıf doldurmak değil en yatkın ve firmaların çalıştırılacak pozisyon için aradıkları niteliklere en yakın adaylar seçilerek kurs eğitimleri verilmeli.
Kurslarda sadece mesleki eğitimler değil, kişisel gelişim eğitimleri de profesyonel eğitimciler tarafından verilmeli. Boş koridorlarda büyük salonlarda kurulmuş ortamlarda değil, kurslar bir sınıf ortamında profesyonel ortamlarda verilmeli ki engelli aday aidiyet ve motivasyon ve konsantrasyonu yüksek olmasını sağlayacak ortamlarda bulunsunlar.
Kurucusu olduğunuz Engelsizkariyer.com’den söz eder misiniz?
Engelli işgücü kaynağı Engelsizkariyer.com'un ilk çalışmaları 2005’te başladı. Engelliler ve insan kaynakları alanında yaptığımız AR-GE sonrası kendi alanında inovasyonunu oluşturarak 2008 yılında internet üzerinden hizmet vermeye başladı. Engelsizkariyer.com, Türkiye’nin tematikte İŞKUR Özel İstihdam Bürosu lisansına sahip engelliler insan kaynakları ve kariyer portalıdır. Engelsizkariyer.com engelliler ve işverenleri Türkiye'nin ilk en güncel engelli veritabanında bir araya getiriyor. Engelsizkariyer.com’da lise, önlisans, lisans, master düzeyinde 6 bin’in üzerinde güncel ve nitelikli engelli bireysel üyeler veritabanımızda bulunmaktadır. Bu sayı her günde giderek artmaktadır.
Engelsizkariyer.com sekiz yıllık insan kaynakları alanındaki çalışmaları ve 21 yıllık engelliler alanındaki yetkinliği ile engellilerle 360 Derece İletişim Kitabını hazırlayarak geçen yol Elma Yayınevi’nde piyasaya çıktı. İki buçuk ayda üç baskıya ulaşması, üniversitelerde kaynak kitap olarak okutulması ve evrensel engellilik dili ile yazılarak dünyanın her köşesinde okuyanlar için rehber olabilecek bir başucu kitabı olarak yerini aldı. (EK/EKN)