Sanatçı, akademisyen ve uzmanlar, Emek sinemasının yıkılma sürecini tartıştı.
20 yıldır süren bir dava olan “yıkılacak, taşınacak” tartışmalarıyla gündemden düşmeyen, mart ayında yıkımına başlanan tarihi Emek Sineması pazar günü Kamer İnşaat tarafından tamamen yıkıldı.
İstanbul Mimarlar Odası’nın Karaköy’deki binasında yapılan toplantıda, hala Danıştay'da dava konusu olan Emek sinemasının kültürel değeri üzerine konuşuldu.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Deniz İncedayı, kültürel değişim ve dönüşümün kamu yararı, insan hakları çerçevesinde yapılması gerektiğini belirterek Emek Sineması’nın yıkılmasını ülkenin sahip olduğu önemli bir varlığın yok edilmesi şeklinde yorumladı.
Mimarlar Odası’ndan Mücella Yapıcı, 20 yıl önce Emek Sineması’nın Kültür Bakanlığı’nca korunduğunu hatırlatarak "Orada otopark yapılmasına dahi izin verilmiyordu. Bugün Kültür Bakanlığı utanmadan sıkılmadan yıkıyoruz diyor. İyileştirme projelerine gidilmeden direkt yıkıma gittiler" dedi.
"Kültürel varlık denmeli"
Yöntemen Erden Kıral, “Yapılacak olan binanın aşağısına vitrinler ve dükkanlar koyacaklar. Buradan da ticaretin kültüre olan üstünlüğünü anlıyoruz. Oysa kültür ticaretin önünde olmalıdır” dedi.
Konuşmalar tartışma şeklinde devam ederken söz alan İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cevat Erdil, Emek Sineması’nın kültürel varlık olarak adlandırılması gerektiğini belirtti.
“Bir zamanlar eserdi sonra tarihi eser daha sonra da anıt dedik. Kültür Bakanlığı buna kültür kelimesini ekledi ve kültürel miras denildi. Kültürel miras denildiğinde ben miras kelimesinden miras yedi anlıyorum. Adından da anlaşılacağı gibi mirası yemeye çalışıyorlar. Yabancılar ise kültürel emanet derler ve onlar emanete hıyanet etmezler. Ben ise kültürel varlık diyorum çünkü onlar da bizim gibi sizin gibi yaşayan varlıklardır.”
Toplantıya oyuncu Ahmet Rıfat Şungör, yönetmen Pelin Esmer, oyuncu Enis Köstepen da katıldı. (ZA/NV)