200 bine yakın eğitim çalışanın örgütlü olduğu Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), 14 Ağustos'ta Bakan Çelik'le görüşerek, "Eğitim Sistemimizin Yapısal Sorunları ve Çözüm Önerileri" raporunu sundu.
Rapora göre, MEB, ilköğretim müfredatını Avrupa Birliği (AB) kriterlerine göre değiştirdi ancak, Avrupa ülkelerinde dersliğe düşen öğrenci sayısı 25 civarında, bütçeden eğitime ayrılan pay yüzde 10'un üzerinde.
Türkiye'de ise son 15 yılda toplam öğrenci sayısı iki katına çıkarken eğitim için bütçeden ayrılan pay yüzde 16'dan yüzde 8.4'e geriledi. İlköğretim okullarında sınıf mevcutları ortalama 60 kişi.
Sendika, eğitimdeki reform paketlerinin kalıcı sorunları çözmediğini savunuyor.
Bir milyon çocuğun okula gitmemesi, üniversite ve liseye giriş sınavlarında yüksek başarısızlık oranları gibi sorunların çözümü için, hükümetin eğitim anlayışının değişmesi gerektiğini söylüyor:
* Eğitimde "reform" değil, yapısal değişiklikler gereklidir.
* Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin bilimsel, demokratik, laik yönünün geliştirilmesine; derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alt konusunda köklü bir değişime gereksinim vardır.
* Bu değişiklikler yapılmadan atılacak her adım eğitimi "makyajlamaktan" öteye gitmeyecektir.
96 bin öğretmen açığı var
Eğitim uzmanları, 50 sayfalık raporu MEB'in verilerini de temel alarak bir yılda hazırladı.
Aralık 2004'de sendikanın düzenlediği Demokratik Eğitim Kurultayı'nda sunulacak Eğitim-Sen raporunda 3 bin okul, 100 bin derslik ve 106 bin öğretmek açığı bulunduğu belirtiliyor.
MEB verilerine göre, 96 bin 381 öğretmen açığı varken, 2004-05 eğitim-öğretim yılı için sadece 18 bin öğretmen atandı.
Sendika, öğretmen açıklarının kapatılması için, üniversiteye girişler dahil eğitim sisteminde genel bir planlamaya ihtiyaç olduğunu savunuyor.
"Zorunlu eğitim 9 yıl olsun"
Eğitim-Sen zorunlu eğitimin 9 yıla çıkarılmasını; orta öğretimin ise öğrencilerin yeteneklerini keşfedebilecekleri, meslek eğitiminin de verildiği, çok amaçlı liselerde sürdürülmesini öneriyor.
Rehber öğretmen başına 2 bin 500 öğrencinin düştüğü şu anki rehber öğretmenlik sisteminin geliştirilmesi, öğrencilerin kendilerini tanıyabildiği ve farklı alanlara yönelmesinin mümkün olduğu bir eğitim alması savunuluyor.
Sendika, devletin yoksul öğrencileri özel okullarda okutması konusunda hazırlanan yasa taslaklarını eleştiriyor.
MEB'in ders kitaplarını kendi matbaasında bastırmayıp kitapların basımına 157 trilyon ayırarak kamu kaynaklarının israf ettiği; ders kitaplarının yüzde 75'inin yeniden kullanılarak, bir sonraki yıl başka öğrencilere verilerek tasarrufa gidilebileceğini söyleniyor.
Eğitim-Sen rapordaki önerilerin, Ocak 2005'teki Milli Eğitim Şurası'nda konunun uzmanlarının yanı sıra öğrenciler, öğretmenler ve velilerin de görüşleri alınarak tartışılmasını istiyor.
Öğretmenlere baskı ve sürgün
Müfredat değişikliğine karşın ders kitaplarında içeriği bilimsel olmayan ırk, din, köken ve cins ayrımcılığına dayalı öğeler yer alıyor.
8 bin 325 okulda ikili, 17 bin 636 okulda ise birleştirilmiş sınıflarda eğitim veriliyor.
Eğitim-Sen, hükümetin eğitim alanında da kadrolaşmaya devam ettiğini öne sürüyor. Sendikalı öğretmenlere cezalar ve sürgünlerin devam ettiğini belirten Eğitim-Sen, yoksulluk sınırı 1.5 milyarken öğretmenlerin 650 milyon lira maaş aldığını söylüyor.
"Okul öncesi eğitim yetersiz"
Rapordaki diğer eleştiri ve öneriler şunlar:
* Çocukta zeka gelişiminin yüzde 70'i 7 yaşına kadar tamamlandığı için okul öncesi eğitim, en az sonrası kadar önemlidir. Anaokullarında ya da anasınıflarında yeterli öğretmen, personel, pedagog ve sosyal hizmet uzmanı bulunmaması okul öncesi eğitimin en önemli sorunlarının başında geliyor.
* İlköğretim okullarında toplam 10 milyon 10 bin öğrenci eğitim öğretim görmektedir. Okul sayısı 35 bin 502, derslik sayısı ise 267 bin 241'dir. Urfa, Samsun ve Erzurum başta olmak üzere, 646 bin öğrenci birleşmiş sınıflarda eğitim görüyor.
* Sınıf mevcutları İstanbul, Diyarbakır ve Şanlıurfa'da 60 civarında. Bir rehber öğretmene 2 bin 512 öğrenci düşüyor. Ortaöğretimde ise derslik başına 43 kişi düşüyor.
* Araştırmaya göre öğretmen öğrenci ve velilerin yüzde 70'i eğitimde fırsat eşitliğinin olmadığını, eğitim sisteminin demokratik olmadığın söylüyor.
* Her iki aileden biri çocuğuna şiddet uyguluyor. Her 100 çocuktan kırk tanesi okulda dayakla karşılaşıyor. 5-14 Yaş grubunda bulunan 13 milyon 200 bin çocuktan 1 milyon 008 bini tarım, hizmetler, sanayi ve ticaret işlerinde çalışıyor. (ÖG/EÜ)