* Fotoğraf: Pixabay
Türk Eczacıları Birliği, bugün yaptığı yazılı açıklamayla COVID-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi için illiyet bağı arandığını ancak bu bağın kurulmasının fiilen imkansız olduğunu ifade etti.
Birliğin açıklamasında, sağlık çalışanının ya da yakınlarının bunu ispata yükümlü olmasının kabul edilemez olduğu belirtildi.
“COVID-19’un tüm sağlık çalışanlarını kapsayacak şekilde meslek hastalığı olması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması” talep edildi.
SGK eşinin başvurusunu reddetti
“Ölüyoruz! Bu illiyet bağı sayılır mı?” başlıklı açıklamada, pandemide hayatını kaybeden eczacı İsmail Durmuş’un eşi Seda Özkan Durmuş’un sosyal medya paylaşımına yer verildi:
“11 Nisan’da COVID-19 nedeniyle vefat eden Ecz. İsmail Durmuş’un eşiyim. 34 yaşında eczanesinde bilfiil çalışırken kaybettiğim eşim için SGK tarafımdan başvuru isteyip dün reddetti. 1,5 yaşında oğlumuz mevcut. Benim eşim meslek şehidi değil de ne?”
Türk Eczacıları Birliği konuya dair şu değerlendirmeyi yaptı:
“Pandemiden toplumun her kesimi etkilendi ve elbette herkes salgınla mücadelede farklı roller üstlendi. Ancak COVID-19 pozitif hastalarla direkt iletişimde bulunan biz sağlıkçılar, salgının doğrudan mağduru olduk. Bu sebeple de daha fazla korunmaya ihtiyacımız var.
“Sağlık çalışanlarının toplumun diğer kesimlerine göre 4-5 kat, hatta ülkemizde olduğu gibi bazı ülkelerde de 10 kattan daha fazla COVID-19’a yakalanma riski taşıdığı saptanmıştır. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve birçok uluslararası örgüt, COVID-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmesi yönünde açıklama yapmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, henüz salgınının başlangıcında bu yönde değerlendirmeler yapmış; sağlık çalışanlarının korunmasına yönelik önlemlerin alınması için ülkelere uyarılarda bulunmuştur."
Meslek hastalığı sayılıyor mu?
Sağlık Bakanlığı, COVID-19 tanısı ile tedavi gören ve hayatını kaybeden sağlık çalışanlarının meslek hastalığı veya vazife malulü hükümlerinden yararlanmalarına ilişkin genelgeyi 18 Aralık 2020’de yayımladı.
Ancak Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Bakanlığı'nın bu genelgesinin, COVID-19’un meslek hastalığı olarak kabul edildiği algısına yol açtığını ancak bu algının doğru olmadığını ifade etti.
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın konuya dair sosyal medyadan yaptığı açıklama şöyle:
“Sağlık Bakanlığı genelgesi dikkate alınarak sanki meslek hastalığı ya da vazife malullüğü kabul edilmiş gibi bir algı oluştu ancak bunun gerçek olmadığını ifade etmek gerekiyor. Yazının kendisinde de illiyet bağı arandığına dair bir ibare var. Ekte bulunan formlar var ve bu sorulara sağlık çalışanlarının yanıt vermesi bekleniyor.
“Örneğin, bu sorulardan biri, aynı kurumda başka hastalanan sağlık çalışanı olup olmadığı sorusu. Oysa iş yeri hekimlerinin başka herhangi bir sağlık çalışanı olmadan tek başına hizmet verdiği koşullarda, fabrikalarda, atölyelerde hastalığın daha yaygın olduğunu bildiğimize göre; bu bir vazife malullüğü ya da meslek hastalığı olmanın yanına bile yaklaşamayacak.
“Bunun yanında tabii ki illiyet bağı aranması demek ispat yükünü sağlık çalışanına yüklüyor. Burada söz konusu olan doğrudan, hiçbir illiyet bağı aranmadan sağlık çalışanlarına vazife malullüğü ya da meslek hastalığının değerlendirilmesi olmalı. Dünyada da ülkelerin büyük çoğunluğunda bu uygulama yerleşmiş durumda. Türkiye'de SGK'ya bırakılmış, bir ispat yükünü sağlık çalışanına yükleyen bir yaklaşım var.” (AS)