“Yıllardır sürdürdüğü insan hakkı savunuculuğu ve hekimlik görevi kriminalize edilerek suçlama konusu yapıldı. İsnat edilen suçlamalar akıl alır gibi değil, maddi ve somut delil aranmaksızın tutuklandı.”
İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Başkanı, Avukat Abdullah Zeytun, Türk Tabipler Birliği (TTB) Onur Üyesi Dr. Şeyhmus Gökalp’in “örgüt üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanmasını böyle açıkladı.
Dr. Şeyhmus Gökalp ile Yılmaz Kan, Haknas Sadak, Diyaiddin Noyan, İrfan Kanğal, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Demokratik Toplum Kongresi (DTK) hakkına yürüttüğü bir soruşturma kapsamında dün akşam tutuklandı.
Avukat Zeytun bianet’e yaptığı açıklamada, aldığı bilgiye göre DTK’yla ilgili soruşturma kapsamında ele geçirildiği iddia edilen bir dokümanda isimlerinin yazılı olduğunun iddia edildiğini söyledi.
“Savaş bir halk sağlığı sorunudur” açıklaması yapan TTB’ye 30 Ocak’ta polis operasyonu düzenlenmişti. O dönem TTB Merkez Konseyi üyesi olan Dr. Gökalp da gözaltına alınan doktorlar arasındaydı. Doktorlar, savcılık ve hakimlik ifadelerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
“İyi hekimlik çalışmaları kriminalize edildi”
Dr. Gökalp’in İHD’nin 20 yılı aşkın süredir aktif bir üyesi olduğunu, dönem dönem yöneticilik de yaptığını, hayatını insan hakları savunuculuğu, yaşam hakkı, iyi hekimlik çalışmalarına adadığını belirtti:
“TTB Merkez Konseyi üyesiyken, o dönemde yine böylesi şiddetsiz bir yaşamı savunduğu için gözaltına alınmıştı. Her yerde ifade etti, şiddetsiz bir yaşamı, barış hakkını savunma ilkesine sahipti. Maalesef bu çalışmaları soruşturma konusu yapıldı.
“Diyarbakır Tabip Odası ve TTB çalışmalarında da her zaman barış hakkını, iyi hekimliği savundu. Bu soruşturmada yine bir kumpasla karşı karşıya. Görevi olan iyi hekimlik uygulamaları nedeniyle gözaltına alınıp tutuklandı. Çalışmaları kriminalize edildi.
“Yine bir tanığın gerçeğe aykırı beyanı, tutuklanmasına gerekçe yapıldı. Tanığın isnatlarına karşı savcılığın yapmakla yükümlü olduğu bazı işlemler var, CMK’ya göre de soruşturmanın başlatılmasından sonra elde edilen deliller ve soruşturma işlemleriyle ilgili savcılık, tanığın beyanda bulunduğu şüpheli hakkında da bütün bilgi ve lehe delilleri toplamakla yükümlüdür. Kanun savcılığa inisiyatif tanımaz bu konuda.
“Savcılığın, tanığın soyut ve gerçeğe aykırı olduğu çok açık olan bu beyanlarına dair incelem yapması, doğruluğunu teyit edecek bir araştırma yapması gerekiyordu. Ama öğrendiğimiz kadarıyla bu beyanlar olduğu gibi tutuklama gerekçesine dönüştürülmüş.
“Şeyhmus Göklap’in yıllardır sürdürdüğü insan hakkı savunuculuğu ve hekimlik görevi kriminalize edilerek suçlama konusu yapılmış. Bu sebeple tüm suçlamalardan, iftiralardan en kısa sürede kurtulacağını biliyoruz, yanındayız.
“Tutuklama tedbiri ağır ve gereksiz”
Avukat Zeytun, Dr. Gökalp’in göz önünde yaşayan biri olduğunu, savcılığın ifadeye çağırması durumunda operasyona gerek olmaksızın gideceğini de ekledi:
“Bu soruşturmaya konu olabilecek herhangi bir şüphe yok, ortada yasadışı bir fiil yok. Velev ki böyle bir soruşturma açıldı, gözaltı ve tutuklama dışında ifadesine başvurabilirlerdi. Tutuklama tedbiri ağır ve gereksiz, derhal kaldırılması gerekiyor.
“Yargının baskı aracına dönüştürülüp insan hakları savunuculuğu ve sivil toplum çalışmaları üzerinde baskı aracına dönüşmüş olmasını kabul etmiyoruz. Arkadaşımız cezaevinde de hak savunuculuğu kimliğiyle hekimlik görevini orada da yerine getirecektir. En kısa sürede bu haksızlığın giderileceğini düşünüyoruz.”
Dr. Şeyhmus Gökalp hakkında
Diyarbakır’da Deva Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi’nde (OSGB) işyeri hekimi ve pratisyen hekim.
1977 Nusaybin doğumlu, 2002’de Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Diyarbakır Tabip Odası İnsan Hakları, İşçi Sağlığı ve İşyeri Hekimliği, Basın Yayın, Olağandışı Durumlar Komisyonları üyeliklerinde bulundu.
Diyarbakır Tabip Odası’nda 2004-2008 döneminde Denetleme Kurulu, TTB’de 2014-2016 döneminde Büyük Kongre Delegesi ve Merkez Konsey üyesiydi. (AS)