Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar Volkan Bilece Mersin’de ve Hebun Hakan Akkaya ise İstanbul’da gözaltına alındı.
MA’nın haberine göre; Akkaya, darp edilerek ve ters kelepçe yapılarak İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.
Soruşturmanın detaylarına dair bilgi verilmezken; dosyada 24 saat avukat görüş kısıtlılığı olduğu belirtildi. Avukatların soruşturmanın yürütüldüğü Diyarbakır’a götürülmesi bekleniyor.
Öte yandan Mersin'de ise çok sayıda eve eş zamanlı baskın düzenlendi. Tarsus ilçesinde Ç. K. ve T. A. isimli yurttaşlar evlerine yapılan baskınla gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Tarsus İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Akdeniz ve Toroslar ilçesinde yapılan ev baskınlarında da İ.B., Y.A., Ş. T. ve D. T. gözaltına alındı.
Şırnak’ın Cizre ilçesinde evlere yapılan baskınlarda ise Z. A. ve Y. A. gözaltına alındı.
İzmir'de yapılan polis baskınında Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi üyesi Gönül Yalçın, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) PM üyesi Sabri Gül ve Koray Türkay gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü. Gözaltı sayısının artabileceği öğrenildi.
Polisler, Konak ilçesi Basmane semtinde bulunan Jîn Art Sanat Evi'ne de baskın düzenledi.
DBP'den açıklama
DBP polis baskınlarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Çözüm tartışmalarının sürdüğü bir dönemde gerçekleşen baskılar, bu tartışmaların bir sürece everilmesini engellediği gibi toplumda oluşan umudu da kırma potansiyeli taşımaktadır" ifadelerine yer verdi:
"Baskı ve şiddet politikalarıyla toplumu esir almaya çalışan iktidar siyasi soykırım operasyonlarıyla demokrasi güçlerini hedef almaktadır. Bu sabah İzmir’de yapılan baskınlarında PM üyelerimizin de bulunduğu birçok yoldaşımız gözaltına alındı.
Operasyonlarda ayrıca, Jîn Art Sanat Evi'ne de baskın düzenlenmiştir. Çözüm tartışmalarının sürdüğü bir dönemde gerçekleşen baskılar, bu tartışmaların bir sürece everilmesini engellediği gibi toplumda oluşan umudu da kırma potansiyeli taşımaktadır.
Yargıyı baskı aracına dönüştüren siyasal iktidar hukukun üstünlüğünü ayaklar altına alarak siyasetçileri, sanatçıları, gazetecileri ve bir bütün olarak toplumsal muhalefeti bastırmaya çalışsa da bunun çözüm olmadığını kendisi de deneyimlemiştir. Hiçbir baskı ve şiddet politikası karşısında geri adım atmayacağımızı bir kez daha belirtiyoruz."
(RT)