Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı Hakan Fidan, 2015 Seçimleri’nde milletvekili aday adayı olmak üzere 7 Şubat Cumartesi günü görevinden istifa etti. İstifa haberi duyulmasının ardından siyaset dünyasından art arda yorumlar gelmeye başladı.
Fidan kimdir? |
1968 Ankara doğumlu Hakan Fidan 1986'dan 2001'e kadar Türk Silahlı Kuvvetleri'nde astsubay olarak görev aldı. Askerliği bıraktıktan sonra, University of Maryland University College'den Yönetim ve Siyaset Bilimi alanından lisans dereceleri aldı. Bilkent Üniversitesi’nde lisans ve yükselisans yaptı. Viyana'da Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nda, Cenevre'de Birleşmiş Milletler Silahsızlanma Enstitüsü'nde ve Londra'da Verification Technologies Research Center'da akademik çalışmalarını sürdürdü. Hacettepe ve Bilkent üniversitelerinde akademisyenlik yaptı. 2001'den itibaren iki yıl Avustralya Türkiye Büyükelçiliği'nde Kıdemli Siyasi ve Ekonomik Danışman olarak görevi yaptı. 2003'te Başbakanlık Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) Başkanlığına atandı. 14 Kasım 2007'de Başbakanlık müsteşar yardımcılığı görevine gelen Fidan, 2008 Kasım ayında Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine atandı. 17 Nisan 2009'da Millî İstihbarat Teşkilatı müsteşar yardımcılığına getirildi. 25 Mayıs 2010 tarihinde MİT Müsteşarı görevine atandı. 7 Şubat 2015 tarihinde görevinden milletvekili aday adayı olmak için istifa etti. |
Fidan’ın istifasının tartışılmasının birkaç nedeni vardı; çözüm sürecinde kilit rol alıyor olması ve istifasıyla bu rolü kimin üstleneceği sorusunun doğmuş olması; Erdoğan’ın Fidan’ı “sır küpüm” olarak değerlendirmiş olması; yine Erdoğan’ın bu istifayı doğru bulmadığını söylemesi sonrası “Erdoğan ile Davutoğlu arasında yetki çekişmesi krizi” yorumlarının artması ilk akla gelenler.
Erdoğan’ın “yanlış buluyorum” açıklamasını 8 Şubat’ta Latin Amerika gezisine çıkmadan önce yapmıştı. Bugün Hürriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Deniz Zeyrek, köşesinde ayrıntılarını aktardığı sohbet sırasında Davutoğlu’nun Fidan’la ilgili yaptığı ilk yorumunun arkasında durduğunu yazdı. Davutoğlu, istifasının ardından Fidan’ın her görevi yapabileceğini düşündüğünü söylemişti.
7 Şubat Cumartesi
"Başbakan araşıyışı", "her görevi yapar", "doğru bulmuyorum"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: “Tabii başbakanlık koltuğu boş olunca, böyle bir arayışa girildi”
Başbakan Davutoğlu ise Hakan Fidan, MİT Müsteşarlığı görevini yürüttüğü 7 Şubat 2012 tarihinde Başsavcı Sadrettin Sarıkaya tarafından, KCK operasyonu kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadeye çağrılmasını hatırlattı ve “7 Şubat'a denk gelmesi, planlanmış bir husus değil ama millete ve devlete hizmet edenlerin önünde ufkun hiç bitmeyeceğini gösteren anlamlı bir tevafuktur” dedi. Aynı konuşmasında “Hangi görevi alırsa da nerede bulunursa da hakkını verir, cesurdur, yiğittir, attığı adımdan da geri dönmez. Bu memlekete de daha çok hizmet edeceği alanlar olacaktır. Hakan Bey’le ilgili her konuda ve her yerde pozitif dururum” da demişti.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç “Milletvekili olarak kalmaz, bakan olacak, başbakan olacak derseniz, başbakan olması mümkün değil düşündüğüm kadarıyla. Yani bu seçimden sonrasının başbakanı bellidir. Doğru mudur yani bir MİT Müsteşarı'nın ileride başbakan olması? Bana göre o da yanlıştır. Bakan olabilir mi? Belki bazı bakanlıklar olabilir ama her bakanlık da MİT Müsteşarlığı yapmış bir insan için bence doğru bir görev değil. Sadece milletvekilliği için hiç gerek yok. Ne işi var parlamentoda. Şahsen kendisinin bakan olmasını uygun görmüyorum. Süpermen görevi verilmiş bir insanın bir vekil olarak parlamentoya girmesini israf olarak görüyorum. Kendime rakip olarak görmüyorum. Sevdiğim için söylüyorum.”
8 Şubat Pazar
"Olumlu bakmıyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Hakan Fidan'ın adaylığına olumlu bakmıyorum, Sayın Başbakan'a da söyledim”.
9 Şubat Pazartesi
"Danışıklı döğüş",
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce: “Erdoğan'a sormadan istifa etmez. Bu bir danışıklı dövüş. Hakan Fidan MİT Müsteşarıyken Orta Doğu'yu karıştırdı. İstifa edince de AKP'yi karıştırdı. AKP'de bu direnç fazla olursa başta bu Bülent Arınç ve diğerleri olmak üzere Hakan Fidan'ın adaylığını istemiyorlarsa, onlara bir önerim var. Hakan Fidan'ın Öcalan ile de arası iyi. Bunu İmralı görüşmelerinden biliyoruz. HDP'den aday olabilir. Bunu da bir düşünsünler”.
10 Şubat Salı
"Kabul edildi mi", "Kirli işler", "AKP, PKK, HDP çatı adayı"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ: "İstifa etti de istifası kabul edilmiş mi? Ben de bilmiyorum…"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, MİT Müsteşarlığı'ndan istifa eden Hakan Fidan'ın AKP'den aday adayı olmasına tepki gösterdi: "Bir çok kirli işin içinde de, hukuk dışı işin içinde de MİT vardı. MİT'e koruma getirilmesinin nedeni devlet kurumu olmaktan çıkmasıdır. 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk kez MİT müsteşarı görevdeyken ayrılıp milletvekilliğini seçti".
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan: “Hakan Fidan'ın istifa etmesi dokunulmazlık zırhına alınması için olduğu iddialara gülüp geçiyorum. Başbakanlık iddialarına gülmekten ziyade, Davutoğlu'na karşı senaryonun bir parçası olmasına gülüyorum. Sayın Başbakana karşı bir durum yok burada.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Hakan Fidan, AK-PKK-HDP'nin çatı adayı. AKP, PKK, HDP’nin ortak bir isim üzerinde uzlaşması lazım. Bu kim olabilir? Beşir Atalay olmaz, üç dönemini doldurdu. Bugünkü başbakanın böyle büyük bir operasyonun altından kalkabilecek bir birikiminin olmadığı görüldü. Hangi ismi önerseler PKK kabul eder? Burada süreci beraber götürdükleri makul bir isim olabilir. Fidan’ı çözümün çatı adayı olarak düşünmek lazım”.
11 Şubat Çarşamba
"Kalmasını isterdim", "üzen veya sevindiren tarafı yok"
HDP milletvekili Pervin Buldan: “Sayın Öcalan’la son görüşmemizde bize böyle bir ihtimalden söz etmemişti. O gün biliyor muydu emin değilim. Şahsen ben Hakan Bey’in görevinde kalmasını isterdim çünkü belirli bir güven oluşmuştu. Sayın Öcalan, Hakan Bey’e çok güvendiğini birkaç kez belirtmişti. Ama ben, istifa etti diye sürecin aksayacağını düşünmüyorum.”
HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, “Biz devletle müzakere ediyoruz, hükümetle mücadele ediyoruz. Hakan Fidan İmralı'daki görüşmelerde söz sahibiydi, şimdi artık söz sahibi değil. Hakan Fidan'ın devletin görevlisi olarak artık bir yetkisi ve etkisi yok. Biz bunu kendi meselemiz olarak görmüyoruz. Cumhurbaşkanı'nı üzdüğü anlaşılıyor. Bunun dışında bizi üzen veya sevindiren bir tarafı yoktur”. (HK)