* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA)
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) eski başkanı ve Cumhuriyetçi partili siyasetçi-iş insanı Donald Trump, dün (15 Kasım) bir basın açıklaması yaparak 2024'teki başkanlık seçimleri için adaylığını açıkladı.
Daha önce Beyaz Saray'da kalması gereken "gizli" ibareli belgelerin FBI baskınıyla ele geçirildiği Florida'nın Palm Beach şehrindeki Mar-a-Lago malikanesinde yerel saat ile 21.00'de kameraların karşısına geçen Trump, bir sonraki seçimlerde aday olduğunu resmen duyurdu.
Konuşmasına "Amerika'nın geri dönüşü şimdi başlıyor" diyerek başlayan Trump, "iktidarı döneminde ekonominin tarihte görülmemiş bir şekilde iyileştiğini, dış politikada Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore'nin ABD'ye, özellikle de kendisine saygı duyduğunu" söyledi:
"Uzun zamandır, on yıllardır savaşın olmadığı bir dönem, bunu o kadar uzun bir süredir başaran ilk başkandım. Dünya barış içindeydi. Amerika gelişiyordu ve ülkemiz muhteşem bir gelecek yolunda ilerliyordu.
"Çünkü Amerikan halkına büyük sözler verdim ve diğer başkanların aksine sözlerimi tuttum. Bizim liderliğimizde, biz büyük ve şanlı bir millettik. Bu, uzun zamandır duymadığınız bir şeydi."
"Başkan ben olsaydım Ukrayna krizi olmazdı"
Donald Trump, Demokrat Partili Başkan Joe Biden yönetimi altında "ülkenin düşüşe geçtiğini söyledi: "Milyonlarca Amerikalı için Joe Biden yönetimindeki son iki yıl, acı, zorluk, kaygı ve umutsuzlukla dolu bir dönem oldu. ABD küçük düşürüldü, utandırıldı, zayıflatıldı."
"Başkan olsaydım Ukrayna (krizi) asla olmazdı" diyen Trump, Biden'ın dış politikasına yönelik de eleştirilerde bulundu:
"Ama biz bu gece bunun böyle olması gerekmediğini ilan etmek için buradayız. İki yıl önce büyük bir millettik ve yakında yine büyük bir millet olacağız. Amerika'nın çöküşü, Biden ve hükümetimizi yerle bir eden radikal sol kaçıklar tarafından bize dayatılıyor. Bu düşüş bir kader değil."
Temsilciler Meclisi'nde Cumhuriyetçilerin çoğunluğu sağladığını, bunun "Amerikan rüyasını kurtarma mücadelesinin sadece başlangıcı olduğunu" söyleyen Trump, "Amerika'yı yeniden büyük ve şanlı yapmak için bu gece ABD Başkanlığına adaylığımı açıklıyorum" dedi.
Öte yandan Florida'nın Cumhuriyetçi Valisi Ron DeSantis de eyalette valilik seçimini yaklaşık 20 puan farkla kazandı. DeSantis, Cumhuriyetçi Parti'nin 2024'te başkan adayı olabilecek bir isim olarak görülüyor.
6 Ocak Kongre baskını yargılaması
ABD'de 3 Kasım 2020'de yapılan başkanlık seçimlerini Demokrat Partili aday Joe Biden, yüzde 51,3 oy alarak kazandı.
Rakibi ve Cumhuriyetçi Partili önceki ABD Başkanı Donald Trump ise sonuçları kabul etmeyerek seçimlerin "hileli" olduğunu söyledi.
Trump'ın destekçileri 6 Ocak 2021'de Kongre üyelerinin Joe Biden'ın başkanlığını tescil etmek için toplandığı Kongre binasını bastı. Baskında dört kişi hayatını kaybetti, 100'den fazla polis memuru yaralandı.
Kongre saldırısıyla ilgili gözaltına alınan 725 şüphelinin çoğu "Kongre binasına izinsiz girmek", "düzensiz davranış", "Kongrenin faaliyetlerini engellemek ile" suçlanırken 325 şüpheli "memurlara saldırmak için tehlikeli silah kullanmak" gibi suçlarla karşı karşıya kaldı.
Saldırıyla ilgili soruşturma, Demokratlarının çoğunlukta olduğu Temsilciler Meclisi'nin özel bir komite tarafından yürütülüyor.
Bu duruşmaların ve komitenin amacı ise yalnızca 6 Ocak'taki Kongre baskınını değil, aynı zamanda 2020 başkanlık seçimlerinde Trump'ın liderliğinde olduğu iddia edilen seçim sonuçlarını tersine çevirmeye yönelik "koordine ve çok adımlı çabaları" da soruşturmak.
TIKLAYIN - ABD'de Kongre baskını nedeniyle Trump'a ilk dava
Öte yandan, Donald Trump'ın 6 Ocak'taki Kongre baskınını kışkırttığı iddialarıyla ilgili yargılanmasında son aşama 13 Şubat 2021'de tamamlandı. Senatodaki oylamada 57 senatör Trump'ın mahkum edilmesi yönünde, 43 senatör ise mahkum edilmesine karşı oy kullandı.
Böylece 100 sandalyeli Senatoda suçlu bulunabilmesi için en az 3'te 2 çoğunluğun oyu (67 senatör) gereken Trump, hakkındaki "halkı isyana teşvik" başlıklı azil suçlamasından aklanmış oldu.
Son olarak, Temsilciler Meclisi Soruşturma Komitesi, 21 Ekim 2022'de bir açıklama yaparak Trump'ın 2020 başkanlık seçim sonuçlarını geçersiz kılmak için 6 Ocak 2021'de gerçekleşen Kongre baskınının "temel sebebi" olduğu gerekçesiyle mahkeme celbiyle ifadeye çağrıldığını açıklamıştı.
Komitenin 15 Kasım tarihli açıklamasına göre, eski Başkan Donald Trump ifade vermeyi reddetti. (SD)