"Neden başbakan ya da diğer siyasi parti liderleri, hemen ortaya çıkıp 'meclis çatısı altında ya da Türkiye politik hareketinde böyle iki üç kadınlı hayat biçimlerini bu biçime itiraz eden kadınların şiddete maruz bırakılmasını kınıyoruz, diyerek bu tür yaşam biçimini ve şiddeti uygulayanlara karşı derhal bir kampanya başlatmıyorlar."
Gülbahar: Hükümet ve siyasi liderler çokeşliliğe sessiz kalmamalı
Bir danışıklı dövüşten söz ediyor Gülbahar. Ve medyanın da bu oyuna geldiğini söylüyor.
Gülbahar, "Basında yer alan haberlere baktığımızda milletvekilinin 10 yılı aşkın bir süredir iki kadınla birden yaşadığı, hatta üçüncü birisiyle beraber yaşamak istediği görülüyor" diyor ve Siyasi partilerin ve özellikle de hükümetin, kadınları baskı altında tutan bu erkek çok eşli hayatına tepkisiz kalmaması gerektiğini söylüyor.
Yeni TCK'da yapılmak istenen değişiklik yanlış
Gülbahar'ın dikkat çektiği bir konu da yeni TCK'de yapılmak istenen yasal değişiklik.
Aile içi şiddetin, şikayete bağlı bağlanmak ve uzlaşma kapsamına almak istendiğini söyleyen Gülbahar, bu yasal değişikliğin yanlışlığına dikkat çekiyor.
"Kadının şikayetini geri çekmesi, bu tür davaların kamu davası olarak görülmesinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kadınlar şikayetlerini geri aldıklarında kendilerini başarısız hissedip, özgüven yıkımı yaşıyor. O yüzden bu tür şeylerin şikayeti bağlı olmaması gerekiyor. Dava sürdürülmeli ki, suç cezasız kalmamış olsun."
Dokunulmazlık, aile içi şiddeti korumamalı
Gülbahar, Halil Ürün'ün yeni TCK'nin, aile efradına kötü muamele maddesinin dışında, fiziksel darp ve kötü muameleden ve birden çok ceza maddesinden yargılanması gerektiği kanısında
Gülbahar milletvekili dokunulmazlığının bu tür durumlarda geçerli olmaması gerektiğini söylüyor.
"Dokunulmazlığın, düşünceleri dışında, nasıl kalkan olduğu görüyoruz. Milletvekillerinin, özel hayatlarında, kadınların kafalarını kıracak kadar pervasızlaştırdığını Ürün olayı bize kanıtladı. Bu dava, dokunulmazlığın bu tür olaylarda uygulanmaması gerektiğinin somut örneklerin biridir."
Olay nasıl meydana geldi
Esma ve Halil Ürün'ün arasındaki kavganın, Ürün'ün üçüncü bir kadından kaynaklandığını ileri sürülüyor.
Bu nedenle kocasıyla kavga eden Esma Ürün'ün, dayak yediği gerekçesiyle karakola başvurduğu iddia edilirken, polisteki ifadesinde "Eşim, evrak çantasını kafama vurdu. Daha sonra çantayı bırakıp yumrukla sol kaşımın üzerine vurdu" dediği belirtiliyor.
Adli tıp raporuna göre, Esma Ürün'ün kafanın arkasındaki topuzda 2 cm çapında kan oturması, sol kulak tarafındaki şakak kemiğinde 3x2 cm'lik morarma söz konusu.
Esma Ürün'ün geçen pazar günü polise başvurduktan sonra şikayeti işleme konuldu ve olay Çankaya Cumhuriyet Savcılığı'na intikal etti. Ancak Ürün çiftinin yakınları ve araya giren aile dostlarını da kırmayarak eşi Halil Ürün'le barıştığı, ardından savcılığa giderek şikayetini geri aldığı ileri sürüldü. (AD)