KAMER’in Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da 23 ilde 164 bin 581 kadınla yaptığı görüşmelere göre, son üç senede beşik kertmesi, kan bedeli, kayın evliliği gibi evlilik türleri azalırken, kadınların yüzde 71’i görücü usulü evlendirildi.
KAMER, kadınların hak talebinde bulunmalarının tekrar şiddet yaşamalarına neden olduğunu söylerken, “Bu durum ancak kadınlar güçlendikçe düzelecektir. Çünkü şiddetin panzehiri güçlenmedir” dedi.
KAMER kurucusu Nebahat Akkoç, çalışmanın kadınların yasal haklarını ve destek alabilecekleri birimleri öğrenmeleri açısından çok etkili olduğunu söylerken, şöyle konuştu:
“Belli bir farkındalık yaşamış kamu görevlileri atama yoluyla Türkiye'nin çeşitli yerlerine dağılmaktalar. Bu nedenle yaşanan duyarlılığın etkisi de yayılmakta.
"Ayrıca bir kadının yakınındaki 10 kadını olumlu etkilediğini ve beş çocuktan sorumlu olduğunu düşündüğümüz zaman yapılan çalışmaların çarpan etkisinin de çok yüksek olduğunu görebiliyoruz.”
Akkoç, TÜİK’in yoksulluk ve açlık göstergeleri dikkate alındığında üç yıl içinde görüşülen hanelerin yüzde 92’sinin açlık sınırında ya da bu sınırın altında gelirlerle yaşadığını belirtirken, "Yoksulluk oranları çok çarpıcı. Evlere girip çıktıça yoksulluk canımızı öyle yakıyor ki, şiddet geri planda kalıyor bazen" dedi.
Zorla evlilikler sürüyor
Erken yaşta evliliklerin sayısı hızla düşse de hala yüzde 33 oranında.Bu oran 2011'de yüzde 49,3'tü.
Bunun yanısıra 2013’te kadınların yüzde 1,6’sı zorla evlendirilmiş. 2011-2013 arasında zorla evlendirildiğini söyleyen kadınların toplam sayısı 2 bin 943.
Yine zorla evlilik kapsamında değerlendirilebilecek görücü usulü evlilikte ise düşüş yok. 131 bin kadının yüzde 71’i görücü usulü evlendirilmiş.
Diğer taraftan sadece dini nikahlı kadınların sayısı da düşüyor. 2013’te konuşulan kadınların yüzde 1,7’si sadece dini nikahlı, yüzde 5,6’sı sadece resmi nikahlı, yüzde 63,2’si ise hem dini hem resmi nikahlı.
Beşik kertmesi, kan bedeli azalıyor
Akraba evliliği oranında bir azalma olmasa da beşik kertmesi, kan bedeli, kayın evliliği gibi insan haklarına aykırı evlilik türlerinde çarpıcı bir azalma söz konusu.
KAMER yine de son üç senede 981 kadının ölen kocasının kardeşiyle evlenmek zorunda kaldığı (kayın evliliği), 1.849 kadının ikinci eş olarak evlendiği (kuma), 1.849 kadının değiş tokuş edilerek evlendiği (berdel), 94 kadının ise bir kan davasının sonuçlandırılması için hediye edildiğini tespit etti.
Toplam | 2011 | 2012 | 2013 | |||||
Evlilik Türü | Sayı | Yüzde | Sayı | Yüzde | Sayı | Yüzde | Sayı | Yüzde |
Akraba evliliği | 45066 | 90,1 | 16466 | 86,9 | 14691 | 90,96 | 13909 | 93,3 |
Kayın evliliği | 981 | 2,0 | 720 | 3,8 | 176 | 1,09 | 85 | 0,6 |
Kuma | 1849 | 3,7 | 803 | 4,2 | 641 | 3,97 | 405 | 2,7 |
Berdel | 1849 | 3,7 | 821 | 4,3 | 575 | 3,56 | 453 | 3,0 |
Kan bedeli | 94 | 0,2 | 66 | 0,3 | 20 | 0,12 | 8 | 0,1 |
Beşik kertmesi | 175 | 0,3 | 83 | 0,4 | 48 | 0,30 | 44 | 0,3 |
Soruya cevap veren kişi sayısı | 50014 | 18959 | 16151 | 14904 |
Nebahat Akkoç, akraba evliliklerinin oranının bu kadar yüksek olmasını şöyle açıklıyor: "Akraba evliliği ile kadınların miras hakkı arasında bir bağ var. Esasında cinsiyet ayrımcılığı özel mülkün kadınlarla paylaşılmaması için sürekli ve yeniden üretilmektedir. Paylaşılacak her ne ise, büyük küçük aileler bunu yabancı biri ile paylaşmak istemezler. Yabancı da olsa kadının miras hakkı yoktur ama akraba olunca kadının mirastan pay almayacağı kesindir."
Namus cinayetleri bağımsızlaşan kadınlarda daha yüksek
Nebahat Akkoç: Kadınlar geleneksel normları zorladıkları zaman yargılanıyorlar. Eğitim hakkını kullanmış, çalışmaya başlamış olmak toplumda takip edilmesi gereken durumlar olarak algılanıyor. Bu kadınların kendi kararları doğrultusunda yaşamak için (farklı giyinmek, bir erkek arkadaşı olması, ailenin istediği biriyle evlenmeyi reddetmesi gibi) gösterdikleri çaba hayatlarını kaybetmelerine neden olabiliyor. Eğer bu kadınları doğru zamanda çeşitli, bilgi ve deneyimlerle güçlendirmek mümkün olsa yaşadıkları şiddeti engelleyebilirler. Güçten kast ettiğim budur. Haklarının farkında olan, nereden ve nasıl destek alacağını bilen kadınlar güçlenmektedir. Aileler bu gücü gördükleri zaman kontrolü azaltabiliyorlar. |
* Olası bir cinayetin öncesinde kadınların ekonomik şiddet dışındaki şiddet türlerinin tümünü daha fazla yaşamaktalar.
* Cinayet vakaları daha çok dini nikâhlı evliliklerde ya da boşanmış kadınlar arasında görülmekte.
* Cinayet olasılığının eğitim olanağı yakalamış (ilk-orta-lise), ev dışında çalışan, kendine ait bir geliri olan ya da nafaka alan kadınlarda yüksek olduğu görülüyor.
* Şiddet sırasında çocuğunu düşüren ve cinsel şiddet yaşayan kadın oranı namus cinayetlerinde daha fazla görülüyor.
Kadınlar mirastan pay alamıyor
“Ailenizde kadınlar mirastan pay alabilir mi?” sorusuna evet cevabı veren kadınların oranı 3 senede 2 puan artmış olsa da, kadınların yüzde 64,8’i ailelerinde kadınların mirastan pay alamadığını söylüyor.
Ancak miras paylaşımının dayanağının töreler olduğunu düşünen kadınların oranında son üç senede ciddi bir düşüş, Medeni Kanun olduğunu söyleyenlerde ise ciddi bir artış var.
Mirasın kadın ve erkeğe eşit dağıtıldığını söyleyenlerin oranı 2011’de yüzde 48,9 iken, 2013’te yüzde 75,8'e çıktı.
Göç azaldı
Göç etme oranı azalırken, göç nedenleri de değişiyor. 2011 yılında yüzde 39 olan göç oranı, 2012-2013 yıllarında yüzde 26,3’e düştü.
Ayrıca güvenlik ve kan davası nedeniyle göç etme azalırken iş bulma ve evlilik nedeniyle göç yıllar içerisinde artıyor.
Kadınlar haklarını öğreniyor
Çalışmaya katılan kadınlar, “Ne gibi bir fayda sağladınız” sorusuna ise, yaklaşık yüzde 48 oranında “haklarımı öğrendim” diyen, yüzde 75 oranında KAMER’i tanıdım, yüzde 35,6 oranında şiddet konusunda farkındalık yaşadım, yüzde 25 oranında ise kentteki birimleri tanıdım şeklinde cevap verdi.
Kadınların yüzde 94’ü ise öğrendiklerini, farkındalık yaşadığı konuları çevrelerine aktardıklarını belirtti. Kadınların yüzde 10’u ise KAMER’de gönüllü olmak istedi. (ÇT)
Araştırmanın yapıldığı iller: Adıyaman, Ağrı, Ardahan, Batman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Antep, Hakkari, Iğdır, Kars, Kilis, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Tunceli, Van