Epeyce yıllar önceydi. Rahmetli Felat Cemiloğlu ağabeyle aile arasında "Büyük Ev" dedikleri Cemilpaşa Konağına birlikte gitmiştik. İkimiz yalnızdık. Harem bölümünün kapısından girip, ara bölmeden selamlığa geçmiştik. Selamlık bölümünün çatı örtüsü tümüyle çökmüş, avlu koca bir moloz yığını tepeciğine dönmüştü. Avlunun tam orta yerindeki bazalt havuzun üzerindeki yarım ay biçimli bazalt kemerin bir köşesinden yerden bitme bir yabani incir ağacı gövermişti. Bahardı ve ağaç yeşermişti de!
"Sene 1936 ve yaz sonuydu. Köydeydik. Bir gece içinde apar topar bütün Cemilpaşa Ailesini sürgüne yolladılar. Hizmetçimiz Sacide de bizimle beraber sürgün edildi. Aileden kız alanlar, hatta damatlarımızın damatları dahil Türkiye'nin 17 ayrı yerine sürgün edildik. Bizim kısmetimize Ordu ili düşmüştü. Adeta ipi kopmuş ve her bir tanesi bir başka yere serpilmiş tespih taneleri misali darmadağın olmuştuk. 11 yıl sürdü bu sürgünlüğümüz. 1947'ye kadar.
Gördüğün gibi bir zamanların içinde canlı bir hayatın sürdüğü konağımızın şimdi adeta birileri ocağımıza incir dikme kabilinden erkeklerinin yaşadığı selamlık bölümünün eyvanında yabani incir ağacı boy vermiş. Kökümüzü kurutmak istercesine." Sözler 1.5 yıl önce vefat eden Felat Cemiloğlu'na ait.
"Diyarbekirli Cemilpaşazadeler ve Kürt Milliyetçiliği"* araştırmacı-yazar Malmisanıj'ın yeni kitabı, Avesta Yayınları'ndan çıktı. Kitap, kapsamlı ve titiz bir araştırmacılık örneği. Aslında Malmısanıj bunu hep yapıyor. Yaklaşık 20 yıldır, son kitabına benzer bir dolu araştırma kitabına imza atmış. Yüzyılımızın Başlarında Kürt Milliyetçiliği ve Doktor Abdullah Cevdet, Said-i Nursî ve Kürt Sorunu, Cizira Botanlı Bedirhaniler ve Bedirhani Ailesi, Kürt Teavün ve Terakki Cemiyeti, Kürt Talebe-Hêvî Cemiyeti gibi önemli çalışmalara imza atmış olan Malmisanıj İsveç'te yaşayan Diyarbakırlı bir yazar.
Cemilpaşa ailesini kaleme aldığı bu son çalışması altı bölümden oluşuyor. İlk beş bölüm ayrıntılandırılarak ailenin geçmişine, tarihine, siyasal kimliğine fotoğraflarla desteklenerek yer verilmiş. Altıncı ve son bölüm ise Cemilpaşa Ailesine ait şahsiyetlerin biyografilerine ve anlatımlarına dayandırılmış. Bu bölümde 19 şahsiyet yer yer kendi ifadeleriyle beslenerek anlatılmış. Tabii bir de ciddi bir referans kaynağı var. 150 dolayında kitap ve onlarca dergi gazete referans olarak yer almış kitabın sonunda.
Kürt siyasal hareketlenmelerinin aile bazındaki son 200 yılı irdelendiğinde, bazı Kürt ailelerinin siyasal mücadeledeki yeri ciddi olarak hemen ortaya çıkar. İşte bu ailelerden biri olan Cizreli Bedirhanileri daha önce araştıran Malmisanıj bu kez Diyarbekirli Cemilpaşazadelere merceği yönlendirmiş.
Anıların, ailenin farklı bireylerine anlattırılan değişik yaşanmışlıklarının yer yer de Osmanlı tahrir defterlerine, salnamelere de dayandırılarak desteklenmesi, örnek alınası bir araştırmacılık örneğine dönüşmüş kitapta. Ayrıca Cemilpaşa Ailesinin en az 400 yıla dayanan 5-6 kuşağının 48 sayfa tutan şeceresinin (soy ağacının) ilk kez yayınlanıyor olması da ayrı bir öneme sahip.
1908 yılında Cemilpaşa Ailesinden en az 11 genç İstanbul'da orta öğrenimde. 1912 yılında bu gençler artık yüksek okul öğrencisi. Ve o yıllardan itibaren Kürt Talebe-Hêvî Cemiyetinin kuruluşunda görev almışlar. Cemiyetin hem İstanbul, hem de Lozan şubesinin kuruluşundaki 4 kurucudan ikisinin Cemilpaşalardan olması kayda değer. Yine 1912 ile 1922 yılları arasında 10 yıllık zaman dilimi içinde Kürtçe yayınlanan Rojî Kurd, Hetawî Kurd ve Yekbûn dergilerinin de yine mensupları olarak Cemilpaşalı gençleri ve imzalarını görmek çarpıcı. Yine Kürdistan Teali (Yükselme) Cemiyeti ile sonra yurt dışında kurulan Hoybûn örgütünde de Cemilpaşalar var.
Elbette bir noktaya önemle parmak basmak gerekir ki, Cemilpaşa Ailesi en az üç kuşak olarak çok ciddi acılar ve sıkıntılar çektikleri için, özellikle ailenin Suriye sürgünlüğüne giden fertleri (bunların arasında ailenin Kürt siyasal damarında çok özgün yeri olan Zinar Silopi takma adlı Kadri Cemil Paşa ve Ekrem Cemil Paşa mutlaka anımsanmalı) baba toprağında kalanlara mümkün olduğunca siyasetten uzak durmalarını öğütlemişler. Bu durumu bana kendisiyle dost olduğum rahmetli Felat Cemiloğlu defalarca anlatmıştı. Bu uzak duruş o denli etkili olmuş ki, Malmisanıj da kitapta haklı olarak parmak basıyor. Ailenin bir çok ferdi özellikle son kuşak, Kürtçe'yi de pek bilmiyor. Ama buna rağmen, ailenin Kürdî siyasal duruşuna her zaman saygılı, her zaman sahiplenmeci bir anlayışı da var.
İşte asıl belki de budur Cemilpaşa Ailesini diğerlerinden ayran. Mesela 19. yüzyılın bir çeyreğine damgasını vuran sonra da Avrupa'dan Mısır'a kadar geniş bir coğrafyada kültürden, dilden, edebiyattan tutun sanata siyasete kadar etkili olan Bedirhaniler Ailesinin bugün esamisi bile okunmuyor. Hatta Kürt Bedirhan Beyin torunlarından eski bakan Emre Gönensay, Hasan Cemal'in Kürtler kitabının girizgahındaki Felat Cemiloğlunun Diyarbakır cezaevi günleri anlatısına "Bu kadar da olmuş mu?" diyerek inanası gelmiyor. Ve ne acıdır, ne de ilginçtir ki, bugün Bedirhani Ailesinin geçmişi ile ilgili konuşulacak ve de konuşacak şahsiyet yok. Ama Cemilpaşalardan konuşacak bir dolu insan var. İşte Malmisanıj bu başarıyı göstererek onlara ulaşmış.
Anne tarafından Cemilpaşaların torunu ünlü edebiyat insanı Vedat Günyol; "Devlet adamı Koyunu kırkar / Politikacı derisini yüzer" demiş kitapta. Diyarbekirli Cemilpaşazadeler ve Kürt Milliyetçiliği yerden yere sürülüp derisi yüzülenlerin kitabı. (ŞD/BB)
*Malmisanıj. Diyarbekirli Cemilpaşazadeler ve Kürt Milliyetçiliği. Avesta Yayınları. 2004. İstanbul.