Diyarbakır Barosu 2020-2023 arasında Diyarbakır’daki “uyuşturucu madde suçları” açısından, yıllara göre yapılan avukat atamalarına ilişkin veriler paylaştığı bir rapor yayımladı. Raporda, uyuşturucu kullanma ve satma yaşının Diyarbakır’da 12’nin altına düştüğü de ifade edildi.
Raporda, Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulunda[1] (BMYK) farklı kurumlardan temsilcilerin bulunmasına karşın, sivil toplum örgütlerinin katılımının Yeşilay haricinde sağlanmadığı, Valilikler bünyesinde oluşturulan koordinasyonlarda da benzer durumun yaşandığına dönük eleştiriler yer aldı.
Raporun yayınlanmasından sonra bugün, Diyarbakır Barosu resmi X hesabının paylaşımına göre BMYK’da yer alan tek STK olan Yeşilay’ın, Diyarbakır Şube Başkanı Fesih Aktaş’ın baroyu ziyaret ettiği öğrenildi.
Ziyarette, pandemi ve deprem döneminde artış gösteren başta madde bağımlılığı olmak üzere bağımlılıkla mücadeleye karşı yürütülebilecek ortak çalışmalar konusunda fikir alışverişinde bulunulduğu belirtildi.
“Ortak çalışmanın zemini oluşturmak istiyoruz”
Ziyaret hakkında bianet’e konuşan Yeşilay Derneği Şube Başkanı Fesih Aktaş, ziyaretlerinde önleyici tedbirler kapsamında birlikte neler yapabileceklerini konuştuklarını aktararak, uygun bir zamanda tekrar bir araya gelerek ortak bir projeyle ortak çalışmanın zeminini oluşturmak istediklerini söyledi.
2020-2023 yılları arasında Diyarbakır Barosu tarafından “uyuşturucu madde suçları” açısından avukatlık hizmeti verilen 492 çocuğa yönelik bir çalışmalarının olup olmadığını sorduğumuz Aktaş, tedavi ve rehabilitasyon hizmetlerinde kişinin rızasının gerekli olduğunu, çocuklar için ise ailelerinin başvurusu olursa, uzmanlarıyla çocukları tedaviye ikna etmeye alıştıklarını söyledi.
“Tüm STK’leri ziyaret edeceğiz”
Deprem sonrası kimi çalışmalarının sekteye uğradığını söyleyen Aktaş, sivil toplum örgütleriyle ortak çalışmalar yapmak istediklerini, bunun için bir ziyaret takvimi oluşturduklarını, sonrasında eğitimler, seminerler düzenlemeyi planladıklarını anlattı.
Daha önce öğretmenlere yönelik geniş katılımlı eğitimler yaptıklarından bahseden Aktaş, yeni planlamada bu eğitimlerin daha etkili olması için daha dar gruplarla yapılacağını belirtti. Aktaş ayrıca daha önce yaptıkları esnaf ziyaretlerine devam edeceklerini, esnafları gönüllü çalışmalarına katmak istediklerini söyledi.
“Ziyaret son üç yılda bir ilk”
Yeşilay Derneği Şube Başkanı Aktaş ve beraberindeki heyeti, Avukat Serdar Özer’le birlikte ağırlayan Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Avukat Mehdi Özdemir ziyaret hakkında bianet’e konuştu.
Özdemir ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade ederek, Yeşilay heyetine konuyla ilgili farkındalığı artırıcı çalışmalara da katılabileceklerini, eğitimler verebileceklerini ilettiklerini söyledi.
Ziyarette ayrıca tüm STK’ların çalışmalara katılımının sağlanması gerektiği üzerinde durduklarını söyleyen Özdemir, ziyaretin baro yönetiminde olduğu son üç yılda bir ilk olduğunu aktardı.
“Ceza ve tedbirler caydırıcı değil”
Uyuşturucu madde üretim ve kullanımının engellenmesi için “Toplumun tüm kesimlerinin katılacağı komplike bir örgütlü mücadeleye ihtiyaç var,” diyen Özdemir, uyuşturucu madde suçlarıyla ilgili yargısal süreç hakkında da bilgi vererek ceza ve tedbirlerin, yetersiz kaldığına vurgu yaptı:
“Uyuşturucu ticareti yapmak” suçundan 10 yıl ceza alan bir kişinin cezası iyi hal indirimiyle 8 yıl 4 aya düşüyor. Bu cezanın infaz edilecek kısmı ¾’ü 6 yıl 3 aya tekabül ediyor. Bunun 1 yılı denetim serbestlik kapsamında olunca ise ceza 5 yıl 3 aya düşüyor. Bunun da 3 ayı kapalı cezaevinde, 5 yılı ise açık cezaevinde, görece daha rahat koşullarda infaz ediliyor. Siyasi suçlar dışındaki diğer tüm suçlar için de aynı durum geçerli.”
“Astsubay uyuşturucu ticareti suçlamasıyla soruşturuluyor”
Öncelikle uyuşturucu maddeye ulaşımın engellenmesi gerektiğini ifade eden Özdemir, bunda önleyici kolluk faaliyetlerinin, insanların uyuşturucuya ulaşmasının engellenmesinin önemine dikkat çekerek bu faaliyetlerin yetersiz kaldığını ifade etti.
Diyarbakır’da çok fazla uyuşturucu ekim alanının olduğu bilgisini veren Özdemir, kentte uyuşturucu maddeyle mücadelede önemli bir rolü olan Mermer Karakolu’nda görevli bir astsubay hakkında “uyuşturucu ticareti yapmak” suçlamasıyla devam eden bir soruşturmanın olduğunu hatırlattı. Yer yer görevin kötüye kullanıldığını anlattı. “Burada organize bir kötülük hali var” diyen Özdemir, önleyici kolluk faaliyetlerinin belli yer ve güzergahlarda sıklaştırılması gerektiğine vurgu yaptı.
Açık cezaevlerinde uyuşturucu maddeye ulaşım konusunda adli mercilere intikal eden bir soruşturma olup olmadığı yönündeki sorumuzu da cevaplayan Özdemir, “Daha vahimini söyleyeyim. Kapalı cezaevinde uyuşturucuya temasın söz konusu olduğu, devam eden bir adli bir soruşturma var” dedi.
“Sağlık tedbirinin denetim mekanizması yok”
Uyuşturucu kullanımıyla ilgili suçlardan ilk kez soruşturma geçirenler hakkında sağlık tedbiri kararı verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiğini ancak sağlık tedbirinin uygulanmasına yönelik bir denetim mekanizmasının olmadığını söyleyen Özdemir süreci şöyle anlattı:
“Aile gidip Sulh Hakimliği’ne başvurup vasi kararı alıyor. Bu kararla bağımlı kişi hastaneye yatırılabiliyor. Ancak kişi sonrasında kendi iradesiyle tedaviyi reddedip hastaneden çıkabiliyor.”
Özdemir, ilerleyen süreçte bir çalıştay düzenleyerek STK’ları uyuşturucu madde kullanımını engellemek için bir araya getirmek istediklerini de sözlerine ekledi.
“Kentin risk analizi yapılmalı”
Konuyla ilgili bianet’e konuşan bir diğer isim Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şubesi’nin önceki dönem şube başkanı olan psikolog Şiyar Gültekin ise şube olarak uyuşturucu madde suçlarıyla mücadele konusunda proje haline getirdikleri bir şube kararlarının olduğunu, projelerini genel merkezlerine de sunduklarını anlattı.
Projelerinin genel kuruldan sonra tüm SES şubelerinin dahil olacağı bir sürece girebileceğini söyleyen Güldiken, kentin risk analizinin yapılması gerektiğini, uyuşturucu madde kullanımının nerede, nasıl yoğunlaştığının tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, özellikle ilgili kolluk birimlerinden, devlet kurumlarından bilgi paylaşımı konusunda da destek alamadıklarını söyledi.
“Siyaset üstü bir ortaklaşma gerekiyor”
Uyuşturucuyla mücadelenin siyaset üstü bir ortaklaşmayla yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, önümüzdeki süreçte bir deklarasyon ile bir çağrı yapmayı planladıklarını söyleyen Güldiken, uyuşturucuyla mücadelede kolluğun desteğinin önemine dikkat çekerek sokakta yaptıkları kimi çalışmalarda güvenlik sorunu yaşadıklarını söyledi.
Sağlık Bakanlığı bünyesinde hazırlanan bir proje kapsamında yaklaşık 2 yıl önce 33 bin metrekare alan üzerinde inşa edilen Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezi (AMATEM) ile Çocuk ve Ergen Madde Bağımlılığı Tedavi Merkezi’nin (ÇEMATEM) de hizmet verdiği Diyarbakır’da, Diyarbakır Barosu’nun raporuna göre, son üç yılda 492 çocuğa “uyuşturucu madde suçları” açısından hukuki destek aldı. Bahsi geçen çocuklarla ilgili bir çalışma olup olmadığını sorduğumuz AMATEM yetkilisinden ise devlet memur olması, bu yüzden Sağlık İl Müdürlüğü’nden önce izin alınması gerektiği mazereti nedeniyle bilgi alamadık.
(BA/EMK)
[1] BMYK Cumhurbaşkanı Yardımcısı Başkanlığında, Adalet; Aile ve Sosyal Hizmetler; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği; Gençlik ve Spor; Hazine ve Maliye; İçişleri; Milli Eğitim; Sağlık; Tarım ve Orman; Ticaret; Ulaştırma ve Altyapı Bakanları ile Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Başkanvekilinin katılımıyla faaliyet yürütüyor.