Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, vurulduğu Dört Ayaklı Minare yakınında, baro adına yapılan basın açıklamasıyla anıldı. Açıklamaya, Elçi’nin eşi Türkan Elçi de katıldı.
Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen’in okuduğu açıklamada, “Tahir Elçi’nin aramızdan alınışının ikinci yılında, aramızdan alındığı Dört Ayaklı Minare'nin altında, tüm sevenleri ve dostlarıyla bir aradayız” dendi.
“Yüreğimizdeki acı, keder ve öfke katlanarak büyüyor. Biliyoruz; ölüm, çoğu zaman bir cam kırığı gibi keskin ve kalanlar için sonsuz bir burukluktur. Ve yine biliyoruz ki; bu burukluğumuzun yarına kalan bir sesi vardır. Bu ses hukukun, vicdanın ve adaletin hiç kısılmayacak sesi, yani Tahir Elçi'nin sesidir. Bu inançla yineliyoruz, Tahir Elçi'nin sesindeyiz.”
“OHAL’in kaldırılması, normalleşmeye zemin yaratır”
Baronun açıklaması özetle şöyle:
“2015 yılının Temmuz ayı Türkiye için onarılması güç sorunlarla karşı karşıya kalınan yeni bir sürecin başlangıcı oldu, bu sürecin devamında Tahir Elçi’nin katledildiği 28 Kasım 2015 tarihi ise Türkiye’nin demokrasiden ve barıştan alenen uzaklaştığı bir sürecin miladı oldu.
“Bu tarihten itibaren siyasal iktidarın demokratik değerlere sırtını dönmesiyle başlayan yeni süreç, başta insan hakları ihlallerinde artış, sivil yerleşim alanlarında çatışmaların yaygınlaşması, göç ve duygusal kopuşun başlangıcı da oldu.
“Yürürlükteki OHAL rejiminin kaldırılması, geçmişle yüzleşmek ve Tahir Elçi suikastının aydınlatılması bu minvalde yeniden normalleşme zeminini yaratarak sorunların şiddetten uzak demokratik zeminde tartışılmasını sağlayacaktır.”
“Soruşturma dosyasında ilerleme kaydedilemedi”
“Suikastın üzerinden geçen iki yıla rağmen ne yazık ki soruşturma dosyasında olayın faillerinin tespit edilmesine yönelik somut hiçbir bir ilerleme kaydedilmedi.
“Tahir Elçi dosyası önemsenerek itinayla soruşturulan bir dosya olmaktan ziyade, sıradan bir soruşturma dosyası haline dönüştürüldü. Dönemin Başbakanı ve Adalet Bakanının, ‘faillerin bulunacağı’ beyanı ve taahhüdüne rağmen söz verenlerin bu resmi söz ve taahhütlerine aykırı davranması tipik bir devlet refleksi örneğini oluşturuyor.
“Bu durum bizleri kaygılandırsa da bizler adaletin tecelli edeceği umudumuzu halen koruyoruz, korumak zorundayız.
“Cinayetin aydınlatılması, devletin sorumluluğu”
“Her fırsatta dile getirdiğimiz üzere yeni ve karanlık sürecin başlangıcına zemin sunan Tahir Elçi suikastının tüm yönleriyle aydınlatılması güçlü ve etkin bir kamu iradesinin ve hükümet desteğinin ortaya konması ile mümkün olacaktır.
“Devlet olmanın sorumluluğu gereği bu beklenti, talep ve temennimiz haklı ve meşrudur.
“Bu ülkenin Başbakanı oldukları dönemde Dicle'nin kenarında kurdun kaptığı bir koyunun mesuliyetini üstlenenlere bir kez daha sesleniyoruz. Tahir Elçi bir baro başkanı, saygın bir hukukçu ve insan hakları savunucusuydu, Dicle'nin kıyısında değil Diyarbakır'ın merkezinde onlarca kameranın önünde adeta canlı yayında katledildi. Bugünün Cumhurbaşkanı olarak mesuliyetinizin gereğini yerine getirmenizi bekliyoruz.” (AS)