İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak 24 kişi hakkında verdiği 19 Aralık 2015 tarihli takipsizlik kararına Dink ailesi avukatları itiraz etti.
Avukat Hakan Bakırcıoğlu imzalı dilekçede aralarında dönemin İstanbul MİT Bölge Başkanlığı Terörden Sorumlu Daire Başkanı Özel Yılmaz ile İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör’ün de bulunduğu 24 kişi için kovuşturmaya yer yok kararının kaldırılmasını istedi.
Bugün mahkemeye verilen dilekçede, Yılmaz ve Güngör’ün dün ortaya çıkan ifadelerine ilişkin değerlendirme de yer aldı.
"Yılmaz'ın sorumluluğu bertaraf edilemez"
Dilekçede “Özel Yılmaz’ın 24 Şubat 2004 tarihinde Hrant Dink ile İstanbul Valiliğinde gerçekleşen görüşmenin Genelkurmay Başkanlığının talebi üzerine organize edildiği beyanı önemlidir” diyerek, Yılmaz’ın sorumluluğunu bertaraf etmeye yönelik ifadelerinin gerçek dışı olduğunu ifade edildi.
“Özel Yılmaz ifadesinde bu görüşme esnasında Hrant Dink’in ‘Ben ihanetle suçlanmaya dayanamıyorum, üzülüyorum, ülkemi de İnsan Hakları Mahkemesine şikayet etmeyi kendime zul görüyorum, böyle bir şey yapmak da istemiyorum, hakkımda açılan dava konusun ile ilgili olarak benim yazdığım yazımın bütününe bakmayarak bir cümlesini çarpıtarak benim söylemek istediğimin tam tersini söylüyorlar, beni suçluyorlar, aslında ben bu yazımda kinin bitmesi gerektiği noktasında Ermenileri de suçlamıştım.’ şeklindeki beyanda bulunduğu beyanı da gerçeğe aykırıdır. Zira, Hrant Dink ile İstanbul Valiliğinde yapılan görüşme esnasında Hrant Dink hakkında kurulan bir hüküm olmadığı gibi, Hrant Dink hakkında suç duyurusunda dahi bulunulmuş değildir. Hrant Dink ile İstanbul Valiliğinde yapılan görüşmenin ertesi günü yani 25.02.2004 tarihinde suç duyurusunda bulunulmuştur. Hüküm 07.10.2005 tarihinde kurulmuştur, Yargıtay 9.Hukuk Dairesi tarafından 01.05.2006 tarihinde onanmıştır ve bu karara yönelik itiraz 11.07.2006 tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından reddedilmiştir. Özetle, Özel Yılmaz sonraki tarihlerde olan olay ve açıklamaları 24.02.2004 tarihinden önceki tarihlerde olmuş gibi beyan etmiştir.”
"Güngör 'etkisiz' değildir"
Dilekçede Ergün’ün “24 Şubat 2004 tarihinde Hrant Dink ile yapılan görüşmede ben sadece ev sahipliği yaptım, etkisiz eleman konumundaydım. Bundan sonraki süreçte hiçbir belirleyici, talimatlandırıcı bir işlevim ve konumum yoktur, sadece MİT Bölge Başkanlığının valiye bizzat talebi üzerine ve il valisinin talimatı üzerine bu görüşme gerçekleşmiştir” ifadesiyle ilgili olarak da şu itiraz yer aldı:
“Beyanının aksine Ergun Güngör, azınlıklardan, İl Emniyet Müdürlüğü ile İl Jandarma Komutanlığında sorumlu vali yardımcısı sıfatı ile “etkili bir görevlidir”, “talimatlandırıcı bir işlev ve konumu da” bulunmaktadır.”
Gerekçeler
Dilekçede kovuşturmaya yer olmadığı kararının kaldırılması için şu gerekçeler gösterildi:
* İstanbul MİT Bölge Başkanlığı Terörden Sorumlu Daire Başkanı Özel Yılmaz ile İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör hakkında dava zamanaşımı süresi geçmedi ve haklarında iddianame düzenlenmesini zorunlu hale getiren deliller bulunuyor.
* İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü görevlileri olan Selim Kutkan, İbrahim Pala, İbrahim Şevki Eldivan, Volkan Altunbulak, Bahadır Tekin ile Özcan Özkan hakkında iddianame düzenlenmesini zorunlu hale deliler bulunuyor.
* Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı görevlileri olan İzzet Akdağ, Seyfi İnan, Davut Ateş, Murat Çakan, Ufuk Kaba ve Yalçın Kara hakkında iddianame düzenlenmesini zorunlu hale getiren delillerin bulunuyor.
* Haklarında etkili soruşturma yapılmayan, Veli Küçük, Kemal Kerinçsiz ve Oktay Yıldırım’ın Dink cinayetini işleyen örgüt ile bağları açığa çıkarılabilir.
24 kişi hakkında takipsizlik verilmişti
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak 19 Aralık tarihli kararında Ali Loğoğlu, Ali Çınar, Aptulla Öztürk, Arif Akkale, Ayhan Çelik, Bahadır Tekin, Bülent Köksal, Cemal Yanık, Coşkun Çelik, Davut Ateş, Engin Akçiçek, Ergun Güngör, Erkut Ersoy, Gürkan Kuşçu, Hayati Özcan, Hikmet Çiçek, İbrahim Pala, İbrahim Gerçek, İbrahim Şevki Eldivan, İlhan Selçuk, İsmail Yıldız, İzzet Akdağ, Kemal Kerinçsiz, Mehmet Ali Mutlu, Mehmet Fikri Karadağ, Mesut Kılıçarslan, Murat Çakan, Mustafa Laleli, Nezat Mete, Oğuz Evren Kılıç, Oktay Daştan, Oktay Yıldırım, Özcan Özkan, Özel Yılmaz, Salih Cihan, Selim Kutkan, Seyfi İnan, Tolgay Sivrikaya, Ufuk Kaba, Vedat Yenerer, Veli Küçük, Volkan Altunbulak ve Yalçın Kara hakkında “Ek Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair” karar vermişti. (EA)