Başbakan'ın "Dindar gençlik yetiştirmek istiyoruz" sözlerine ilişkin, Eğitim Sen İstanbul Şubeleri bugün saat 13.00'te Eğitim Sen 6 No'lu şubede bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Eğitim Sen 1 ve 6 No'lu Şube Başkanları Barış Uluocak ve Mehmet Aydoğan ile Eğitim Sen 2 No'lu Şube Mali Sekreteri Çayhan Çalık katıldı.
Eğitim Sen İstanbul Şubeleri adına konuşan Barış Uluocak, Başbakan'ın toplumu dindarlar ve dindar olmayanlar diye ikiye ayırdığını ve bunun bir ayrımcılık olduğunu söyledi. "Sıkça dile getirdikleri ileri demokrasi anlaşılan o ki toplumun tüm kesimleri için değil sadece Başbakan'ın kriterlerine uyanlar için geçerlidir" diyen Uluocak, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) kendisi gibi düşünmeyenlere karşı tahammülsüz davrandığını ifade etti.
Cuma namazında pedagojik seminer
Başbakan'ın eğitim projeleri adı altında dini toplumsal yaşamı dizayn etmede bir araç olarak kullandığını söyleyen Uluocak, bu durumda örnek olarak şunları sıraladı:
* Zorunlu eğitimin kesintili hale getirilerek 4+4+4 şeklinde düzenlenip, İmam Hatip Liseleri'nde okumanın ilköğretim 4'ten itibaren tercih edilebilir hale getirilmesi,
* Diyanet işleri Başkanlığının 2012-2016 stratejik planında yer alan "Öğrencilere yönelik umre hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmasını" içeren madde ile Diyanet İşleri'nin eğitim ve öğretim hizmetlerinde daha fazla rol alacak olması,
* Velilere yönelik pedagojik seminerleri Cuma namazında veren bir Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürüne, İl Milli Eğitim Müdürü tarafından ödül verilmesi,
* Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafında Değerler Eğitimi Projesi kapsamında okullarda Kutlu Doğum haftasıyla ilgili etkinlikler yapılması istenmesi,
* MEB tarafından geliştirilen Aşamalı Devamsızlık Projesi (ADEY) kapsamında, devamsızlık yapan öğrencinin evine gidilecek heyetin içinde din görevlilerinin de bulunması,
* İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce düzenlenen her okula bir yazar projesiyle, cemaate yakın yazarların seçilmesi. (SK/HK)