İstanbul'da yoğunlukla Alevilerin yaşadığı Küçükarmutlu semtindeyiz. Cemevi'nin parkında Alevi çocuklarla konuşuyoruz. (Kendileriyle yaptığımız basketbol maçından 5-2 yenik ayrılmanın üzüntüsüyle... Bize "abi bu yenilginizi gazetede kesin yazın" demişlerdi, ne çare, yazıyoruz.) Çocuklara din derslerinin nasıl geçtiğini soruyoruz.
"Alevi olduğum için öğretmenim dövdü"
Arif Sağ'ın türkücü gelini Pınar Sağ, din dersi yüzünden okulunu deriştirmek zorunda kalmış. Hikâyesi şöyle:
"Ben ilkokuldayken din öğretmenim benden derste dua okumamı istemişti. Ben de duaları bilmediğimi söylemiştim. Öğretmen de bana; ailenizde namaz kılınmıyor mu, annen-baban namazı bilmiyor mu diye sormuştu. Ben de bilmediklerini söylemiştim. Bunun üzerine okkalı bir tokat yemiştim.
Bu olaydan sonra ailem harekete geçip beni o okuldan almışlardı. Bunu yirmi yıl önce yaşamıştım ama hiçbir fark göremiyorum bu yıllarla. O tokattan sonra da hiçbir şekilde bu dersle barışamadım, sevemedim. Alevi çocuklarının üstünde hâlâ baskı var, ayrıca da yanlı bir eğitim var. Çocukların Alevi olduklarını söylemesi tepki almalarına yetiyor zaten."
Cengiz Şanlı: Ayet ezberleyip unutuyoruz
Avrupa İnsan Haklan Mahkemesi'nin bir Alevi ailenin zorunlu din dersiyle ilgili şikayetini görüşecek olması dikkatleri yine okul sıralarına kaydırdı. Çocuklar da sebebi ziyaretimizi biz söylemeden anlıyorlar. Kayıt cihazımızı sırayla tutup konuşuyorlar.
15 yaşındaki, Lise 1'i yeni bitirmiş Cengiz Şanlı şimdiye dek din derslerinde hep iyi notlar almış. "Bir defa öğretmenimiz Kuran-ı Kerim almamızı istemişti. Almayınca müdüre şikayet etmişti. Müdür de Alevilere yakın olduğu için sesini çıkarmamıştı."
Cengiz'in, ezberlemek zorunda olduğu Kuran-ı Kerim ayetlerinden yana bir sıkıntısı yok. Kısa zamanda unutmak dışında: "Yazılılarda namaz surelerini, ayetleri soruyor hocamız, biz de notumuzu artırmak için ezberlemek zorunda kalıyoruz. Ama birkaç gün sonra unutuyoruz yine."
Arkadaşlarıyla birlikte hocasından Aleviler hakkında da derste bir şeyler anlatmasıyla ilgili hikayeyi Cengiz anlatıyor bize. Bir defasında da öğretmenlerinden şu karşılığı almışlar: "Alevi olabilirsiniz ama bu dersi dinlemeniz zorunlu."
Hakan Çiçekdal: Öğretmenden dini dayak
İlköğretim 8. sınıftaki 13 yaşındaki Hakan Çiçekdal din dersi öğretmeni yüzünden Teşekkür'ü kaçırmış. Ödev yapmayınca 2 almış. "Öğretmen bize duaları ezberletmeye çalışıyor, biz de ezberlemeyince düşük not veriyor, şu kadar kalınlıkta sopayla ellerimize vuruyor. Sopa yoksa eli kızarana kadar eliyle vuruyor. Bizi müdürün yanına indiriyor duaları ezberlemedik diye. Ödevlerimizi çıkarmamız için İnternet'ten indirin diyor. Biz indirmeyince de yine dövüyor."
Not babında aktaralım; ismi geçen okul; Dumlupınar İlk Öğretim Okulu. Hakan'ın bir başka anlattığı şeyse okullardaki çatışmaların boyutunu gösteriyor: "Bizim sınıfta bir çocuk duaları ezberlemedi diye hocamız çok dövmüştü, sonra okuldaki iki Alevi hoca (Mehmet ve Kemal öğretmenler) gelip çocuğu kurtardılar. O hocayla tartıştılar. Sınıfımızdaki bazı çocuklar da Alevi olduğumuz için bizimle dalga geçiyorlar. Alevilerle ilgili kötü şeyler anlatıyorlar."
Onur Özerman: Din yerine biyoloji dersi olsa...
Onur Özerman (15 yaşında) Lise 2. sınıfta okuyor. Din dersini gerekli görüp görmediği sorusuna yanıtı şu: "Dersin öğretici olmadığı söylenemez. Tabii ki öğretici, davranışlar açısından da faydalanabileceğimiz bir ders. Din dersi ilkokulda haftada iki dersti. Bir derse indirilmesi iyi olur aslında. Bizim için bilim dersleri çok önemli. Örneğin fizik kimya-biyoloji derslerinin sayısı artırılabilir. Neden derseniz; biyoloji konuları çok olduğu için üniversite sınavlarında bu bizim kaybımıza yol açıyor."
Onur'a okulda Alevi kimliğini gizleme ihtiyacı hissetmiş mi diye soruyoruz. Yanıtı bir hayli politik: "Kesinlikle hayır, kimliğimi asla gizlemem. Zaten Atatürk çıktığı gezilerde bir yanına cami imamını, bir yanına Alevi dedesini alıyormuş."
Çocuklar, bu derse alternatif olarak akıllarından geçeni şöyle anlatıyor:
Cengiz: Ben genelde belgeselleri çok severim. Ama belgeselde gösterilen şeylerin hiçbirini derslerde görmüyoruz. Mesela biz kene hakkında hiçbir şey bilmiyoruz. Kene ısırsa ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yarım saat da olsa bize kötü hayvanlar hakkında ders verseler daha iyi olur bizim için.
Onur: Bence hiçbir Alevi genci din dersine karşı değil. Ama bu ders yerine bize daha modern dersler verilse iyi olur. Çünkü biz üniversite sınavına girdiğimizde bilmem kaç milyon öğrenciyle sınava gireceğiz. Onun için sayısal derslerin verilmesi bizim için en iyisi olur.(HA/KÖ)