Türkiye Yayıncılar Birliği’nin (TYB) 2015 Yayınlama Özgürlüğü Raporu’nu açıkladı.
32 sayfalık rapor Haziran 2014 ile Haziran 2015 arasındaki yayınlama özgürlüğüne ilişkin ihlalleri kapsıyor.
“Kitaplara davalar, soruşturmalar ve toplatma kararları”, “Yayınlara sansür, yasaklama ve soruşturmalar”, “Karikatürlere açılan davalar”, “Hapishanelerde yayın yasakları”, “Eğitimde yasaklar”, “Basına yönelik baskılar”, “İnternette yayınlama üzerindeki baskılar”, “Yasa değişiklikleri” ve “AİHM kararları” başlıklarından oluşuyor.
Bir yıllık süreyi kapsayan raporda en az 392 yazar ve yayıncı hakkında, dört soruşturma, beş dava açıldığı belirlendi. Çok sayıda dava ve soruşturma ise bu yıl içinde görülmeye devam etti. Buna göre, yayıncı ve yazarlanrdan bu yıl Toplam 2 yıl ve 8 ay hapis cezası ile 245 bin lira tazminat istendi. Sadece "Askere gitmeyin çünkü..." başlıklı çok yazarlı kitap hakkında Genelkurmay'ın şikayeti dolayısıyle 381 yazara soruşturma açıldı.
Kitaplara, karikatürlere, internete, basına yasaklar
Raporda şu tespitler yer alıyor:
* “Eleştiri” kavramının anlamını yitirdiğini, iktidar sahiplerinin görüş ve tutumlarını onaylamayan ve övmeyen her türlü muhalif görüşün “hakaret” ve “iftira” olarak algılandığı, bu algı nedeniyle tehdit ve saldırıya maruz kaldığı bir dönemden geçiyoruz.
* Kitaplara ve süreli yayınlardaki haber ve yazılara devlet ve hükümet yetkililerinin açtıkları sayısız “hakaret” ve “iftira” davasında yazar ve yayıncıları kıskaca alan ağır para cezalarının yanı sıra hapis cezaları da verilmeye başlandı.
* Tarihi resmi tarihin onaylamadığı şekilde ele alan, dinsel metinlerin tartışmaya kapalı tuttuğu konuları işleyen veya azınlık dillerinde yayınlanan yayınları birçok hassas vatandaş da “devlet büyükleri”nin izinden giderek kendilerine, kimliklerine veya inançlarına hakaret etme araçları olarak algıladılar ve bunların ortaya konmasının yargı yoluyla engellenmesini ve cezalandırılmasını talep ettiler.
* Politik gündemdeki kırılmalara bağlı olarak, yayınlanan kitapların içeriklerinde eleştirel doz arttıkça, bu yayınlara açılan soruşturmalar, davalar ve sansür vakalarının sayısında da ciddi bir artış yaşandı.
* Mizah yine tehditkar koşullar altında, hassas bir dengede varlığını sürdürdü. “Hakaret” hassasiyetinin yaygınlaşmasından karikatüristler de nasibini aldı. Karikatürlerden zaman zaman kastetmedikleri “derin” anlamlar dahi çıkarılarak davalar açıldı.
* Hapishanelerde siyasi tutuklulara getirilen kitap ve süreli yayın yasakları ve sınırlandırmaları yaygın bir uygulama olarak sürdü. Cezaevi yönetimlerinin keyfi tercihlerine göre bazı kitaplar uygunsuz bulunup içeri sokulmadı, kabul edilenler de mahkûmlara sayıyla verildi.
* Eğitimde yasaklar ve sansür “milli değerler” gerekçesiyle sürdürüldü.
* 2014’te Türkiye sosyal medya sansüründe dünyanın en yasakçı ilk 3’ü arasındaki yerini bırakmadı.
* Yasama ve uygulamanın iyileştirilmesi yerine torba yasalarla sansürü körükleyecek maddeler yürürlüğe kondu. Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda yapılan değişiklikle koruma süresi dolmamış bazı eserlerin kamulaştırılması yasal oldu, yayınlanmaları için devlet onayı şart koşuldu.
Cumhurbaşkanı, oğlu, Başbakan, Bakanlar, Genel Kurmay şikayetçi
Raporda yer alan dava, soruşturma ve toplatma kararları şu şekilde:
* İdea Politika Yayınları’ndan çıkan Gezi Fenomeni adlı kitabın yazarı ve yayın yönetmeni Erol Özkoray, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a “hakaret” suçlamasıyla yargılandı. 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 23 Eylül 2014’teki son duruşmasında 11 ay 20 gün hapis cezasına kararı verildi. Mahkeme hükmün açıklanmasını 5 yıl erteledi.
* Zaman gazetesinin başbakanlık muhabiri Ahmet Dönmez’in kaleme aldığı Yüzde On: Adil Düzenden Havuz Düzenine adlı kitap ve attığı tweet’lerle ilgili olarak Eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın şikayeti üzerine bir dizi soruşturma başlatıldı.
* Gazeteci-yazar Ali Özsoy hakkında, Hırsız Vaaar adlı kitabında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oğlu Bilal Erdoğan ve Binali Yıldırım’a hakaret ettiği iddiasıyla, TCK’nin “hakaret”, “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” maddelerinden soruşturmalar açıldı, Özsoy’un Bilal Erdoğan’a hakaretten iki yıl sekiz aya kadar hapsi istendi.
* Gazeteci Soner Yalçın’ın Kayıp Sicil: Erdoğan’ın Çalınan Dosyası adlı kitabında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a “basın yoluyla hakaret” edildiği iddiasıyla Yalçın’a ceza davası ve Yalçın ile Kırmızı Kedi Yayınları yayın yönetmeni İlknur Özdemir’e manevi tazminat davası açıldı. Yalçın’ın iki yıl dört aya kadar hapsi istenen ceza davasının İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 7 Mayıs’ta görülen duruşmasında 1740 TL adli para cezası verildi. Ceza 5 yıl süreyle ertelendi.
* Binali Yıldırım, gazeteci-yazar Ahmet Şık’ı, Paralel Yürüdük Biz Bu Yollarda adlı kitabında kendisine “hakaret” ettiği gerekçesiyle 2015’in mayıs ayında 20 bin liralık manevi tazminat talebiyle şikayet etti.
* Binali Yıldırım, Beraber Yürüttük Biz Bu Yollarda adlı kitabında kendisine “hakaret” ettiği iddiasıyla yazar Yılmaz Özdil ile Kırmızı Kedi ve Haluk Hepkon’a ceza ve tazminat davaları açtı.
* Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanı olduğu dönemde Ali Bulaç’ın İnkılap Yayınları’nın yayınladığı Din ve Siyaset adlı kitabını dava etti.
* Gazeteci Mustafa Hoş’un Big Boss adlı kitabı hakkında Hasan Yeşildağ kendisiyle ilgili ifadeler nedeniyle suç duyurusu üzerine 20.000 TL’lik manevi tazminat istemiyle dava açıldı.
* Eski Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Sabri Uzun’un İn: Baykal Kasedi, Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar adlı kitabı hakkında, kitapta adları geçen Ali Çelik, Necmettin Erkan ve Cemil Ceylan “iftira” ve “basın ve yayın yoluyla iftira ve hakaret” iddialarıyla 100.000, 5000 ve 100.000 TL’lik tazminat talepleriyle üç dava açıldı.
* Yargıtay’ın bozmasının ardından yeniden görülen Nedim Şener’in, Hrant Dink Cinayeti ve İstihbarat Yalanları adlı kitabıyla ilgili olarak da, “emniyet görevlilerini terör örgütlerine hedef gösterdiği” iddiasıyla açılan davada mahkeme, avukatın kovuşturmanın ertelenmesi aranmadan da beraat kararının verilebileceğini savunmasına rağmen, Şener hakkında 3. Yargı Paketi olarak bilinen 6352 sayılı kanun gereğince yargılamanın ertelenmesi kararı verdi. Şener 3 yıl içerisinde “basın ve yayın yoluyla ya da diğer düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri ile adli para cezasını ya da hapis cezasını gerektiren bir suç” ile yargılandığı takdirde mahkeme süreci yeniden başlayacak.
* Yazar Aziz Tunç’un Maraş katliamıyla ilgili yazdığı Beni Sen Öldür: Maraş 78 adlı kitap hakkında bir silah kaçakçısının “toplumu böler” iddiasıyla hapis istemiyle yaptığı şikayet üzerine savcılık kitaba soruşturma açtı.
Bir kitaptan 381 yazara soruşturma
* Çok sayıda insanın “Askere gitmeyin çünkü...” cümleciğini kendi kelimeleriyle tamamlamasıyla oluşturulan aynı adlı kitap nedeniyle, kitaba katkıda bulunan, aralarında Akın Birdal, Aydın Engin, Cafer Solgun, Ömer Faruk Gergerlioğlu, Sadık Yalsızuçanlar, Tan Oral, Ohannes Kılıçdağı, İsmail Beşikçi ve Roni Margulies’in de yer aldığı 381 kişi hakkında Genelkurmay Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, TCK’nin 318. maddesine dayanarak, “halkı askerlikten soğutmak” suçlamasıyla soruşturma açtı.
* Gazeteci Mehmet Baransu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Balyoz Davası’nda kumpas kurulduğu iddialarına yönelik olarak başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklandı. Baransu’ya emniyetteki 6 saatlik sorgusunda Balyoz belgeleri ile Karargâh adlı kitabına ilişkin 28 soru yöneltildi.
* Erzurum’da yaşayan Ayhan Aladağ 2 Mart 2015’te trafik ekiplerinin rutin kontrolleri sırasında aracında bulunan İslam Nizamı kitabından dolayı gözaltına alındı ve “Hizb-ut Tahrir” üyesi olduğu iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Raporu şu adresten okuyabilirsiniz. (EA)