"Hüseyin İnan'ı tanımıyor musunuz?" sorusuna 33 yaşındaki turizmci Hande'nin cevabı, "hayır" oldu. Yusuf Aslan'ı biliyor muydu? Hande'nin hiçbir fikri yoktu. Peki ya Deniz Gezmiş?
Hande: Gezmiş vurulmuştu(!)
Hande "Solcu fikirleri yüzünden vurulan genç bir vatandaş. O zamanki kaotik ortamda 'kim vurdu'ya gitti. Halbuki ölmesini gerektirecek bir şey yapmamıştı" diye cevap veriyor.
Hande, toplumun hemen her kesiminden insanın yolunun gün içinde düştüğü Eminönü'nde rastlayıp da Yusuf, Hüseyin ve Deniz'i sorduklarımdan yalnızca bir tanesi.
Mesela 22 yaşındaki işçi Ferhat ve 27 yaşındaki işçi Doğan, Yusuf ve Hüseyin bir yana Deniz'in adını daha önce hiç duymamışlar.
57 yaşındaki ev kadını Rukiye, "Tanıyorum. Solcuydular. Rejim karşıtı, komünizm yanlısıydılar. Asıldılar. O zamanlar ben lise öğrencisiydim. Deniz'in fotoğrafını gazetede görünce çok ağlamıştık. Çok çileli günlerdi. Ülkücüler kahve, ev basıyorlardı. İşte o solcu gençlere de yazık oldu. Fikir özgürlüğünün olmadığı bir ortamdı. Fikirleri yüzünden öldürüldüler" diyor.
"Hatırla Sevgili'de izleyip duygulandım"
Yusuf ve Hüseyin'i tanımayan 22 yaşındaki İdil üniversite, güzel sanatlar fakültesi öğrencisi. "Deniz Gezmiş'i nasıl tanımam. 68'lerin öncülerinden. İdam edildi. Şimdi bir de Hatırla Sevgili'nin geçen bölümlerinde bile yayınlandı. Hatta çok duygulandım. Sonuçta bu ülkede ezilen insanlar için iyi bir şey yapmak istedi" diyor.
"Hatırla Sevgisi dizisini izliyor musunuz?" diye sorduğum 28 yaşındaki muhasebeci Sevin "Bir o bir de Yaprak Dökümü. İkisini de kaçırmıyorum" diye cevap verdi. Biraz önce ona Hüseyin, Yusuf ve Deniz'i sormuştum. Tanımadığını söylemişti. Hatırla Sevgili dizisinde anlatılanların Türkiye'de bir dönem yaşanmış olaylara dayandığını söyleyip ne düşündüğünü sorduğumda Sevin "Duygulanıyorum, hüzünleniyorum" diyor.
"Darağacında Üç Fidan'ı okumuştum, ama hatırlamıyorum"
26 yaşındaki Erdem, "Ben çok eskiden Darağacında Üç Fidan'ı okumuştum. Ama inanın hiçbir şey hatırlamıyorum. Sadece Deniz'i tanıyorum. İşte biliyorsunuz 68'de yaşanan olaylar ve sonrasına taşınan süreç, tutuklanıp yargılananlardan biri de Deniz. Sonra da öldürüldü zaten. Saygı duyduğumuz bir tarihi karakter. Solun Türkiye'de simge isimlerinden birisi. O hani yeşil parkalı fotoğrafı falan var her yerde" diyerek bildiklerini anlatıyor.
"Gezmiş ölmüştü değil mi?"
40 yaşındaki ev kadını Hülya, Hüseyin ve Yusuf'u tanımayanlardan. Deniz için ise "Öldü değil mi o?" diye soruyor. "Hatırlamıyorum" diyor. Türkiye'de idam cezasının olup olmadığını soruyoruz. "Yok herhalde olsaydı birilerini asarlardı" diye cevap veriyor.
"Deniz'le yemekhanede karşılaşırdık"
Yusuf, Hüseyin ve Deniz'i bilenlerden 59 yaşındaki emekli öğretmen Necmi'ye onları nasıl bildiğini soruyoruz: "Aynı dönemde üniversitedeydik. Yemekhanede karşılaşmışlıklarımız var. Gerçekten mert ve vatansever insanlardı. Duygularımı ifade etmekte zorlanıyorum. O yıllar zor yıllardı."
Necmi, Hülya, Rukiye, İdil, Ferhat, Doğan, Sevin, Hande dışında pek çok kişiye soruyorum. Yaş seviyesi düştükçe Deniz'i, Yusuf'u, Hüseyin'i tanıyan çıkmıyor.
Deniz Gezmiş belki ama Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan'ı genç kuşak bilmiyor. Deniz'i bilenlerden, o dönemde yaşayanlar, yaşananlara tanık olanlar ne kadar üzüldüklerini söylüyorlar.
Onların ifadeleri "yazık oldu"yla eşleşen bir üzülme, Deniz, Yusuf ve Hüseyin'i idam eden devlete "yazıklar olsun"a dönüşemeyen.
Genç kuşaktan bilenlerse Deniz'in sadece "iyi bir insan olduğu, öldürülmemesi gerektiği" bilgisiyle hayattan uzak, Deniz bir dizi ya da film kahramanıymışcasına hüzünleniyor, duygulanıyor. (EZÖ/GG)