Almanya'daki Deniz Feneri e.V. Derneği'nin Türkiye bağlantılarının araştırıldığı soruşturma tamamlandı, savcılık 20 şüpheli hakkında 526 sayfalık iddianame hazırladı.
Şüpheliler arasında eski Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman da var.
Gazetelerdeki haberlere göre, iddianamede, Kanal 7 Yönetim Kurulu üyesi İsmail Karahan, Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik, Kanal 7 Finans Müdürü Erdoğan Kara, Almanya Deniz Feneri e.V. Derneği eski yöneticileri Mehmet Gürhan, Mehmet Taştan ve muhasebeci Firdevsi Ermiş'in yanı sıra Almanya'daki Deniz Feneri e.V.'nin kurulması fikrini ortaya atan ve Kanal 7'de "Şehir ve Ramazan" isimli programın sunucusu olan Uğur Arslan da şüpheli olarak yer aldı.
20 kişi hakkında, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak" suçlarından takipsizlik kararı verildi.
14,5 yıla kadar hapis isteniyor
İddianamede, şüphelilerin Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 207/1-2, 204/2-3, 211 ve 155/2. maddelerinden cezalandırılmaları talep ediliyor.
"Resmi belgede sahtecilik" suçunu düzenleyen 207/1-2. maddeler, belgeyi düzenleyen ve bilerek kullanan kişiye 3 yıla kadar hapis öngörüyor.
204. madde, resmi belgeyi gerçeğe aykırı olarak düzenleyen kamu görevlisine 3-8 yıl hapis cezası verileceğini, belgenin sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde ise verilecek cezanın yarı oranında artırılarak, 4 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapse çıkarılmasını düzenliyor. Bu madde, sadece kamu görevlileri için uygulanabiliyor.
İddianamede, bu suçları işlediği iddia edilen sanıkların, 211. madde uyarınca cezalarının yarı oranında indirilmesi talep edildi.
Sanıkların toplam 14,5 yıla kadar hapsi isteniyor.
Deniz Feneri şirketlerine yapılan baskını şüphelilere önceden haber verdiği iddia edilen Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz ile eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın koruma müdürü Ali Karabağ'ın da aralarında bulunduğu 25 kişi hakkında da takipsizlik kararı verildi.
Eski savcılara da 11 yıla kadar ceza
Almanya'daki Deniz Feneri e.V. Derneği'nin Türkiye bağlantılarının araştırıldığı soruşturma, 8 Eylül 2008'de İşçi Partisi'nin yaptığı suç duyurusu üzerine başladı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Nadi Türkaslan, Abdülvahap Yaren ve Mehmet Tamöz'ü soruşturmayı yürütmekle görevlendirdi.
Üç savcı, ilk operasyonu soruşturmanın başlamasından 1031 gün sonra yaptı. 6 Temmuz 2011'de yapılan ilk operasyonda, Akman, Karaman, Karahan, Çelik ve Kara gözaltına alındı.
Savcılar, Akman, Karaman, Karahan ve Çelik'in, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, nitelikli dolandırıcılık, evrakta sahtecilik" suçlarından tutuklanmasını talep etti. Bu iddianamede, şüphelilerin 25 yıla kadar hapsi isteniyordu.
Dört kişi 11 Temmuz 2011'de tutuklandı. Üç savcı, Akman ve Karaman'ın tutuklanmasının ardından Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) yapılan şikayet üzerine soruşturmadan alındı.
Türkaslan hakkında "evrakta tahrifat yapmak ve görevi kötüye kullanmak" suçlarından 1 yıldan 11 yıla kadar, Yaren ve Tamöz hakkında ise 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezaları istemiyle dava açıldı.
Bu arada Akman ve Karaman'ın da aralarında bulunduğu şüpheliler, 102 gün tutuklu kaldıktan sonra "bundan sonrası cezaya dönüşür" şeklindeki kararla tahliye oldu.
Üç savcının görevden alınmasından sonra soruşturmayı devralan Ankara Cumhuriyet Savcıları Veli Dalgalı ve Hakan Pektaş, eski savcılar hakkında dava açılmasına neden olan şüphelilerin ortağı olduğu şirketlerin üzerindeki tedbir kararını da kaldırdı.
Dalgalı ve Pektaş, üç yıldır süren soruşturmayı dün tamamladı.
Almanya:Asıl failler Türkiye'de
Almanya'da Nisan 2007'de başlayan Deniz Feneri e.V. davası Eylül 2008'de sonuçlanmıştı. Altı yıl hapis cezası istenen dernek yöneticilerinden Gürhan 5 yıl 10 ay, 3 yıl istenen Taşkan 2 yıl 9 ay, 2 yıl hapis cezası istenen Ermiş de 1 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi'nin açıkladığı karar sırasında Savcı Kerstin Lotz "davanın asıl faillerinin Türkiye'de olduğunu" söylemişti. (AS)