Üç ayda bir yayımlanan demokrasi ve siyaset kültürü dergisi İdea'nın Güz 2001 sayısında yer alan "Sürekli Darbe" ve "Türk Usulü Totalitarizm" başlıklı yazıları nedeniyle Özkoray hakkında "askeri kuvvetleri tahkir ve tezyif ettiği" iddiasıyla dava açılmıştı.
Genel Kurmay Başkanlığı'nın istemi ve Adalet Bakanlığı'nın emri ile açılan davanın Sultanahmet 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmasına, gazeteci Erol Özkoray ve avukatı katıldı. Özkoray, 12 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılandı.
Amaç sistemi çağdaşlaştırmak
Duruşmada yazılı savunma yapan gazeteci Özkoray, İdea Politika dergisinin amacını "sistemin çağdaşlaşmasının, demokrasinin gelişmesinin ve böylece Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) girişinin önünü açmak" olarak açıkladı.
Özkoray, yazısında hakaret ve aşağılama unsurlarının bulunmadığını sadece eleştirilere yer verildiğini belirterek şu noktalara dikkat çekti:
* Bu dava ülkenin sanıldığı gibi demokratikleşmediğini, aksine rejimin gitgide otoriterleştiğini gösterir.
* AB kapısında bekleyen ülkenin silahlı kuvvetleri hala düşünce özgürlüğünü ve basın hürriyetini hiçe sayarak adli makamlara şikayette bulunabiliyor.
* Eğer Türkiye'deki sistem laik Suriye türü bir diktatörlük ve Pervez Müşerref biçimi darbeci devlet karışımı bir yapıda olmuş olsa, ortada bir sorun bulunmaz, böyle bir davada en ağır cezaya mahkum olurdum.
* Ama Türkiye Cumhuriyeti, bir demokrasi devleti olduğu iddiasında bulunarak AB eşiğinde beklerken Genelkurmay fikir suçundan dava açılmasını istiyor. Ortada çelişkili bir durum var.
* Derginin ve yazılarımın amacı, kamu yararına halkı aydınlatmak, ülkeye AB üyeliğine giden yolda entelektüel bir katkıda bulunmaktır. Bunun yolu da demokratikleşmeden geçer.
* Türkiye'nin sorunu, laik cumhuriyetin bir türlü gerçek demokrasiye dönüşememiş olmasındadır. Askeri darbeler sonucu rejim gitgide otoriterleşmiş ve ortaya demokratik laik cumhuriyet yerine, otoriter laik cumhuriyet çıkmıştır.
Sistemin demokrasi olduğu yalan
* 20. yüzyılın en büyük yalanı Sovyetler'in sosyalist olmasıydı; ikinci büyük yalan ise, Türkiye'de sistemin demokrasi olmasıdır.
* AB Katılım Ortaklığı'nın hükümet tarafından kabul edilmesi ve ardından da hükümetin Avrupa Birliği'ne Ulusal Programı'nı vermesi, devlet katında demokrasinin olmadığının kabulü anlamına gelmektedir.
* Türkiye'de AB normlarında demokrasinin kurulabilmesi için ordunun siyaset dışına çıkarılması şarttır.
* İçinde bulunduğumuz yapıya kimse demokrasi diyemez ve kimse bu yapıyı özgürlükçü olarak adlandıramaz. Bu yapı içinde Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) belirleyici bir rol oynadığı için analizlerimize konu olmaktadır. Burada, TSK'yı tahkir ve tezyif etmek söz konusu değildir.
MGK kaldırılmalı
Erol Özkoray, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) ilgili olarak da, şunları söyledi:
* MGK'nın Türkiye'nin anayasal sisteminde hakim konuma yükselmiş olması da askerlerin hakimiyetinde işlemesi de esas itibariyle onun anayasal statüsünden kaynaklanmamaktadır.
* Anayasal açıdan bakıldığında MGK askeri bir organ veya kurum değil, sivil yönetimin (hükümetin) bir yardımcı kuruluşudur ve onun inisiyitafindedir.
* Sorun, bu alanda sivil otoritenin üstünlüğünü tesis edebilmektir. Siviller MGK toplantılarında kendilerine milletin emanet ettiği demokratik iradenin gereğini yerine getirerek MGK Kanunu'nu değiştirmelidir.
* Fakat nihai çözüm, MGK'nın ortadan kaldırılmasıdır.
Aralık ayına ertelendi
Hakkındaki davanın ve derginin toplatılmasıyla ilgili kararın Batı'daki yankılarına da değinen Özkoray, bu durumun 13 Kasım'da yayınlanacak olan Avrupa Birliği İlerleme Raporu'na da yansıdığını söyledi.
Mahkeme heyeti Erol Özkoray'ın sabıka kaydının istenmesine karar vererek duruşmayı 21 Aralık 2001 günü, saat 10:00'a erteledi.
Üç ayda bir yayınlanan demokrasi ve siyaset kültürü dergisi İDEA Politika'nın her sayısı yayın ve sitesiyle birlikte toplam 25 bin okur ve kanaat önderine ulaşıyor. (BB)