Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın CNNTürk’te dün akşam Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge programında açıkladığı, hükümet ile İmralı arasındaki taslak metindeki 10 maddeyi gazeteci İrfan Aktan’la konuştuk.
Söz konusu 10 maddenin Kürtlerin taleplerini içeren bir deklarasyon olmadığını dile getiren Aktan, bu maddelerin PKK lideri Abdullah Öcalan'ın müzakere sürecinin önünü açmak için yeni bir hamlesi olarak okunması gerektiği görüşünde.
“Öcalan’ın belirleyiciliği devam ediyor”
Öcalan’ın hükümetin her tıkadığı noktada tekrar süreci canlandırmak için yeni hamlelerde bulunduğunu ifade eden Aktan, Öcalan'ın hala süreçteki belirleyiciliğinin devam ettiğini belirtiyor ve ekliyor:
“Fakat AKP bunu daha fazla istismar ederse bir noktadan sonra bunun da bir hükmü kalmayabilir ve Öcalan daha önce yaptığı gibi ben devreden çekiliyorum demek durumunda kalabilir. Zaten hali hazırda AKP, gerek iç güvenlik yasasıyla gerekse de merkeziyetçi yeni bir sistemi ön gören başkanlık rejimi tartışmaları dolayısıyla çözüme savaş açmış durumda.”
“Müzakere sürecinin açılması için hamle”
“Bu 10 maddeyi Kürtlerin taleplerini içeren bir deklarasyon olarak okumamak lazım. Bu AKP'nin direndiği, gelmemekte ısrar ettiği müzakere sürecinin önünün açılması için gerçekleştirilen bir hamledir.
“Fakat bu ve benzer tüm hamlelere AKP daha güvenlikçi, daha sert tepkilerle yanıt veriyor. Bu da toplumda çözüm sürecine dair güveni her seferinde daha da zedeliyor.
“Ortak deklarasyon çok önemli”
“Bunun nihayetinde varacağı nokta çözüm sürecinin bizzat hükümet tarafından akamete uğratılmasıdır. Bir açıdan da aslında sadece HDP değil, genel olarak muhalefetin hükümeti müzakere konusunda HDP tarafıyla birlikte poz vermeye zorlaması gerekiyor.
“Yani ortak deklarasyonun yapılması gerekiyor ki toplumda bir güven duygusu yeniden diriltilebilsin. Öcalan'ın yaptığı böyle bir hamledir. Hükümet buna yanaşmadığı sürece çözüm karşıtıdır. Bu çok net.
“AKP neye itiraz edebiliyor?”
“Demirtaş'ın açıkladığı 10 maddede çözüme niyeti olan herhangi bir aktörün itiraz edebileceği hiç bir unsur yok. Özgür vatandaşlıktan söz ediliyor, çözümün demokratik perspektiften ilerletilmesinden söz ediliyor. Ya da demokratik siyasetin devlet ve toplumla ilişkisi ve bunun kurumsallaşmasına ilişkin başlıklar içeriyor…
“Hükümet neden buna itiraz eder? Ancak o ortak fotoğrafı vermemek için ve tabii ki çözüm kanallarını açmamak için üretilmiş bahanedir. Başka hiç bir gerekçesi olamaz.
“Hayat memat meselesi”
“Hükümet, Öcalan ‘PKK silah bıraksın’ açıklaması yapmasını istiyor ama bunun gerçekleşmeyeceğini de biliyor. Ortadoğu'daki gidişat dolayısıyla bunun kolay olmadığı, bunun hatta Türkiye'deki koşullarda da mümkün olmadığını biliyor.
“Ama hükümet her zamanki devlet aklıyla, o kurnazlıkla İmralı-Kandil-HDP arasında gedikler açmaya, bunun üzerinden kendine mukabele alanları kurmaya çalışıyor.
“Oysa bizim şu anda karşı karşıya bulunduğumuz durum hayat memat meselesi. AKP ise bu hayat mematlık durumu oya tahvil etmeye çalışıyor.
“Bu tabii ki bezirganlıktır ve AKP şu anda Türkiye'ye kötücül bir bezirganlık yapıyor. Barış umudunu alevlendiren tüm aktörleri istismar ediyor.” (EKN)