Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Diyarbakır'da yaptığı basın toplantısında PKK’lilerin çekilmesiyle, demokratik özerklikle ve Akil İnsanlar Heyeti'nin raporlarıyla ilgili konuştu.
Demirtaş, “Şimdi bildiğimiz kadarıyla PKK'lilerin yüzde 80'i, belki daha fazlası, yerlerini terk etmiş ve sınır hattına doğru ilerliyorlar. Onların ne kadarının sınır hattını geçtiğini, ne kadarının hareket halinde olduğunu bilmiyoruz ama çok büyük bir kısmı yerlerini terk etmiş durumda. O nedenle birinci aşama, 'işte son kişi çıkıncaya kadar devam eder' gibi bir anlayış yanlıştır” dedi.
“Yani ülkenin demokrasiye kavuşması için ya da demokratik siyasetin önünün açılması için, sınırda çetele tutup, ‘son PKK'lı geçti mi, geçmedi mi?' diye bekleyecek mi bu devlet? Bu, yanlış bir anlayıştır.”
“Birinci aşama dediğimiz şey; çatışmaların yüzde yüz durması. Ölümlerin yüzde 100 durması ve çatışmasızlık halinin sürdürülebilir hale gelmesiydi.”
“Birinci aşama bu haliyle bize göre tamamlanmış ve hükümetin reform yapabileceği siyasi atmosfer oluşmuştur. Bizim için önemli olan budur.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “PKK’lilerin ancak yüzde 15'inin çekildiğini” bu nedenle ikinci aşamaya geçilmediğini söylemişti.
Demirtaş, Akil İnsan Heyeti’nin raporlarıyla ilgili de konuştu:
“Bu heyetler önemli bir rol üstlendi. Birçok yerde haksız hakaret ve saldırılara uğradı. Buna rağmen bıkmadan usanmadan çalıştılar.”
“Fakat şöyle bir yanlışı vardı bu işin. Yani bu çalışma Başbakan'a bağlı bir çalışma değil, sivil özgür bir çalışma olmalıydı. Ama maalesef ki öyle yürüdü. İnsanlar bu saatten sonra biraz daha özgür ve özerk olarak böyle başbakanın bir bürokratı, Başbakan'a ait bir kurum görüntüsünden çıkarak, özgürce faaliyetlerini sürdürebilmeliler. Buna ihtiyaç var çünkü.”
“Nihai raporlarının bir kısmını okuyabildim. Bütün raporlarını göremedim ama ben Türkiye'nin önemli ölçüde fotoğrafını yansıttığını düşünüyorum.”
“Karakola neden ihtiyaç duyuluyor?”
Demirtaş, Erdoğan’ın karakol yapımlarının süreceği yönündeki açıklamasıyla ilgili de şöyle konuştu:
“Şimdi PKK’liler savaşı bırakıp, çatışmayı bırakıp ülkeyi terk ederken, siz niye yeni karakol yapma ihtiyacı duyuyorsunuz?”
“Madem kardeşlik, eşitlikten söz ediyoruz, madem bundan sonra barış gelecek, bu ülkenin parasını neden yeni karakollara yatırıyorsunuz, aceleniz ne, niye böyle bir şeye ihtiyaç duyuyorsunuz?”
“Halk yerinden yönetim istiyor”
Demokratik özerklikle de ilgili görüşlerini ifade eden Demirtaş, sistemin değişmesi gerektiğini söyledi:
“Valiler iyi niyetli, iyi insan, iyi yönetici olabilir, fakat sistem demokratik değilse, valinin de yapacağı bir şey yoktur. Bu sistem değişmediği müddetçe köklü sorunlara çözüm bulmak mümkün değildir.”
“Biz şimdi Kürt sorununu tartışıyorsak, en önemli sorunlardan biri budur. Türkiye'de idare modeli değişmelidir. Bu sadece Kürtlerin ihtiyacı değil, bu Osmaniye'nin de, Trabzonu'nun da, İzmir'in de ihtiyacıdır. İstanbul'un, Edirne'nin de ihtiyacıdır.”
“O nedenle dedik ya; Gezi Parkı isyanı, aslında demokratik özerklik isyanıdır. Halk yerinden yönetim istiyor. Kendi kararını, kendisi vermek istiyor. Bunu talep etmek, arzulamak, önermek, Türkiye'de gerçek demokrasiyi savunmaktır.” (AS)
* Fotoğraf: Nurten Aslan / AA