Baro yönetimlerinin keyfi kararlarla komisyon ve merkezlerin faaliyetlerine karışabilmesini eleştiren Demirezen, Türkiye Barolar Birliği'ne çağrıda bulundu.
Genel üye toplantısı Konya'da
TÜBAKKOM, genel üye toplantısını 8-9 Ocak'ta Konya'da gerçekleştirecek.
Toplantıda, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü Teşkilat Yasası'ndan Ceza Muhakemeleri Kanunu'na (CMK); Ailenin Korunması Kanunu'ndan Medeni Kanun'a ve Türk Ceza Kanunu'na (TCK), yasal düzenlemelerdeki aksaklıklar, yapılması gereken değişiklikler ve kadınların hakları konusunda bilgilendirilmesi için gerçekleştirilecek etkinlikler tartışılacak.
Yasaların uygulanmasında karşılaşılan güçlüklerle bu güçlüklerin aşılabilmesi için yapılması gerekenler de toplantının gündem maddelerinden.
Toplantı gündeminde ayrıca, evlilik dışı doğan çocuğun baba soyadını alabilmesi ve Avrupa Birliği (AB) mevzuatına uyum aşamasında kadın erkek eşitsizliğine yol açan maddelerin değiştirilmesi için yapılması gerekenler de var.
TÜBAKKOM'un Ocak ayı gündemini ise, Medeni Kanun'un Yürürlüğüne Dair Kanun'un 10. maddesinin iptali oluşturuyor. Kadınlar, 1 Ocak 2002'den önce evlenmiş kadınlar aleyhine ayrımcılık yaratan bu maddenin talepleri doğrultusunda değiştirilmesini istiyorlar.
Fazilet Demirezen, bianet'in sorularını yanıtladı:
TÜBAKKOM'u neden kurdunuz?
20 Mart 1999'da İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu'nun çağrısıyla gerçekleştirilen "Demokratikleşme Yolunda Yasalarda Kadın Erkek Eşitliği" konulu toplantıda, "Türkiye Baroları Kadın Hukuku Komisyonları Ağı" kurulması kararlaştırıldı.
Bu karar 5 Haziran 1999'da resmileşti ve "Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu" adını aldık. 20 Mart 1999'da beş baroda mevcut iken, bugün komisyonların sayısı 29'a ulaştı.
TÜBAKKOM'un amaçları nelerdir?
En temel amacımız, yasalarda ve yaşamda kadın-erkek eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunmak; tüm barolarda kadın hukuku komisyonları kurulması için çalışmak ve komisyonlar arasındaki işbirliğini güçlendirmek; kamuoyunu yasal hakları konusunda bilgilendirmek; nereye ve nasıl başvuracakları konusunda bilgi edinmek isteyen kadınlara danışmanlık yapmak.
Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'ne (CEDAW) aykırı düzenlemelerin ortadan kaldırılması, Türkiye'nin imzaladığı uluslar arası sözleşmelerle verdiği taahhütlerin yerine getirilmesi için çalışma yapmak da amaçlarımız arasında.
Bir başka amacımız, kadına yönelik şiddetle mücadele etmek. Kadınlar en çok aile içi şiddete uğruyor, çeşitli aşağılama ve ayrımcılığa maruz kalıyorlar. Bunların ortadan kaldırılması için çalışıyoruz.
Yasalarda eşitlik için neler yapıyorsunuz? Son zamanlarda yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Eşitliğe aykırı hükümlerin değiştirilmesini sağlamak için güçlü bir baskı grubu oluşturmaya çalışıyoruz. Yasalarda kadınlar lehine değişmesi gereken maddeleri tespit edip Meclis Alt Komisyonlarına bildiriyoruz. Uygulamada karşılaşılan sorunları tartışıyoruz.
TÜBAKKOM kurulduğunda, yasalarda kadınlar aleyhine çok fazla hüküm vardı. Geçtiğimiz beş yılda önemli adımlar atıldı, ancak daha çok iş var.
Komisyonlar, kadınlara danışmanlık hizmeti de veriyor demiştiniz...
Komisyonların kurulduğu her baroda bir danışma merkezimiz var. Bu merkezlerde, dar gelirli kadınlara hakları ve nereye başvuracakları konusunda ücretsiz danışmanlık hizmeti veriyoruz. Ayrıca, yasal haklar eğitimini ülke çapında yaygınlaştırmak için de çalışıyoruz.
Bu merkezler, Kadın Hukuku Komisyonlarının aldığı kararların uygulayıcıları. Teorik çalışmalarımız, danışma merkezlerinin faaliyetleriyle etkinleşiyor. Danışma merkezlerinde çalışan avukatlar, yasalardaki aksaklıkları yaşayarak öğreniyor; örnek kararlar, Yargıtay içtihatları gibi konularda birbirlerini bilgilendiriyorlar.
TÜBAKKOM'u bekleyen çalışmalar neler?
TÜBAKKOM dönem başkanı, bölge başkanları ve üyelerinin ortak kararıyla gündemimiz belirleniyor. Basın bildirilerimizi yetkililere gönderiyoruz. Türkiye'nin dört bir yanından gönderilen bildiriler, karar mercileri üzerinde önemli bir baskı oluşturuyor.
Ocak ayı gündemimiz, Medeni Kanun'a ilişkin. Medeni Kanun'un Yürürlüğüne İlişkin Kanun'un kadınlar aleyhine ayrımcılık yaratan 10. maddenin önerilerimiz doğrultusunda değiştirilmesini istiyoruz. İllerdeki kadın hukuku komisyonları üyeleri milletvekilleriyle işbirliği yapıp maddenin yeniden Meclis gündemine gelmesi için çalışacak.
İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi'nin kapatılması gündemde. Geçtiğimiz yıl da İzmir'deki merkez kapatılmıştı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Komisyonların ve merkezlerin baro yönetiminin inisiyatifiyle kurulup kapatılması hemen her ilde sorun yaratıyor.
Merkezler, Kadın Hukuku Komisyonlarının talebi ve baro yönetiminin kararıyla kuruluyor. Merkezlerde genellikle gönüllü avukatlar hizmet verir, ancak bazı büyük barolarda yönetim ücretli bir - iki avukat görevlendirebilir. Bu merkezin etkinliğini artırmak açısından çok faydalıdır.
Ancak baro başkanları, seçimde kendisini desteklemeyen komisyon başkanını ya da merkez çalışanını desteklemiyor; konuyla ilgili hiçbir birikimi olmayan bir kişiyi başkan atayabiliyor. Bu zaten, o komisyonunun faaliyetlerini fiilen durdurmak demek...
Bazı durumlarda baro yönetimi komisyonu ya da merkezi tamamen kapatabiliyor. Biz bu durumu defalarca Barolar Birliği gündemine getirdik. Barolar birliğine bağlı bir komisyonun baro yönetimi kararıyla kapatılmasının anlamsızlığını vurguladık. Ancak birlik, bu durumu "baronun iç işi" olarak değerlendirdi ve dahil olmak istemedi. (BB/EÜ)