Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kobanî Davası kararlarını değerlendirmek üzere dün (16 Mayıs) toplanan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında gündeme gelen başlıklara dair açıklamalarda bulundu.
Kobanî Davası: Demirtaş'a 42, Yüksekdağ'a 30 yıl hapis
Doğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"DEM Parti için Kobanî Davası’nda verilen mahkumiyet kararlarının hukuken hiçbir karşılığı yok. Zaten işletilmiyordu hukuk ve her defasında bunu söyledik. Bu insanların başka bir rövanş almak isteğiyle hapsedildiğini söyledik. Nitekim bu talimatlı, özel yetkili mahkemeler dahi bu gerçeğin üstünü örtecek bir karar veremedi.
Kumpas nasıl kuruldu? 6-8 Ekim olayları gerekçe gösterildi. Can çekişen bir çözüm süreci vardı. Çünkü IŞİD kuşatmasındaydı Kobanî ve buna karşı bir dayanışma çağrısı yapıldı.
Bu çağrıyla yaşanan olayların tarihlerinin dahi çakışmadığı bir zaman diliminde yaşanan her şeyin müsebbibi olarak HDP gösterildi. Hem de öldürülen onlarca insanın HDP’li olduğunun söylenmesine, Meclis’te bununla ilgili araştırma komisyonu kurulması talebine rağmen bugün ortaya çıkan Türkiye tablosunun yolu, ‘O insanları bu siyasetçiler öldürdü, onlar katil’ denilerek yapıldı.
Ama bakın mahkeme buralardan beraat veriyor. Bu talimatlı, özel yetkili mahkemeler dahi şu haliyle bu bağlantıyı kuramıyor, bunu delil olarak kullanamıyor.
Demek ki neymiş? Kobanî Davası hakikaten bir kumpas imiş. Ama yalnızca Kürt siyasetçilere ve Türkiye demokrasi güçlerine kurulmuş bir kumpas değil, bizatihi Türkiye’nin kendisine kurulmuş bir kumpas.
Eğer bunu böyle görmez, böyle yorumlamaz ve böyle yaklaşmazsak tüm Türkiye’ye kurulmuş bu kumpas devam eder ve hepimize kaybettirir.
O yüzden biz ‘Herkes için, demokrasi, eşitlik, özgürlük’ diyoruz ve bunun ısrarla altını çiziyoruz. O yüzden biz Gezi’den Kobanî’ye, Can Atalay kararlarından Kavala’ya kadar hiçbir ayrım yapmadan bir tutum ve pozisyon almak gerektiğini ifade ediyoruz.
Kobanî Davası’yla ilgili verilen kararın Türkiye’de bir arada yaşam umuduna dönük bir kumpas olduğunu söylüyoruz. Türkiye’de bir arada, eşit, adil bir şekilde yaşam beklentisine, mücadelesine ve umuduna dönük bir tuzak kurulmaya çalışıldığını söylüyoruz.
Biz bu tuzağa şu ana kadar düşmedik, düşmeyeceğiz. Her şeye rağmen DEM Parti, bu siyasetteki ısrardan vazgeçmedi, vazgeçmeyecek. Hesap soracak birileri varsa, onlar da bizleriz.
Hakkında hüküm verilen kişilerle ilgili çeşitli yerlerde, Adana’dan başlayıp Van’a kadar onlarca ilde işlendiği iddia edilen suçlar neydi? Öldürmeye iştirak, yaralamaya iştirak, mala zarar verme suçları, kamu malına zarar verme suçları, yağma suçları…
İşte tüm bu suçlardan mahkeme dün beraat kararı verdi. Bu beraat kararına rağmen 400 yılı aşkın ceza yağdırılan Kobanî Davası’nda verilen cezaların nedeni ne biliyor musunuz? Söz konusu siyasetçilerin yaptıkları konuşmalar, açıklamalar. Başka hiçbir nedeni yok."
Üç kent eylem çağrısı
Verilen kararlara karşı atacakları adımlara dikkat çeken Doğan, üç kentte 'demokrasi' talebiyle buluşmalar gerçekleştireceklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
"Adana’da Barbaros Mahallesi temsilcilik önünde saat 17.00'de Diyarbakır Dağkapı'da saat 16.00'da ve İstanbul Esenyurt Meydanı'nda saat 17.00'de bir araya geliyoruz. Buradan bu çağrıyı yineliyorum; bu sesi hep birlikte yükseltmezsek itirazımızı birlikte ifade etmezsek Gezi'den Kobanî'ye Can Atalay'dan Kavala'ya tüm eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı ortak ses çıkaramazsak korkarım bizi daha çok zor günler bekler."
(VC)