Gazeteci ve insan hakları savunucusu Hrant Dink'in kızı Delal Dink, Türkiye-Ermenistan sınırının açılması için "Babam o kaldırımdan kalkar" dedi.
Milliyet'ten Devrim Sevimay'a, Agos gazetesi yazarı Rober Koptaş'la birlikte verdikleri röportajda, Dink şöyle diyor:
"Benim için önemli olan tek şey bu iki halkın artık birbirleriyle konuşmaya başlaması. Herkes zaten kendi geçmişini kendi dedelerinden biliyor. Onlar kendi aralarında zaten doğru diyaloğu kuracaklardır. Sınır açılsın, bu insanlar gidip gelmeye başlasınlar ve birbirlerine kavuşsunlar artık."
Dink, sınırın Hrant Dink'in öldürüldüğü 19 Ocak'ta açılması ihtimali içinse "Süper olur" diye karşılıyor.
Sevimay'ın kaleminden, röportajdaki bölüm şöyle.
Bir de bakıyorsunuz sınırın açılma tarihi 19 Ocak 2010 oluyormuş?
(Kocaman gülüyor birden ve anında gözleri yaşla doluyor. Sonra çok yavaş bir sesle diyor ki...) Süper olur.
Hani siz bir yazı yazmıştınız; "Babam hâlâ o kaldırımda yatıyor, bir el verin de kalksın" demiştiniz... (Bu arada Delal Dink konuşmakta çok zorlanıyor, ama bunları Delal'le konuşabilmesi de çok zor) 19 Ocak'ta sınır açılırsa kalkar mı sizce kaldırımdan?
(Önce başını sallıyor çocuk gibi, sonra yine yavaş bir şekilde...) Kalkar... Bu insanları kırmaz, kimseyi kırmaz, hiç nazlanmaz, hemen kalkar kaldırımdan.
O zaman en geç 19 Kasım'a kadar yasayı her iki Meclis'in de kabul etmesi lazım?
Etsinler... Biz de gidip hep beraber sınırda toplanırız. Hepimiz geliriz.
"Babamın en önemli özelliği Anadolulu olmaktı"
Delal Dink, "Hrant Dink olmanın sırrı" sorusuna da şu sözlere yanıt veriyor:
"Bence en önemli özelliği Anadolulu olması. Evet düşünüyordu, ama her zaman aklıyla yüreğini de birleştiriyordu. Hissederek ve karşısındaki insanın bu konuyla ilgili ne hissettiğini de düşünerek..."
"Pervasızca sarılırdı insanlara..."
Hrant Dink için sık sık "kocaman kollar" ifadesinin kullanılmasını da şöyle açıklıyor:
"Bir kere direkt yüreğinin kocaman olmasıyla ilgili. İkincisi de benim babam gerçekten fiziksel olarak da kucaklardı insanları. Sıkı sıkı kucaklardı, pervasızca sarılırdı insanlara."
"Hrant Dink Ödülü" doğum gününde veriliyor
Uluslararası Hrant Dink Vakfı, bu yıl ilk kez "Uluslararası Hrant Dink Ödülü"nü veriyor. Ödül töreni, yarın (15 Eylül) akşam İstanbul'daki Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda, saat 20:30'da başlayacak. Bu tarih, aynı zamanda, öldürülmeseydi 55 yaşında olacak Hrant Dink'in doğum günü.
Delal Dink'in verdiği bilgiye göre, ödül, adları şimdilik gizli tutulan biri Türkiye'den diğeri Türkiye dışından iki kişiye verilecek.
"Böyle insanlar çok, ama sesleri duyulmuyor"
Ödül her zaman, "ayrımcılıktan, ırkçılıktan, şiddetten arınmış, daha özgür ve adil bir dünya için çalışan, bu idealler uğruna bireysel risk alan, ezber bozan, barışın dilini kullanan, bunları yaparken, insanlara mücadeleye devam etme yolunda ilham ve umut verenlere" verilecek.
Delal Dink "İnanın böyle insanlar çok dünyada, ama sesleri duyulmuyor. Zaten bizim bir amacımız da bu. Bu tip insanlara 'Biz sizin mücadelenizi görüyoruz, yalnız değilsiniz, biz manen sizinle birlikteyiz' diyebilmek ve diğer insanları da kendi idealleri için çalışmaya cesaretlendirmek" diyor.
Bu yılki ödül komitesinde Ali Bayramoğlu (Ödül Komitesi Başkanı), Rakel Dink (Uluslararası Hrant Dink Vakfı Başkanı), Delal Dink, Rober Koptaş, Betül Tanbay, Etyen Mahçupyan, Sibel Asna yer alıyor. İlk yıl için vakıf tarafından belirlenen ödül sahipleri, gelecek yıldan itibaren, uluslararası bir jüri tarafından seçilecek.
Ödül töreninde Arto Tunçboyacıyan ve Kardeş Türküler de sahne alacak. (TK)