*Fotoğraf: HDP
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Konya'nın Meram ilçesinde 30 Temmuz 2021’de ırkçı saldırı sonucu katledilen Yaşar Dedeoğulları, İpek Dedeoğulları, Serap Dedeoğulları, Serpil Dedeoğulları, Sibel Dedeoğulları, Metin Dedeoğulları ve Barış Dedeoğulları'nın yakınları ve avukatları Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) ziyaret etti.
Çetin Dedeoğulları, amca Erdal Rifatoğulları ve dava avukatlarından Ebru Akkal, HDP Grup Başkanvekilleri Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç ile görüştü.
TIKLAYIN-Av. Karabulut: Konya Katliamının ardında paramiliter güçler var
"Saldırı ciddiye alınmadı"
Görüşmenin ardından konuşan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, 30 Temmuz öncesinde yaşanan 12 Mayıs saldırısını hatırlattı ve “12 Mayıs’ta yaklaşık 60 kişilik ırkçı grup aileye saldırdı. Saldırıdan sonra ailenin koruma talebi oldu ama koruma talebi hem savcılık hem de emniyet tarafından ciddiye alınmadı. Aile kendi tedbirini aldı, evine kamera yerleştirdi, 30 Temmuz’da yapılan saldırıda 7 kişi katledildi” dedi.
"Azmettirici ortaya çıkarılmalı"
Devam eden davalara vurgu yapan Oluç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Duruşmanın akışı, azmettirici ve planlayıcıyı ortaya çıkaracak, durumda değil. Çok sayıda soru var ve bu soruların cevapları ortaya çıkarılmadı ve araştırılmadı.
"Tetikçinin silah ruhsatını kimden aldığı bile belli değil. Tetikçi dedim, tetikçi olduğu ihtimali çok yüksek. Bunun güçlü bir ihtimal olduğunu görüyoruz, aileler arası husumetten kaynaklanan bir olay değil, hazırlanmış planlanmış bir olayla karşı karşıya olduğumuzu ilk andan itibaren gördük.
"Tetikçinin katliamdan önce iki ayrı bankadan yüklü miktarda kredi aldığı görülüyor, kefil var mı yok mu, belli değil, işsiz bir insan nasıl bu kadar yüksek miktarda kredi alabiliyor. Tetikçinin katliamdan önce araba kiralayarak Ankara, İstanbul ve Bursa’ya gittiği belli, lüks otellerde kaldığı belli ama kimlerle görüştü belli değil. Bu araştırılmıyor. Bu konuda çok sayıda soru var ve araştırılmıyor.”
TIKLAYIN-Konya'da ırkçı saldırı: 7 kişi evlerinde öldürüldü
"Salgırganın telefonu resetlendi"
Oluç, saldrıgan Mehmet Altun’un katliam öncesi telefonunun resetlediğini söyledi ve ekledi: “Tetikçi beli ama azmettirenler bu işin arkasında olanlar kimler. Bu konuda ciddi sorular var. Soruşturmanın genişletilmesi gerekiyor. Konya Cumhuriyet Başsavcısı ve konuyla ilgili savcılar meseleyi tetikçi ile sınırlayıp örtme çabası içindeler. Ailenin ve avukatların taleplerini dinledik. Konunun takipçisi olduğumuzu söyledik.”
"Davamızın takipçisi olun"
Ziyarete dair konuşan Çetin Dedeoğulları da şunları söyledi: “Hem partilerin hem de insanların bu davanın takipçisi olmasını istiyorum. Aileme karşı olan insanlık dışı olaylardır. Bu olayın katilin söyledikleriyle sınırlı kalmaması ve araştırılması ve tamamı ile araştırılmalıdır.
"Savcılık bu konuda katilin söyledikleriyle sınırlı kalmış. Herhangi bir araştırma yapılmamış, avukatlarımız araştırıyorlar. Hem partilerin hem insanların hem medyanın bu olayın üstünde durup araştırmasını istiyorum. İnşallah adalet yerini bulacaktır. Dosyaya bakan savcıların, hakimlerin avukatların konuyu iyice araştırılması gerekiyor.”
TIKLAYIN-Av. Karabulut: Saldırı Whatsapp'ta tasarlanmış organize bir katliam
"HTS kayıtları dahi dosyaya konulmamış"
HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş ise şöyle konuştu: “ Yakın tarihimizde cezalandırılmayan her katliam yeni katliamların habercisi oluyor. Yeni katliamlara sebebiyet veriyor. Bunu Roboski'den biliyoruz. Cezasızlık yeni katliamların yaşanmasına neden oluyor.
"Mehmet Altun bir tetikçi tıpkı Onur Gencer gibi. Mehmet Altun, Onur Gencer gibi çok para harcayan, lüks otellerde kalan bir vatandaş. Bu katliamı tek başına gerçekleştirdiği iddia ediliyor. Biliyoruz ki bir kişi tek başına böyle bir katliamı gerçekleştiremez. Başsavcılık katili koruyarak, HTS kayıtlarını bile dosyaya koymamış.
"Arka plan aranmıyor"
"Daha da vahimi eve konulan kamera var. Kamera kayıtlarından bu katliam ortaya çıktı. Düşünün o kamerayı koymasalar o bir kişiyi bile tutuklamayacaklardı. Ailenin kendi arasındaki Whatsapp konuşmaları bu işin nasıl olduğunu ortaya çıkardı. Dosyaya konulan HTS kayıtlarının yeterli olmadığını söylüyoruz.
"Burada maddi delil, arka plan aranmamış. İktidar yetkileri ilk günden beri bu saldırı ‘ırkçı saldırı değildir’ açıklamalar yaptılar. Biz HDP olarak tabii ki bunun ırkçı bir saldırı olmasını istemeyiz. Ama bunun yolu ırkçılığı reddetmekten geçmiyor. Bir katliam ırkçılık ile yapılmışsa bunu reddetmekten geçmiyor. Tam tersine bunu engellemenin yolu Kürt ailelere yönelik yapılan ırkçı saldırıları cezalandırmaktan geçiyor.”
Ne olmuştu?
Konya'nın Meram ilçesi Hasanköy Mahallesi'nde yaşayan Dedeoğulları ailesi 30 Temmuz'da kendi evlerinde silahlı saldırıya uğramıştı. Saldırgan yedi kişiyi öldürdü ve evi ateşe verip kaçmıştı.
Olay yerine ihbar üzerine giden polis, Yaşar Dedeoğulları, eşi İpek Dedeoğulları, çocukları Barış, Serap, Metin ve Sibel Dedeoğuları'nın cansız bedenlerini bulmuştu.
Saldırgan Mehmet Altun ise, olaydan 6 gün sonra Bozkır ilçesi kırsalında yakalandı.
Saldırgan Mehmet Altun verdiği ifadede, 12 Mayıs saldırısından sonra yaşananlardan ötürü ailesinin çok büyük bir üzüntü içinde olduğunu, saldırılarla ilgili mağdur olduklarını, bundan dolayı uyuyamadığını, Dedeoğulları ailesinin şikayetten vazgeçmesi için ikna etmeye gittiğini söylemişti. Altun, ailenin kendisine saldırdığını, bunun üzerine kendini korumak için ateş ettiğini iddia etmişti.
Zanlıyla beraber, annesi, babası ve eşinin de aralarında olduğu 13 kişi tutuklanmış, ilerleyen haftalarda, Altun dışındaki tüm şüpheliler serbest bırakılmıştı.
İddianamede dokuz kişi için yedi kez azmettirme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, davada tek tutuklu bulunan katil zanlısı Mehmet Altun için de canavarca hisle tasarlayarak öldürme suçundan yedi kez ağırlaştırılmış müebbet cezası istendi.
Katil zanlısı Mehmet Altun ile birlikte Keleş ve Çalık ailesinden 11 kişinin yargılandığı dava 8 Şubat'a ertelendi.
12 Mayıs saldırısı
24 yıldır yaşayan aynı mahallede yaşayan Dedeoğulları ailesi 12 Mayıs'ta yaklaşık 60 kişilik ırkçı bir grubun saldırısına maruz kalmıştı.
Saldırıyı "Biz ülkücüyüz, sizi burada yaşatmayacağız" tehditleriyle düzenleyen grup, yedi kişilik aileyi ağır yaralamıştı. Saldırının ardından tutuklanan yedi kişiden beşi tahliye edilmişti. (RT)