Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Muş Eş Başkanı Cihan Akpolat özyönetimi, özyönetim ilan edilen bölgelerde yaşananları anlattı, “Halk devlete güvenliğini sağlama konusunda güvenmiyor, güvenliğini kendisi sağlayacak” dedi.
Akpolat, Muş’un Varto ve Bulanık ilçelerinin ardından merkez ilçesinde de özyönetim ilan edileceğini ifade etti.
Varto’daki özyönetim ilanının ardından yapılan yürüyüşe polis saldırısı olduğunu söyleyen Akpolat, saldırı sırasında insanların darp edildiğini, gözaltına alınanlar olduğunu belirtti. Gözaltına alınanların hepsi serbest bırakıldı.
Özyönetim ne demek? |
“Burada halkımıza yönelik saldırılar, baskılar, gözaltılar, tutuklamalar giderek artıyor. Devletten sadece şiddet görüyoruz, bize hiçbir konuda güvence vermiyor. O yüzden halk ve ilçe yönetimlerimiz devletin sağlamadığı güvenliğimizi tesis etmek için bir araya gelerek özyönetim ilan ettik. Bundan sonra kendi savunmamızı kendimiz yapacağız. Birçok mahallede de özsavunma pratikleri hayata geçirildi zaten.” |
“Hayatın her alanında”
Akpolat, özyönetimin sadece özsavunma anlamında değil, hayatın her alanında etkili olacağını da ekledi:
“Halk meclisleri sosyal ve ekonomik sıkıntılarla da ilgilenecek, mahallemizi, köyümüzü biz güzelleştireceğiz. Bu tür sorunları da halk meclislerinde çözmeye çalışacağız, halkın tüm sıkıntılarıyla ilgilenilecek. Tüm köylerde, ilçelerde meclis çalışmaları var.”
Özyönetim nerelerde ilan edildi? |
Şırnak’ın Silopi, Cizre, Nusaybin, Hakkari’nin Yüksekova, Muş’un Bulanık ve Varto ilçelerinde özyönetim ilan edildi. Özyönetim açıklamasının ardından Şırnak’ta gözaltına alınan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) yöneticisi Salih Ürek ve KJA aktivisti Leyla İşlek, “anayasal düzeni bozma, örgüt üyeliği ve örgüt adına suç işlemeye teşvik ve örgüt propagandası” iddialarıyla tutuklanarak Şırnak T Tipi Cezaevine gönderildi. Aynı operasyonda gözaltına alınan Şırnak Belediyesi Meclis Üyesi Kamil Külter, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Gözaltı operasyonlarının yanı sıra mahallelere özel harekat polisleriyle saldırılar düzenlendi. |
En son açıklama Bulanık’ta
Özgür Gündem’in haberine göre, son olarak dün Muş’un Bulanık ilçesinde DBP İlçe Örgütü önünde düzenlenen ve HDP, DBP, Mahalle Meclisleri, MEYADER yöneticileri ve belediye eşbaşkanlarının da aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin katıldığı toplantıda, öz yönetim ilan edildi:
“Bulanık'ta seçilmiş Demokratik Kent Meclisi olarak faşizan ve meşru olmayan rejime karşı toplumun özyönetimi olarak kendimizi beyan ediyoruz. Kent Meclisi olarak halkımıza yönelik geliştirilen topyekun imha rejimine karşı tutum olarak bugünden itibaren kendimizi öz yönetim ve iradeyle yöneteceğimizi ilan ediyoruz.”
Kürkçü: Halk hizmet boşluğunu dolduruyor
Halkların Demokratik Partisi İzmir Milletvekili, Halkların Demokratik Kongresi Eş Başkanı Ertuğrul Kürkçü bianet’e yaptığı açıklamada, özyönetimle ilgili şunları söyledi:
“Şiddetin arkasındaki asıl amaç, halkın özyönetimini inşa korkusu. Özyönetim, özerklik olarak anlaşıldı ancak burada devletin sunmadığı kamu hizmetini halk kendisi kuruyor. Yolunu kendi yapıyor, elektriğini kendisi tamir ediyor. Çünkü devletin tek sunduğu şey silahlı şiddet.”
“Halk da bu kamu hizmeti boşluğunu dolduruyor. Bunu da devletin boşluğunu onarmak olarak tanımlıyorlar. Halkın hakikaten sosyal olanı kurmaya ihtiyacı var. Burada kendi işini görme, kendini yönetme iradesi var. Bu iradeye tahammül edemeyen devlet de saldırıyor.”
Bayık: Kendi kendini yönetim
Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK) Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık da dün yaptığı açıklamada özyönetime değinmişti:
“Yapılması gereken yerellerin kendi kendilerine yönetmeleridir, kendi demokrasilerini geliştirmeleridir. Bu temelde kendilerine karşı geliştirilecek saldırılara karşı kendilerini savunmalarıdır. Kendi valilerini, kaymakamlarını, sorumlularını seçmeleridir. Halkın şu anda yaptığı budur.”
DBP: Demokratik Özerlik
DBP Eş Genel Başkanları Emine Ayna ile Kamuran Yüksek de 23 Ağustos’ta gerçekleşecek DBP Olağan Kongresi'yle ilgili toplantıda özyönetimle ilgili konuştu.
70 veya 80 milyonluk bir ülkede bulunan 81 il ve kasabaların merkezi olarak yönetilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Yüksek, “Başkanlık sistemi önerilip, tartışılıyorsa eğer bizim de bir önerimiz var, bu ülke demokratik özerklikle de yönetilmelidir. Cumhurbaşkanı veya hükümet bunu anlamalıdır” dedi. (AS)