"Uluslararası Suç ve Ceza Filmleri Festivali"nin öncüsü, Festival Kurulu da başkanlığını yürüten İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer bilimsel bir etkinlik yerine sanatsal bir etkinlikle kitlelere daha etkili bir şekilde ulaşmayı hedeflediklerini belirterek şunları söyledi:
"Dünyada birçok etkinlik yapılıyor. Sempozyumlar, film festivalleri vs.. Ancak bu festival geçmişte hukuk adına ne yanlışlar yapıldığı, nelere dikkat edilmesi gerektiğini, bir daha nelerin yapılmaması gerektiğini bilimsel sempozyumlarla, bu konudaki filmleri bir araya getirerek hem tartışan, hem de bir sanat etkinliği yapan ilk uluslararası etkinlik. Dünyada askeri darbelerin gerçekleşmesinden sonra her ülke 'neden bunlar oldu', 'haksızlıklar nasıl telafi edilir', 'bir daha olmaması için neler yapılabilir' diye her ülke bir şeyler yaptı. Yapmayan tek ülke ise Türkiye kaldı. Bu anlamda da Türkiye'de bir ilk olacak..."
Başka ülkelerin hem sanat hem de hukuk yoluyla geçmişiyle hesaplaştığını anlatan Sözüer şöyle devam etti:
Geçmişle hesaplaşma
"Biz iki alanda da yeni başlıyoruz. Bunu yaparken yeni bir kavga nedeni olmadan, yeni bir cephe açmadan barış toplumuna ulaşmak için 'nasıl yapabiliriz'i başka ülkelerin tecrübelerinden öğreniyoruz.
''Örneğin, Türkiye'de 27 Mayıs'la ilgili bir sinema filmi bulamıyoruz. Türkiye'nin yeni bir anayasa arayışında olduğu bu dönemde geçmişten ders alınmasını istiyoruz. Kore ve Güney Amerika ülkelerine, Sovyet Rusyası'ndan İspanya ve Romanya'ya, Polonya'dan Yunanistan'a kadar filmler ve akademisyenler gelecek."
Festival'in konuları arasında Brezilya'da sporda dönen karmaşık olaylar,spor mafya transferleri ve Arnavutlukta yaşanan töre cinayetleri var.
Festival kapsamında gösterilecek yaklaşık 50 film, İstanbul Üniversitesi ve Beyoğlu'ndaki sinemalarda 23-30 Eylül'de izlenebilecek. (EK/MS)
Festivalin sitesine buradan ulaşabilirsiniz.