Fotoğraf: Silivri Belediyesi
Danıştay Onüçüncü Daire; orman ve mera gibi yapılaşma yasağı bulunan alanlarda yer alan yapı kayıt belgesi almış yapılara su, elektrik ve doğalgaz bağlanması yönündeki işlemler için ‘hukuka aykırı’ dedi. Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`nın ‘olur kararını’ durdurdu.
Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) 31 Mayıs 2022 tarihli işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın kararıyla orman ve mera alanlarında yapı kayıt belgeleriyle elektrik ve doğalgaz bağlatma işlemi yapılabiliyordu.
Bu durumun meraların amaç dışı olarak işgaline yol açtığını savunan TMMOB’a bağlı Ziraat Mühendisleri Odası işlemlerin yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açtı.
Ziraat Mühendisleri Odası davada Mera Kanunu kapsamında kalan alanlarda yapı kayıt belgesi düzenlenmemesi gerektiğini ifade etti. Bu alanlarda yapılan yapıların işgal ve tecavüz olarak değerlendirilerek ilgili mevzuat uyarında suç oluşturacağını belirtti.
Kanun uyarınca mera tahsis değişikliği yapılmadan mera alanının kullanımının mümkün olmadığı savunan Ziraat Mühendisleri Odası kaçak yapı sahiplerine imar affı getirildiğini savundu.
Bakanlıkların karar ve talimatlarının hukuka aykırı olduğu ifade ederek kararın iptalini istedi.
Bakanlık afet riski diyerek gerekçelendirdi
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı dosyaya yaptığı savunmada kararın afet risklerine hazırlık gerekçesiyle alındığını belirtti. Ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıların kayıt altına alınmasının hedeflendiğini savundu.
“Böylece yapıların yıktırılıp yeniden yapılmasına veya kentsel dönüşüm uygulamasına kadar malikler ile idareler arasında imar mevzuatından kaynaklanan problemlerin ortadan kaldırılması, bir nevi imar barışının sağlanması amacıyla yürürlüğe kondu” dedi.
TEDAŞ da dava konusu işlemin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ‘oluruyla’ yapıldığını yönünde savunma yaptı.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun geçici 16. maddesinde yapı kayıt belgesi alınamayacak alanlar ve yapılar sayılmasına rağmen bunlar arasında "orman, yayla ve mera" alanlarının sayılmadığını ifade etti.
Kanun maddesi uyarınca yapı kayıt belgesi alabilecek orman, yayla ve mera alanlarındaki yapılara talep hâlinde su, elektrik ve doğalgaz bağlanmasında hukuka aykırılık bulunmadığını belirtti.
Danıştay ‘dur’ dedi
Dosyayı görüşen Danıştay Onüçüncü Daire, Anayasa’nın "Toprak mülkiyeti" başlıklı 44. maddesi, "Tarım, hayvancılık ve bu üretim dallarında çalışanların korunması" başlıklı 45. maddesi ile "Ormanların korunması ve geliştirilmesi" başlıklı 169. maddelerine atıf yaptı.
“Anayasa uyarınca, devlet, toprağın verimli olarak işletilmesini korumak ve geliştirmek, erozyonla kaybedilmesini önlemek amacıyla gerekli tedbirleri almak, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koymak ve tedbirleri almak, ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade etmemek ve belirli istisnalar dışında orman sınırlarında daraltma yapmamakla yükümlüdür” dedi.
Daire, Orman Kanunu uyarınca ormanlarda belirli istisnalar dışında her çeşit bina, ağıl ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması, tarla açılması, işlenmesi, ekilmesi ve yerleşilmesinin yasak olduğunu belirtti.
Mera Kanunu uyarınca da mera, yaylak ve kışlakların özel mülkiyete geçirilemeyeceğini, amacı dışında kullanılamayacağını ifade etti.
Buradan yola çıkan Onüçüncü Daire yapılaşma yasağı bulunan orman ve mera alanlarındaki yapılar için yapı kayıt belgesi düzenlenemeyeceğine, düzenlenmiş olsa bile ilgili yapıların bu belgenin sağladığı haklardan yararlandırılamayacağına karar verdi.
“Hukuka uygunluk yok” diyen Onüçüncü Daire “Kararın uygulanması hâlinde giderilmesi güç zararların doğmasına yol açacağı sonucuna varılmıştır” diyerek dava konusu işlemlerin yürütmesinin durdurulmasına hükmetti.
Ne olmuştu?
18 Mayıs 2018’te Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklikle 3194 sayılı İmar Kanunu’na geçici 16. madde eklendi. Böylelikle halk arasında “imar barışı” olarak adlandırılan kısmen imar affı dinilen uygulama yürürlüğe girdi.
Bundan bir ay sonra da yine Resmi Gazete’de “Yapı Kayıt Belgesi Verilmesine İlişkin Usul ve Esaslar” yayımlandı. Kayıt belgesi düzenlenemeyecek alanlar arasında sayılmayan orman ve mera alanlarında bulunan yapılar için alınan belgelere su, elektrik ve doğalgaz bağlatma talepleri söz konusu oldu.
Elektrik dağıtım şirketlerinin bağlantı başvurularını reddetmesi üzerine yurttaşlar Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na şikâyet dilekçeleri vermeye başladı.
Bakanlık imar barışıyla yapı kayıt belgesi alınan yapılara su, elektrik ve doğalgaz hizmetlerinin bağlanması için hak tanındığını belirterek enerji dağıtım kuruluşlarına talimat gönderdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Enerji İşleri Genel Müdürlüğü de tüm elektrik dağıtım şirketleri ile EPDK ve TEDAŞ’da karara uyulması yönünde yazı gönderdi.
TEDAŞ ise 31 Mayıs 2022’de yapı kayıt belgesi alan ve özel kanunlar uyarınca yıkım kararı alınıp yıktırılmayan yapılara elektrik verilmesine ilişkin gerekli iş ve işlemlerin yürütülmesi hususunda 81 il valiliğine ve dağıtım şirketlerine yazı yazdı.
(HA)