Haberin İngilizcesi / Kürtçesi için tıklayın
* Çizim: Murat Başol
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlanan, 11'i Cumhuriyet gazetesi çalışanı, biri Twitter kullanıcısı 12 kişinin tutuklu bulunduğu 19 sanıklı Cumhuriyet davasına, ilk duruşmanın ikinci gününde devam edildi.
Tutuklu Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, yazar Kadri Gürsel, karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Önder Çelik, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi avukat Bülent Utku, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi avukat Mustafa Kemal Güngör, yazar Hakan Kara, Cumhuriyet Kitap eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, yazar Güray Öz, Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay, Cumhuriyet Gazetesi muhabiri Ahmet Şık, tweet'leri nedeniyle yargılanan tutuklu sanık Ahmet Kemal Aydoğdu duruşma salonuna girdi.
Tutuksuz sanıklar, Orhan Erinç, Günseli Özaltay, Hikmet Çetinkaya, Aydın Engin ve Bülent Yener de duruşmada hazır bulundu.
TIKLAYIN: CUMHURİYET DAVASI 1. GÜN
Duruşmanın ilk gününde (24 Temmuz) Kadri Gürsel, Akın Atalay ve Musa Kart savunma yapmıştı. İkinci duruşmada Murat Sabuncu, Bülent Utku, Güray Öz , Önder Çelik ve Mustafa Kemal Güngör savunmalarını yaptı.
Davaya yarın (26 Temmuz) saat 13.30'da devam edilecek.
* Fotoğraf: Elif Akgül / bianet
Davayı izleyenler arasında Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Gürsel Tekin, Mariette Cauchi (Uluslararası Kıdemli Avukatlar Projesi), Isabelle Rossaert (PEN Belçika), Regula Venske (PEN Almanya), Maria Emilia Arioli (PEN İsviçre), Steven Ellis (Uluslararası Basın Enstitüsü), Henri Koponen (Uluslararası Basın Enstitüsü), Barbara Trionfi (Uluslararası Basın Enstitüsü) ve Marty Steffens (Uluslararası Basın Enstitüsü), Jorgen Lorentzen (PEN Norveç), Nora Wehofsits (ECPMF), Mogens Blicher Bjerregård(Uluslararası Gazeteciler Federasyonu), Johann Bihr (Sınır Tanımayan Gazeteciler Merkez-Fransa) ve Erol Önderoğlu (Sınır Tanımayan Gazeteciler Türkiye), Kristenn Einarsson (Uluslararası Yayıncılar Birliği) ile Avrupa Parlamentosu üyeleri Arne Lietz ve Rebecca Harms da yer aldı.
Sabuncu: Tüm gazetecilere bir gözdağı davası
* Çizim: Murat Başol
İkinci duruşmada ilk savunmayı Murat Sabuncu yaptı.
Sabuncu, savunmasının ardından mahkeme başkanı Abdurrahman Orkun Dağ'ın sorularını yanıtladı.
Mahkeme Başkanı: Can Dündar'dan sonra, Temmuz ve Ağustos arasında gazeteyi kim yönetti?
Murat Sabuncu: Ben üstlenebilirim. Cumhuriyet'te fluluk diye bir şey olamaz.
Mahkeme Başkanı: Terör örgütleriyle ilgili aranıza sınır konması için belirteciniz nedir? Hangi açıklamanın alınıp alınamayacağına nasıl karar veriyorsunuz?
Murat Sabuncu: Vakıf Yönetim Kurulu'nun belirlediği ana çerçeve ve temel ilke kapsamında Cumhuriyet Gazetesi'nde ayrımsız olarak şiddet savunulamaz. Terör eylemini gerçekleştiren örgüt terör örgütüdür.
Cumhuriyet'in tüm haberleri bu şekildedir. Bazen bir anda bir eylemin neden, kim tarafından gerçekleştirildiği konusunda bir belirsizlik varsa “eylemci” ya da “saldırgan” denir.
Mahkeme Başkanı: Vakıf yönetiminin herhangi bir haberin yayınlanıp yayınlanamayacağı konusunda gazeteye bir telkini olabilir mi?
Murat Sabuncu: Göreve başlamamdan tutuklandığım ana kadar hiçbir etki olmamıştır. Her attığım manşetle ilgili düşüncem vardır. Her gün sabah 06.30'da vicdanımla masama oturur vicdanımla kalkarım. Ben hayatım boyunca bağımsız oldum. Bir kez bile bana kimse böyle bir şey söylememiştir.
Mahkeme Başkanı: Hürşit Külter ile ilgili "devlet tarafından kaybedilmiş" sözünüzle ilgili bir bilginiz var mı?
Murat Sabuncu: Berfo Ana'yı Başbakan [Cumartesi Anneleri 2011'de dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'la görüşmüştü] kabul etti. Benim bir bilgim yok ama bilgi vermesi gereken karşı taraf. Belki Erdoğan biliyordu. Bilmesi gereken devlettir. 644 haftadır Cumartesi Anneleri evlatlarını arıyor.
Utku: Cesaret Hakkımı Sonuna Kadar Kullanacağım
TIKLAYIN: BÜLENT UTKU'NUN SAVUNMASI: CESARET HAKKIMI SONUNA KADAR KULLANACAĞIM
Duruşma verilen aranın ardından Bülent Utku'nun savunma yaptı.
Utku'dan savcıya: Savunmamdaki 'Allahın sopası' başlıklı bölüm sizinle ilgili
Utku savunmasını yaparken duruşma savcısı Hacı Hasan Bölükbaşı "Beş dakikadır iddianameyle alakasız konuşuluyor" dedi.
Utku savcıya şöyle yanıt verdi:
"Savcı bey, savunmamda 'Allahın sopası' başlıklı bölüm var. Sizle ilgili. Biz nasıl FETÖ'nin ipliğini pazara çıkardıysak, sizin de Fethullah Gülen'i nasıl koruyorsunuz, onu anlatacağım."
Savcı Bölükbaşı: Burada sanki savcılar yargılanıyor
Bülent Utku'nun savunmasının ardından savcı Hacı Hasan Bölükbaşı söz aldı. Bölükbaşı şöyle dedi:
“Yargılama konusu olay ve iddialar bir kenara bırakılıp soruşturma savcısı, iddianame savcısı, duruşma savcısı gündeme getirilmekte. Esasa ilişkin savunma göremedim.
“Tanışıyoruz. Basın savcısı olarak görev yaptım. Siz de biliyorsunuz Cumhuriyet ile ilgili çok sayıda şikayet geliyordu, resen açtığım soruşturmalar da oldu. Resen açtığım soruşturmalarda da takipsizlik verdiğim oldu. Bunu inkar edemezsiniz. Bunu açıklamak zorundayım.
“Burada sanki savcılar yargılanıyor.
"Vermiş olduğumuz binlerce karar içinde bir kararı çıkarıp mahkemede delil olarak sunuyorsunuz. Her Cumhuriyet Savcısı gibi biz de bağımsız, hukuki karar verdiğimizi düşünüyorum. Bu şekilde kişiselleştirip yargılamayı farklı mecralara göndermek istemiyorum. Diğer savcıların da görevlerini yaptıklarını düşünüyorum."
Bülent Utku "Savcı beyin suçlamalara cevap vermediğimiz yönündeki görüşleri gerçek değil" yanıtı verdi.
Öz: Gazetecilik yargılanamaz, mahkum edilemez
TIKLAYIN: GÜRAY ÖZ'ÜN SAVUNMASI: GAZETECİLİK YARGILANAMAZ, MAHKUM EDİLEMEZ
Duruşmada Utku'nun ardından Güray Öz savunmasını yaptı.
Çelik: Vakıf Yönetim Kurulu'na seçildiğim için yargılanıyorum
TIKLAYIN: ÖNDER ÇELİK'İN SAVUNMASI: VAKIF YÖNETİM KURULU'NA SEÇİLDİĞİM İÇİN YARGILANIYORUM
Önder Çelik savunmasında V"akıf Yönetim Kurulu'na seçildiğim için yargılanıyorum" dedi.
Güngör: Zulme, korkuya ve hukuksuzluğa teslim olmak yok
TIKLAYIN - MUSTAFA KEMAL GÜNGÖR'ÜN SAVUNMASI: ZULME, KORKUYA VE HUKUKSUZLUĞA TESLİM OLMAK YOK
Öz'ün ardından Güngör savunma yaptı. Güngör'ün savunmasının ardından bu sefer Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, soruşturma savcısı Murat İnam ile ilgili açıklama yaptı.
Mahkemeden Murat İnam çıkışı
"Tüm sanıklarla ortak bir argümanınız var. Murat İnam meselesi. Mahkememize gönderilmiş olan iddianamenin altında İnam'ın imzası yok. Masumiyet karinesi herkes için, kendiniz için de başkaları için de... Nasıl ki sizin için FETÖ'cüsünüz, PKK'lısınız diye bir yakıştırma yapamam. Murat Sabuncu'nun yazıları Kadri Gürsel'in fikirleri okuyucuları için hala kıymetlidir. Murat İnam haka bir cumhuriyet savcısı. Görevden alınır alınmaz bilemem. Eleştiriler tamam ama bu kadar acımasızca olmamalı."
Mahkeme Başkanı'nın sözlerinin ardından avukat Hasan Fehmi Demir şöyle konuştu:
"Bu bahsettiğiniz şahıs sıradan bir şahıs olsaydı dediğiniz geçerli olabilirdi. Ama siz daha ilk gün savunma hakkı kutsaldır dediler. Eğer Fethullahçılıktan yargılanıyor ve sizin soruşturmanızı da imzaya sunulana kadar yürütüyorsa, bu her fırsatta dile getirmek gerekir.
"Bunun burada dile getirilmesi beni de rahatsız ediyor. İnsan olarak rahatsız ediyor. Ama cumhuriyet savcısı bundan rahatsızlık duymuyor ki Akın Atalay'ın Fethullahçı da olsa herkesin adil yargılanma hakkı olduğuna ilişkin dosyada tweeti var. Herkesin daha da ağrına giden, böyle bir uygulamanın, böylesi bir adaletsizliğin bu sistem içinde olması ve kendilerinin bununla karşılaşmış olması. Yoksa isim önemli değil."
Avukat Fikret İlkiz de şunları söyledi:
"İstanbul 9 Sulh Ceza Yargıcı [Tutuklama kararı veren hakimlik] önünde söz verdim. Her yerde her aşamada biz bunu tekrar tekrar anlatacağız. Ama bundan sonrası bakımından sorgusunu yapacağınız hiçbir sanık size İnam'dan bahsetmeyecektir. Ellerinde olsa bile bunu geçeceklerdir. Ben Murat İnam soruşturma dosyası anlamında, iddianamenin yazılması anlamında bahsedeceğim."
Davaya yarın (26 Temmuz) saat 13.30'da devam edilecek.
Ne olmuştu?İddianame, 19 sanıktan tutuklu bulunan 12’sinin 5 Kasım 2016'da tutuklanmasından 156 gün sonra, 4 Nisan 2017'de hazırlandı. Yargılama 24 Temmuz 2017'de başladı. Soruşturmayı Murat İnam başlattı. İnam "FETÖ davası” sanığı. İnam'ın imzasının yer almadığı iddianameyi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci ve Cumhuriyet Savcısı Yasemin Baba imzaladı. Gazetecilik faaliyetlerininsuç olarak olarak yer aldığı iddianamenin 106 haber delil ve dayanak, 149 tweet, 17 gazeteci ve gazete yöneticisi de tanık olarak yer almıştı. Savcılık, “Silahlı terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından cezalandırılmalarını talep ediyor. Kim yargılanıyor?Tutuklular: Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, köşe yazarı Kadri Gürsel, karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Önder Çelik, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi avukat Bülent Utku, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi avukat Mustafa Kemal Güngör, köşe yazarı Hakan Kara, Kitap eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay, okur temsilcisi Güray Öz, Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay, muhabir Ahmet Şık, tweet'leri nedeniyle yargılanan tutuklu sanık Ahmet Kemal Aydoğdu. Hakkında adli kontrol kararı verilenler: Cumhuriyet Gazetesi eski yayın yönetmeni ve köşe yazarı Aydın Engin, Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Hikmet Çetinkaya. Hakkında kısıtlama kararı olmayanlar: Eski muhasebe müdürü Bülent Yener, muhasebe müdürü Günseli Özaltay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç. Hakkında yakalama kararı olanlar: Cumhuriyet Gazetesieski genel yayın yönetmeni ve köşe yazarı Can Dündar, Cumhuriyet Gazetesi eski çalışanı İlhan Tanır. Sanıklardan Ahmet Kemal Aydoğdu hariç tüm sanıklar Cumhuriyet çalışanı veya yöneticisi. Kime kaç yıl istendi?Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay’ın, “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi; Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik’in “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” ve “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapsi; Bülent Utku, Musa Kart, Güray Öz, Turhan Güray, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya’nın da “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” ve “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapsi; Ahmet Şık’ın ise “PKK ve DHKP/C” silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi. Ahmet Kemal Aydoğdu'ya ait olduğu iddia edilen "jeansbiri” hesabından atılan 31 tweet iddianamede şöyle yer alıyor: “Aydın Engin’in Twitter’de jeans- Biri ismini kullanan FETÖ/PDY yöneticisi şüpheli Ahmet Kemal Aydoğdu tarafından 20 Ekim 2016 tarihinde Aksilahlanma hastaginin açılmasından sonra 23 Eylül 2016 tarihinde “AKSK (Ak Silahlı Kuvvetler)” başlıklı bir yazı yazarak bir algı çalışması başlattığı... FETÖ/PDY’nin darbe girişimini bastıran kahraman Türk halkının birlik ve beraberliğini bozarak, toplumsal fay hatlarını harekete geçirmek amacıyla tutuklu şüpheli Ahmet Kemal Aydoğdu’ya ait ‘Jeans- Biri’ isimli profilden başlatılan ‘Aksilahlanma’ etiketini gazete ve internet sitesinde haberleştirdiği, yine şüphelilerden Aydın Engin tarafından bu paylaşımın müstakil bir yazı konusu edilerek, kamuoyu nezdinde doğru ve inandırıcı olduğu yönünde kanaat oluşturmaya çalıştığı, böylece silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin amaçlarına hizmet ettiği görülmüştür.” Mahkeme heyetiİstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti başkanı: Abdurrahman Orkun Dağ. Üye hakimler ise şöyle: Ramazan Çiçek, Halit İçdemir. Duruşma savcısı: Hacı Hasan Bölükbaşı. |
(EA/BK)