Berkin Elvan’ın ailesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a 1 Euro’luk tazminat davası açtı. Şikayet dilekçesi İstanbul 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde kayıt altına girdi.
Gülsüm Elvan ile Sami Elvan’ın şikayetçi olduğu davanın dilekçesinde, “Berkin Elvan’ın öldürülmesiyle ilgili henüz dava açılmamışken, Elvan ile ilgili siyasi propagandanın sürdüğü” belirtildi.
Davanın gerekçeleri şöyle sıralandı:
“Ekmek almakla ne alakası var?”
Davalı Başbakanken, 14 Mart 2014’te Antep mitinginde yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“…Geçenlerde İstanbul'da bir cenaze yaşandı. Maalesef terör örgütlerinin içine aldığı, terör örgütlerinin içinde ne yazık ki yüzü poşulu, eline sapan verilmiş, cebinde demir bilyelerle olan bir çocuk orada maalesef bir biber gazına muhatap oluyor. Polis, orada yüzü poşulu, elinde sapanla, demir bilyeleri savuran o kişinin kaç yaşında olduğunu nereden ayıracak? Ama bu Kılıçdaroğlu her zamanki gibi yalanını söylüyor, 'ekmek almaya giden çocuk' diyor. Dürüst ol, dürüst. Ne ekmek alması ne alakası var? Çok enteresan, annesi 'Evladımın katili başbakan' diyor. Ben evlada sevgiyi, muhabbeti bilirim ama sizin evladınızın mezarına karanfil ve demir bilyeler atışınızı pek anlamadım. O demir bilyeleri niçin atıyordu mezarına? Neyin mesajını veriyorsun? Burak Can'ın elinde sapan yoktu. Burak Can'ın elinde silah yoktu. Sadece evinin önünde olan bu yavruyu orada şehit ediyorlar ve sokaktan toplanan kovan sayısı 42. Bunlar bu teröristlerle el ele iş tutuyorlar ve o yavrumuzu öldürenler işte Kılıçdaroğlu'nun gayrı resmi illegal cellatlarıdır. Bunu böyle biliniz.”
Annesini yuhalattı
“Erdoğan, binlerce kişiye hitaben yaptığı bu konuşmada müvekkillerin hayatını kaybeden çocukları için açıkça terörist demiş, gerçeğe aykırı bir şekilde, vurulduğunda yüzünde poşu elinde sapan demir bilye olduğunu müşteki Gülsüm Elvan’ın mezara demir bilye attığını söyleyerek, taraftarlarını Berkin’e, annesine ve Berkin’in cenazesine katılan milyonlara karşı kin ve düşmanlığa tahrik etmiş, evladını kaybetmiş bir anneyi yuhalatmıştır.”
“Ölmüştür, geçmiştir”
Erdoğan’ın 23 Mayıs 2014’te genişletilmiş il başkanları toplantısında yaptığı konuşmadan:
“…Dün Berkin Elvan’ı anmak için törenler düzenleyeceklermiş. Bu ülkede her ölüm hadisesinde bir tören mi düzenleyeceğiz. İşleri bırakalım törenlere bakalım. Ölmüştür, geçmiştir. Kılıçdaroğlu’na göre ekmek almaya giden birisi, çocuğumuz. Gerçek ortada, kayıtlarla her şey ortada. O evladı aldatanlar da ortada. Olayların olduğu yıldönümü bunu gerekçe tuttular.”
“Örgütün maşası”
Erdoğan, 21 Ekim 2014 tarihinde Marriot Otel’de düzenlenen 2. Uluslararası Ombudsmanlık Sempozyumu’nda şu konuşmayı yaptı:
“…İstanbul’da talihsizce ölen çocuk için sahte, yalan ifadelerle ekmek almaya gidiyordu… Halbuki hiç alakası yok. Terör örgütünün maşası olmuş durumdaydı.”
“Sapanlarla resmi var”
4 Kasım 2014’te Bezmialem Vakfı Üniversitesi akademik yıl açılış töreninde yaptığı konuşmadan:
“…Ekmek almaya gitti diyorlar, yalan. Ne ekmek almaya gitmesi? Çocukcağızı terörün içine ittiler. Sapanlarla, maskelerle resmi var. Bunların hepsi tespit edilmiş vaziyette. Bunun için kıyametleri koparanlar Diyarbakır’da alçakça, vahşice 3. kattan aşağı atılan Yasin’i görmediler, görmezden geldiler. Niye? Çünkü Yasin Börü inancını yaşayan bir delikanlıydı.”
Hakaret, suç uydurma, kin ve düşmanlığa tahrik
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türk Ceza Kanunu (TCK) 130. maddesi uyarınca “kişinin hatırasına yönelik hakaret suçunu işlediği”, TCK 277. maddesi uyarınca “makamını ve devlet gücünü kullanmak suretiyle yargı görevini yapanı etkilemeye teşebbüsten”, TCK 271. madde uyarınca “suç uydurma” ve TCK 216. maddesi uyarınca “halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçlarını” işlediği ileri sürüldü. (AS)