Uluslararası Ceza Mahkemesi Türkiye Koalisyonu, bugün İstiklal Caddesi'ndeki Galatasaray Lisesi önünde bir basın açıklaması yaparak, çocuk asker kullanımının durdurulmasını istedi.
Açıklamada, başta Afrika olmak üzere dünyada sayısı 300.000'den fazla olduğu tahmin edilen çocuğun çatışma bölgelerinde zorla savaştırıldığına dikkat çekildi.
Koalisyon, çocukların asker olarak kullanımının evrensel hukuk kurallarına da aykırı olduğunu altını çizdi. Bu sebeple, Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesi İçin Sivil Toplum Koalisyonu'nu oluşturan yirmi sivil toplum örgütü, 18 yaşından küçüklerin çatışma ortamından uzak tutulması için devletlere çağrıda bulundu.
Çocuk asker kullanımının durdurulması konusunda, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne eklenen Seçmeli Protokol, 12 Şubat 2002'de yürürlüğe girmişti. Bu yıldan itibaren her yıl 12 Şubat, tüm dünyada Çocuk Askerlerin Kullanımının Durdurulması Günü olarak anılıyor.
Açıklamada, çocukların silahlı çatışmalarda kullanılması savaş suçunun bir çeşidi olarak tanımlandı. Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni kuran Roma Statüsü'ne göre de soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçunun, Uluslararası Ceza Hukuku çerçevesinde kovuşturulması gereken en ciddi suçlar olduğunu altı çizildi.
Türkiye, bu suçları yargılayabilecek tek makam olan Uluslararası Ceza Mahkemesi'ni kuran Roma Statüsü'ne taraf değil. Koalisyon, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde 8 Ekim 2004 tarihinde yaptığı konuşmada verdiği, Roma Statüsü'ne taraf olma sözünü bir kez daha hatırlattı.
Koalisyon, "Çocukların çatışmalarda kullanımının engellenmesi, çatışma bölgelerine giden yardım konvoylarına yapılan ve aşırı güç içeren saldırıların önlenmesi ve hesap sorulması, soykırımcı devlet yetkililerini ağırlamak bir yana bu kişilere yönelik cezasızlığı sona erdirilebilmesi için Türkiye, dünyanın 114 ülkesine katılmalı ve Roma Statüsü'ne taraf olmalıdır" açıklamasını yaptı.
* Uluslararası Ceza Mahkemesi Türkiye Koalisyonu: Ankara Barosu, BARANSAV/Baran Tursun Polis Mağdurları Vakfı, Başkent Kadın Platformu Derneği, Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği, Diyarbakır Barosu, Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Araştırmaları Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği, İzmir Kadın Dayanışma Derneği, Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği, Mahsus Mahal Derneği, Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği, Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Van Kadın Derneği. (AS/EÖ)