Günümüzde sosyal medya fenomenleri, bilinçsizce çocuklarının fotoğraflarını ve videolarını paylaşarak hem kendilerine maddi kazanç sağlıyor hem de bunun topluma yansımalarını göz ardı ediyor. Çocuğun hakları, ileride yaşayacağı psikolojik etkiler ve olası kimlik hırsızlığı gibi ciddi riskler, bu paylaşımlar aracılığıyla göz ardı ediliyor.
Uzmanlar, çocukların mahremiyetinin korunması gerektiğine dikkat çekerek, ebeveynlerin farkında olmadan çocuklarını istismara açık hale getirdiğini vurguluyor. Uzman Klinik Psikolog Mısra Nur Nişancı Koçak, konuyla ilgili önemli uyarılarda bulundu.
"Çocukları fark etmeden istismar ediyorlar"
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sosyal medya kullanımı hızla artarken, henüz kendi kimliğini bile kavrayamayan bebekler dijital dünyada bir iz bırakıyor. Yeni nesil ebeveynler, çocuklarının her anını paylaşarak farkında olmadan onların özel hayatını ihlal ediyor.
Koçak, ebeveynlerin çocukları üzerinden sosyal medya kazancı sağlarken, onların gelecekte yaşayabileceği psikolojik ve sosyal zararları göz ardı ettiğini belirtti:
"Ebeveynler, çocuklarının fotoğraf ve videolarını paylaşarak mahremiyet ihlaline sebep oluyor. Henüz karar verme yetisine sahip olmayan çocuklar, ilerleyen yaşlarda bu durumun psikolojik yıkımını yaşayabiliyor. Mahremiyet bilinci gelişmeden büyüyen çocuklar, ileride kendi özel hayatlarını korumakta zorlanabilir."
Tehlikeye dikkat
Çocukların fotoğraflarını sosyal medyada paylaşmanın düşündüğümüzden çok daha büyük tehlikeler yarattığını belirten Koçak, bu görsellerin pedofili sitelerinde kullanılma riski taşıdığını vurguladı.
"Araştırmalar, pedofil sitelerinde yer alan içeriklerin yaklaşık yarısının sosyal medya hesaplarından alındığını gösteriyor. Paylaşılan her çocuk fotoğrafı, aynı zamanda suistimal edilme riskini de beraberinde getiriyor."
Ayrıca, ebeveynlerin çocuklarının doğum tarihi, isim, soy isim gibi kişisel bilgilerini paylaşmalarının kimlik hırsızlığıgibi ciddi risklere yol açabileceğini belirten Koçak, sosyal medyada çocuk hesaplarının çocuk istismarcıları tarafından kötüye kullanılabileceğini söyledi.
Çocuklar için görünmeyen tehlike: Dijital izler
Koçak, sosyal medyada paylaşılan çocukluk görüntülerinin ilerleyen yaşlarda tehdit ve şantaj amaçlı kullanılabileceğini belirtti.
"Bugün sevimli görünen çocukluk fotoğrafları, ileride kişisel verilere erişimin kolaylaşmasıyla kötü amaçlar için kullanılabilir. Çocuk, yetişkinliğe ulaştığında bu bilgilerin yaygınlaşmış olmasından rahatsızlık ve utanç duyabilir."
Bunun yanı sıra, sosyal medya sayesinde sürekli beğenilen ve ilgi gören çocukların, ileride narsistik kişilik özellikleri geliştirme riskinin de yüksek olduğunu belirtti.
Çocukların mahremiyetini korumak için ne yapılmalı?
Koçak, sosyal medyada çocukların güvenliğini sağlamak için ebeveynlerin bilinçlenmesi gerektiğini vurguladı. İşte sunduğu bazı öneriler:
*Çocukların mahremiyetini korumak için bezli, bikinili veya özel bölgelerini içeren fotoğrafları paylaşmaktan kaçınılmalı.
*Çocuğun gittiği okul, park, ev gibi konum bilgileri paylaşılmamalı.
*Ebeveynler, çocuklarının rızasını almadan fotoğraf ve video paylaşmamalı.
*Sosyal medya platformları, çocuk haklarını koruyacak politikalar geliştirmeli.
*Aileler, bu konuda bilinçlenmek için eğitim programlarına katılmalı ve farkındalık kampanyalarına destek vermeli.
“İzin alın”
Çocukların, avantaj veya dezavantaj gibi kararları kendilerinin veremeyeceğini söyleyen Koçak, internetin hiçbir şeyi unutmadığını hatırlatarak ebeveynlere şu mesajı verdi:
"Fotoğraflarının paylaşılmasını istemeyen bir çocuğa saygı duymak, ebeveynin başlı başına görevidir. Çocuklarının geleceğini korumak isteyen anne ve babalar, sosyal medyada paylaşımlarını dikkatle gözden geçirmelidir."
Sosyal medya fenomeni ebeveynlerin farkında olmadan çocuklarına zarar vermemesi için daha bilinçli hareket etmeleri şart. Çocuklarınızın geleceğini koruyun, onların özel hayatını sosyal medyada paylaşırken iki kez düşünün.
(ÖA/EMK)