Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel, TBMM Başkanlığına sunduğu kanun teklifi ile cezaevlerindeki çocuk tutuklu ve hükümlülere yönelik kapalı görüş uygulamasına son verilmesini ve çocukların tüm görüşlerinin açık görüş usulüne göre yapılmasını istedi.
TIKLAYIN - SES: YENİ ÇOCUK CEZAEVLERİ DEĞİL, NİTELİKLİ ÇOCUK POLİTİKASI GEREKLİ
Kapalı görüşün olumsuz etkileri
Adıgüzel kanun teklifinin gerekçesinde kapalı görüş sisteminin çocukların ruhsal gelişimindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti.
“İlgili mevzuata göre kapalı görüş şeklinde gerçekleştirilen görüşlerde, tutuklu ve hükümlü ile ziyaretçilerinin her türlü maddi temasının önlendiği düşünüldüğünde, kapalı görüş uygulamasının çocukların ruhsal gelişimini olumsuz şekilde etkilediği konu üzerinde çalışan uzmanlar, psikologlar tarafından sıklıkla dile getirilmektedir.
“Genellikle cam bir bölmenin ardından gerçekleştirilen kapalı görüşlerde, çocukların aile bireyleri ile temas edememesinin, psikolojik ve sosyolojik travmalara yol açabileceğine, kapalı görüş şeklinde gerçekleşen aile görüşlerinin yetersizliğine özellikle dikkat çekilmektedir.”
TIKLAYIN - ÇOCUK CEZAEVLERİ SİVİL DENETİME AÇILMALI
2454 çocuk mahpus
Teklifin gerekçesinde, Adalet Bakanlığı’nın resmi verilerine göre, Ağustos 2016 tarihi itibariyle Türkiye’de 1664’ü tutuklu, 790’ı hükümlü olmak üzere 2454 çocuk bulunduğu da hatırlatıldı ve Türkiye’deki cezaevleri koşullarının çocukların gereksinimlerini karşılamaktan uzak olduğu vurgulandı.
“Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 37. maddesi, özgürlüğünden yoksun bırakılan her çocuğa insancıl biçimde ve insan kişiliğinin özünde bulunan saygınlık ve kendi yaşındaki kişilerin gereksinimleri göz önünde tutularak davranılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.”
TIKLAYIN - ÇOCUKLARA ALTERNATİF ADALET UYGULAMALARI GEREKLİ
Mevcut düzenlemeye göre çocuk ceza infaz kurumlarında, yetişkinler de olduğu gibi görüşler kapalı ve açık olmak üzere iki şekilde uygulanıyor. (YY)
TIKLAYIN - SORUŞTURMALAR ÇOCUK MAHPUSLAR İÇİN ADALET Mİ, CEZASIZLIK MI?