Bahçelievler'de tecavüz girişimine maruz kalan Feminist Kadın Çevresi üyesi ve LGBTT aktivistinin açtığı davanın ilk duruşması Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
"Nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs" suçlamasıyla yargılanan sanık A.E.'nin katılmadığı duruşmayı kadın örgütlerinin temsilcileri ve LGBTT aktivistleri de izledi.
Mahkeme heyeti, başka bir suçtan tutuklu bulunan sanık A.E.'nin zorla getirilmesine karar vererek duruşmayı Nisan ayına erteledi.
Avukat Eren Keskin, mahkemenin cinsel suç mağdurunun Adli Tıp Kurumu'na sevki yönünde karar vermemiş olmasını "olumlu bir durum" olarak değerlendirdi.
Tecavüz girişimine maruz bırakılan kadının olaydan sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nden "psikolojisinin bozulduğuna dair" rapor aldığını hatırlatan Keskin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararına göre, bu raporun kabul edilmesi gerektiğini söyledi.
Ceza verilirse karar emsal teşkil edecek
Duruşmayı izleyen kadın örgütlerinin temsilcileri de Bakırköy Adliyesi önünde bir basın açıklaması yaptı. 31 sivil toplum kuruluşunun imzaladığı açıklamayı Nihal Albayrak okudu.
Türkiye'de pek çok cinsel taciz suçlaması ile takipsizlik kararı verildiğini, davaların zaman aşımına uğratıldığını, nadiren verilen hapis cezalarının ise adli para cezasına çevrildiğini hatırlatan Albayrak, bu davanın ağır ceza mahkemesinde görülecek olmasını "kadın hareketi açısından bir kazanım" olarak nitelendirdi.
Yargılama sonunda ceza verilirse davanın emsal niteliği taşıyacağını vurgulayan Albayrak, açıklamada imzası bulunan örgütlerin davayı her aşamasında takip edeceğini vurguladı.
Münferit değil erkek şiddeti
Basına yansıyan haberlere göre erkeklerin 2010'da 217 kadını öldürdüğünü, 381 kadın ve çocuğun tacize, 207 kadın ve çocuğun tecavüze maruz bırakıldığını hatırlatan Albayrak, kadına yönelik şiddet olaylarının "münferit" sayılamayacağını belirtti.
Mevcut hukuk sisteminin genellikle taciz ve tecavüzcüyü koruduğuna dikkat çeken Albayrak, "Bu davalar suçluyu caydırıcı ve mağdurun zararını telafi edici bir şekilde sonuçlanmıyor" dedi; Muğla'nın Fethiye ilçesinde bir kadına toplu tecavüzle suçlanan sekiz kişiden altısının halen yargı önüne çıkarılamamış olmasını "devletin ve yargının tecavüzcüleri korumaktaki istikrarlı çizgisinin son örneklerinden" diye değerlendirdi.
Albayrak, "Hukukun güçlüleri, zalimleri ve iktidar olanları değil, ezilenleri ve mağdurları koruması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun kendiliğinden olmayacağını, her bir hak arama mücadelesiyle adım adım sağlanabileceğini biliyoruz" dedi:
"Kadın ve LGBTT örgütleri ile insan hakları savunucuları olarak, hak mücadelesi için yola çıkan kadın arkadaşımızı desteklemek için buradayız. Onun yanındayız ve bu davayı her aşamasında takip edeceğiz. Bu davanın diğerlerinden farklı olmasını, arkadaşımıza tecavüz girişiminde bulunan saldırganın en kısa zamanda cezalandırılmasını istiyoruz." (BB/EÖ)
Açıklamada imzası bulunan örgütler
Bağımsız Feministler, Amargi Kadın Kooperatifi, Barış ve Demokrasi Partisi Kadın Meclisi. Biz Erkek Değiliz İnisiyatifi, Boğaziçi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Kulübü, Çukurova Eşcinsel İnisiyatifi, Demokratik Özgür Kadın Hareketi, EMEP'li Kadınlar, Feminist Kadın Çevresi, Gökkuşağı Kadın Derneği, Hevjin Diyarbakır LGBTT, İllet, İmece, İTÜ Cins Arı, İTÜ Kadının Atölyesi, İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı, Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği, Kadın Kapısı Derneği, Kaos GL, Kültür ve Siyasette Feminist Yaklaşımlar Dergisi, Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği, luBUnya-Boğaziçi Üniversitesi LGBTT Topluluğu, Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Pembe Hayat LGBTT Derneği, Sabancı Üniversitesi Cins Kulüp, Sosyalist Feminist Kolektif, RADAR- İstanbul Üniversitesi Eşcinsel Biseksüel ve Transgender Topluluğu, Uçan Süpürge, Voltrans Transerkek İnisiyatifi, Yaşam Evi Kadın Dayanışma Derneği.