Dink ailesi avukatlarından Ergin Cinmen, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin yargılanması önündeki adli ve idari engellere vurgu yapılan raporunu bianet'e değerlendirdi.
Cinmen, söz konusu raporun, kendilerinin yıllarca söylediklerinin ne kadar haklı olduğunu gösterdiği görüşünde.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Türkiye'yi mahkum ettiğini hatırlatan Cinmen, DDK'nin de AİHM'le aynı tespitlerde bulunduğuna dikkat çekti.
"Üç kurum cinayetten haberdardı"
Gerek AİHM kararında gerekse de DDK raporunda aynı tespitlerde bulunulduğunu ve aynı noktalara dikkat çekildiğini söyleyen Avukat Cinmen, Ogün Samast, Yasin Hayal ve diğerlerinin işlemiş oldukları suçların işlenmeden önce devletin üç ayrı birimi tarafından bilindiğini söyledi.
"Trabzon İl Jandarma Komutanlığı biliyordu. Olaydan 10 ay önce Coşkun Yiğici adlı kişi jandarma il alay komutanına Dink'e saldırı olacağını bildirmişti. Cinayet işleneceği bilgisi, olaydan 11 ay önce Erhan Tuncel tarafından Trabzon Emniyet Müdürlüğü'ne bildirilmişti. Trabzon Emniyeti de İstanbul Emniyeti'ne bildirmişti."
Cinmen, hem istihbarattan hem de güvenlikten sorumlu üç kurumun cinayetin işleneceğinden haberdar olmasına rağmen bilerek ve isteyerek hiçbir önlem almadığını söyledi.
"Biz hep dedik ki, bu üç ayrı kurumun yetkililerine dava açılmalı ve açılan davalarda İstanbul'da Ogün Samast, Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in yargılandığı dosya ile birleştirilmeli."
"Ancak o zaman bu cinayetin tüm yönleri ortaya çıkabilir diye defalarca söyledik.
En sonunda DDK de bizim bugüne kadar söylediklerimizi doğruladı."
"Savcılık derhal dava açmalı"
Ergin Cinmen, İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı'nın AİHM kararı üstüne kamu görevlileri hakkında soruşturma dosyası açtığını hatırlatarak DDK raporunun da bu dosyaya gönderildiği yönünde bilgi aldığını söyledi.
DDK'nin hukuki bir fonksiyonu olmadığını söyleyen Cinmen, sadece durumu tespit ettiğini ve ilgili kurumlara tavsiyelerde bulunduğunu belirtti.
Cinmen, DDK raporunun AİHM kararıyla örtüştüğünü ve AİHM kararında da bahsi geçen kamu görevlilerinin yargılanması gerektiğinin vurgulandığını söyledi.
"Şimdi bu kişiler yargılanmazsa AİHM'nin kararı karşılıksız kalacaktır. Savcılık derhal adı geçen üç kurumun yetkilileri hakkında dava açmalı."
"Samast ve Hayal'i yargılayan mahkeme prosedürel bir iş yapıyordu; bu kişiler zaten bu suçu işlediklerini söylüyorlardı. Asıl olay, bu suçu işleyenleri durdurmayan kamu görevlileri."
"Yasin Hayal, Ogün Samast gibi çok fazla insan var. Devletin ilgili kurumları, bu kişileri suç işlemeden yakalamak için kurulmuştur. Ama bunlar görevlerini bilerek yapmamışlardır. Bunların hepsinin aynı davada yargılanması gerekir." (EKN)