Diyarbakır Barosu önceki başkanlarından ve önceki Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak'ın avukatı Cihan Aydın, tutuklu müvekkilinin tahliye kararının yerine getirilmemesinin seçme ve seçilme hakkını açık bir ihlali olduğunu söyledi.
Aydın, DEM Parti’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı Gültan Kışanak'ın tahliyesine karar verilen dosyanın Kobanê Davası ile birleştirilmesi gerekçesiyle serbest bırakılmamasını "kanuna aykırı" olarak niteledi.
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı olduğu sırada, 25 Ekim 2016’da diğer Eş Başkan Fırat Anlı ile birlikte gözaltına alınan Gültan Kışanak, 6 gün sonra çıkarıldığı mahkemede "örgüt üyesi olmak" ve "örgüt propagandası yapmak" iddialarıyla tutuklanmış ve yerine kayyım atanmıştı.
Kışanak hakkında Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği 14 yıl hapis cezası Antep Bölge Adliye Mahkemesince bozulmuş ve bu arada 7 yıllık azami tutukluluk süresini doldurmuştu. Ancak doyasının Kobanê Davası ile birleştirilerek, yeniden tutuklanmasına karşın, itiraz üzerine ilk dosyadan tahliyesine karar verilen Kışanak'ın salıverilme talebi mahkemece reddedildi. Anayasa Mahkemesine yapılan bireysel başvuruysa henüz sonuçlanmadı.
"Kışanak keyfi bir biçimde cezaevinde tutuluyor"
Kışanak’ın avukatı Cihan Aydın, Mezopotamya Ajansı’ndan Müjdat Can’a verdiği demeçte müvekkilinin başka bir dosyadan tutuklanarak tahliyesinin önüne geçilmesini "yasallık süsü verilmiş karar" olarak niteledi. Siyasal suçlarda tutukluluk süresinin maksimum 7 yıl olduğunu, bu sürenin müvekkili Kışanak açısından 25 Ekim 2023’te dolduğunu ifade eden Aydın, Kışanak’ın bu tarihten sonra keyfi bir şekilde cezaevinde tutulduğunu söyledi.
Bu arada Kandıra 1 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutulurken 31 Mart yerel seçimlerinde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı olarak gösterilen Kışanak’ın tahliyesinin engellenmesinin “iktidarın ikbalini korumaya” yönelik bir karar olarak değerlendiren Aydın, “Bu kararın hiçbir yerinde hukuk [olmadığını]” dile getirdi.
"Bu bir halkın iradesinin gaspı meselesidir"
İktidarın, siyasi rakiplerini polis, yargı ve yarattığı medya canavarı ile bertaraf etmeyi hedefleyen bir strateji izlediğini söyleyen Aydın, iktidarın kendi lehine alan açmak, muhalefeti baskılamak için önemli Kürt siyasi aktörleri hapiste tuttuğunu ifade etti. Bu meselenin sadece bir kişinin hapsedilmesi meselesi olmadığının altını çizen Aydın, “Bir halkın iradesinin gasp edilmesi meselesidir. İktidar dolayısıyla bütün araçları mevcut pozitif hukuku bir kenara bırakıp, muhalefeti baskılamak için çok fütursuz bir şekilde yargıyı kullanıyor” dedi.
‘Hürriyeti tahdit suçtur’
Kışanak’ın yasanın öngördüğü biçimde tahliye edilmemesinin “hürriyeti tahdit” suçunun tüm unsurlarını içerdiğini kaydeden Aydın, AYM’nin başka bir uzun tutukluluk süresine dair verdiği ihlal kararını da Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesine sunduklarını anlattı. Aydın, “Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesinin bu nedenle yapması gereken tek şey 7,5 yıl tutukluluktan sonra Sayın Kışanak’ın serbest bırakılmasıydı ama her defasında çeşitli gerekçeler uydurarak yeni bir hukuk yaratma peşindeler. Bu tipik 'hürriyeti tahdit’ suçudur. Mahkeme bunda halen ısrar ediyor." dedi.
AİHM Türkiye hakkında Polonya kararı verebilir
Aydın, AİHM’in 2 yıl önce Polonya’daki yüksek mahkemeler ve ilk derece mahkemelerinin tümü hakkında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6’ncı maddesi kapsamında tarafsız, bağımsız, yasayla kurulmuş mahkeme sıfatını yitirdiklerine dair verdiği kararı hatırlattı.
Karar üzerine Polonya’nın yargıda revizyona gittiğini ve bir kısım yargıçların görevden alındığını, bir kısmının yeniden eğitime tabi tutulduğunu, revizyon sürecinin halen devam ettiğini ifade eden hukukçu, “Bu Türkiye’deki durumla çok benzer. Hâkimlerin göreve başlama, mesleğe alınma şekilleri, AYM’nin atama usulleri, HSYK’nın yapısı bir bütün olarak göz önüne alındığında ve son olarak Can Atalay kararı, Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi kararı ve Parlamentonun tavrını yan yana koyduğumuzda Türkiye’ye dair ileride böyle bir karar çıkma eğiliminin yüksek olduğunu düşünüyorum." dedi
(AEK)