Engin Çeber'in, Şehit Muhittin Bodur polis merkezi ve Metris Cezaevi'nde işkence sonucu hayatını kaybetmesiyle ilgili kamu görevlisi 60 sanığın yargılandığı davada mahkeme dört sanığı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırdı. Ceza daha sonra müebbet hapse çevrildi.
"İşkenceyle ölüme sebebiyet vermek"le cezalandırılan sanıklar şöyle; gardiyanlar Nihat Kızılkaya, Selahattin Apaydın, Sami Ergazi ve Metris Cezaevi İkinci Müdürü Fuat Karaosmanoğlu.
Üç karakol polisine 7 yıl 6 ay, bir polise de 2 yıl 6 ay ceza verildi. Cezaevi doktoru da sahte evrak düzenlemekten cezalandırıldı.
Savunmalar
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugünkü duruşmaya tutuklu sanıklar Murat Çise, Nihat Kızılkaya, Sami Ergazi, Fuat Karaosmanoğlu, Selahattin Apaydın ve Yavuz Uzun ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Duruşmaya katılan sanıkların hepsi beraatlerini istedi.
Karaosmanoğlu'nun avukatı Efkan Günaydınoğlu, tutuklu sanıklardan Şükrü Zeren ve Gıyasettin Şakiroğlu'nun olayda yalancı tanıklık yaptıklarını söyledi. Günaydınoğlu, Zeren ve Şakiroğlu'nun ''Karaosmanoğlu'nun 'Bundan sonra sayıma kalkmayanlar böyle olur' diyerek, elinde tuttuğu tesbihle parmağını salladığını görmelerinin mümkün olamayacağını belirterek, "Bu ifadeler iftiradır" dedi.
Karaosmanoğlu'nun olaya ''monte'' edildiğini savunan Günaydınoğlu, ''İşin özü, müvekkilim cezaevi personeli tarafından darp edilen Çeber ile ilgili olayı bilmemektedir. Çünkü cezaevi fiilen çok büyüktür ve olay kendisine hiç bildirilmemiştir. Bu yüzden müvekkilim sorumlu tutulamaz. Hatta müvekkilim üstüne düşeni fazlasıyla yerine getirmiştir'' diye konuştu.
Tutuksuz sanık Yılmaz Aydoğdu'nun avukatı Hüseyin İnan İzmiroğlu da ''Sanki Çeber'in ölmediğine, kimsenin suç işlemediğine, hayatın güllük gülistanlık olduğuna inanacağım'' dedi.
Aydoğdu'nun ilk ifadesini korkudan imzaladığını sonradan vicdanen rahatsız olup değiştirdiğini savunan İzmiroğlu, ''Mahkemenin bugün tarihi bir görevi var. Yılmaz, ceza alırsa işkenceciler cezalandırılmamış olacak. Çeber öldükten sonra bile olsa müvekkilim ihbar yükümlülüğünü yerine getirdi. Üzerindeki psikolojik baskı kalkınca gerçekleri anlattı'' diye konuştu.
Adliye önünde toplanan Halk Cephesi üyesi bir grup, "Ferhat'ı vuranlar, Engin'i katledenler cezalandırılsın" yazılı afiş açtı, "Engin Çeber ölümsüzdür" sloganları attı.
İşkenceyi ayrıntılarıyla anlatmışlardı
Çeber'le birlikte gözaltına alınan ve polis merkezinde işkence gören Aysu Baykal, Özgür Karakaya ve Cihan Gün 28 Eylül 2008'de, Ferhat Gerçek'i vuran ve felç kalmasına neden olan polisin hâlâ tutuklanmamış olmasını protesto ettikleri basın açıklamasının ardından gözaltına alınmışlar, ertesi gün mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderilmişlerdi. Gün ve Karakaya, Şehit Muhsin Bodur polis merkezinde ve Metris Cezaevi'nde yapılan işkenceyi ayrıntılarıyla anlatmıştı.
Cezaevinde de işkence yapılan Çeber, 10 Ekim'de yoğun bakımda olduğu Şişli Etfal Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti.
Adli Tıp raporunda Çeber'in işkence sonucu öldüğü vurgulanmıştı. Dönemin Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de işkenceyi kabul etmiş ve özür dilemişti.
Çeber ve arkadaşlarının polisler tarafından elleri kelepçeli halde yerde oturtulurken, bazı polislerin kendilerine tekme atarkenki görüntüleri basına yansımıştı. (BT/TK)