Fotoğaf: Anadolu Ajansı(Arşiv)
Covid-19 salgını Doğu Karadeniz bölgesindeki çay üreticilerini de olumsuz etkiledi. Salgın nedeniyle üreticiler çay bahçelerinin gübre işlerini yapamadı. Önümüzdeki ay ise ilk sürüm çay hasadının yapılması bekleniyor ancak üreticinin bahçeye girip giremeyeceği, çay fabrikalarının çalışığ çalışmayacağı tam bir muamma. Konuya dair herhangi bir kurumdan ve ÇAYKUR'dan henüz açıklama yapılmadı.
En az bir milyon aile çay tarımı ile geçiniyor
ÇAYKUR'un verilerine göre, Doğu Karadeniz Bölgesi'nde Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun illerinde 830 bin dekar alanda 1 milyon üretici aile tarafından yapılan çay tarımında yılda 1 milyon ile 1 milyon 200 bin ton arasında değişen miktarlarda yaş çay ürünü elde ediliyor. Üretilen çay, 151'i özel sektör, 46'sı ÇAYKUR'a ait fabrikalarda işlenerek yılda ortalama 220 ila 250 bin ton arasında kuru çay üretiliyor.
Çay manifestosu: Bir yıllık kaybımız olur
Doğu Karadeniz Halkevleri, çay hasadının sağlıklı olması ve üretim hakkının korunması için bir manifesto yayımladı. "Devlet her zamankinden daha çok bu pandemi günlerinde çiftçinin yanında olmak zorundadır!" denilen manifesto şöyle:
"Yeni bir çay sezonu yaklaşırken yıllardır bin bir zorluklarla çayını toplamaya çalışan biz çay üreticileri, Covid-19 salgını ile mücadele edilen bugünlerde çayımızın geleceğine dair endişe duyuyoruz. Bu ortamda gıdaya talep patlaması yaşanırken, sağlık kadar açlık tehdidinin de önüne geçilebilmesi için tüm ülkede üreticiler için de çeşitli önlemlerin alınması hayati önem taşımaktadır.
"Bölgemizin en önemli geçim kaynağı olan, sadece üreticilerin değil çay fabrikalarda çalışan işçilerin ve esnafın hayatı çay üzerinden şekillenmektedir. Her yıl açıklanan yaş çay taban fiyatı ile beli bükülen, istikrarlı ve güven veren bir çiftçi politikasının yokluğu nedeniyle önünü görmekte zorlanan biz çay üreticileri, çay tarlalarına gireceğimiz bugünlerde salgınla mücadele kapsamında üretim hakkımızın güvenceye alınmasını bekliyoruz. Olası bir durumda tarlaya gidemezsek çayımız dalında kalır ve sadece bir hasat dönemi değil bir yıllık kaybımız olur.
"Ana geçim kaynağımız olan çayı üretememiş olmamız, sadece çay üreticileri değil fabrikalarda üretimin durması nedeniyle işçiler ve bütün bir bölge ekonomisinin zarar görmesine neden olabilir. Üretici virüse karşı kaderine terk edilmemelidir. Bu durumda yaşanacak daha büyük sorunların ortaya çıkmasını engellemek ve çay üretiminin devamlılığı için yaşadığımız bu zor günlerde çiftçilerin gıda egemenliği hakkı ve tüketicilerin gıda güvencesi gözetilerek, bizlerin tarlalarımıza güvenle gidebilmemiz ve çayda kendi kendine yeten bir ülke olarak yokluğa düşmemek için gerekli önlemlerin açıklanması elzemdir."
Çözüm önerileri1. Çay üretiminin sağlıklı koşullarda sağlanması için alınacak önlemlerin detaylı bir şekilde belirtilmesi ve bu kapsamda Çay Önlem Planının hazırlanarak, hayata geçirilmesi gerekmektedir. Çayın geleceği için ortak bir tutum alınmalıdır. 2. Bölgemize dair bu konuda Çay Tarım Kurulu oluşturulmalı, bu kurullarda üretici örgütleri, sendikalar, DKÖ'ler ve kooperatiflerlerle salgınla mücadele konusunda kriz masası kurularak çayın toplanmasından, alım yerlerine ulaşması, fabrikalarda işlenip tüketiciye ulaşana kadar ki olan süreci çerçevesinde, çay üretiminin güvenli bir şekilde yapılmasının koşulları sağlanmalıdır. 3. Üreticilerin güvenli olarak illere girişi konusunda önlemler alınmalıdır. Çay toplanması için bölgemize gelmek isteyen yöre insanının büyükşehirlerden kontrollü olarak bölgemize gelmesi sağlanmalı, her gelen kişinin testleri yapılıp test sonuçları çıkana kadar karantinada tutulmalı. Bu süreç kişilerin inisiyatifine bırakılmamalıdır. Ekonomik kayıplar devlet tarafından karşılanmalıdır. 4. Yaş çay tabanının bir an önce açıklanarak, insanca yaşanacak bir taban fiyatı ve destekleme primi belirlenmelidir. Olası gelir ve rekolte kaybı da göz önüne alınarak taban fiyatı belirlenmelidir. 5. ÇAYKUR üreticisine sahip çıkarak, üreticilere ÇAYKUR tarafından alım garantisi verilmelidir. 6. Kota ve kontenjan uygulamasına son verilerek, özel sektörün fiyat kırmasının önüne geçilmelidir. 7. Çay alım yerlerinde yığılmanın önlenmesi ve çay alımlarının sağlıklı koşullarda yapılabilmesi için alımların üreticiyi mağdur etmeyecek şekilde planlı bir şekilde yapılması sağlanmalıdır. Çay alımının organize edilmesi için gerekli planlama yapılmalıdır. 8. Bir eksperin en az dört alım yerine bakması yerine ÇAYKUR'da gerekli sağlık koşullarının sağlanması için istihdam arttırılmalı, mevsimlik çalışan işçilerin bu süreçte görev süreleri uzatılmalıdır. 9. Üreticiye girdi desteği sağlanmalı, gübre ve benzer girdi ihtiyaçlarını karşılamak için çiftçinin borçlu bulunduğu bankalar, Tarım ve Kredi Kooperatifleri tarafından üreticilerin borçları faizsiz olarak ertelenmelidir. 10. Fiziksel temasın kesilmesi çerçevesinde gübreleme, budama, temizleme vb. ön çalışmalar için bir araya gelmenin önüne geçilerek, bu işlerin yapılamamasından dolayı yaşanacak olan kayıpların telafisi sağlanmalıdır. 11. Çay tarlalarında çalışmak üzere gelen mevsimlik işçilerin sağlık kontrolleri yapılmalı ve hijyen ve barınma koşulları sağlanmalıdır. Karantina sürecine alınan mevsimlik tarım işçilerinin ekonomik kayıpları devlet tarafından karşılanmalıdır. 12. Çayın hasadının yapılmasından alım yerlerinden fabrikalara kadar getirilmesinden, işlenmesi ve sağlıklı koşullarda tüketiciye ulaşmasından sorumlu olan ÇAYKUR, fabrika ve alım yerleri başta olmak üzere mevcut hijyen sorunları acilen giderilmeli ve bu süreçte daha sıkı önlemler alınmalıdır. Mayıs ayında çay hasadının ve işlenmesinin başlanacağı göz önüne alındığında sağlıklı ve insani çalışma koşulları bir an önce sağlanmalıdır. Bu konuda özel çay fabrikalarının gerekli önlemleri alıp almadıkları konusunda denetimler yapılmalıdır. 13. Çay üreticileri ve çay fabrikalarında tüm çalışanlar için yeterli sayıda eldiven maske ve dezenfektan temini yapılmalıdır. Bunların dağıtımı ücretsiz olarak yapılmalıdır. 14. Çay fabrikalarında havalandırma sistemleri çalışır duruma getirilmeli, olmayan işletmelere havalandırma sistemi kurulmalıdır. 15. Çay üreticilerine,Çay fabrikalarında çalışan işçilere ve ailelerine test yapılmalı, çıkan sonuçlara göre gerekli önlemler alınmalıdır. 16. ÇAYKUR ve özel çay fabrikalarında risk grubunda olan işçiler için mevsimlik işçiler dahil olmak üzere ücretli izin verilmelidir. 17. Çay nakliyatında çalışan kamyoncuların hijyen koşulları sağlanmalıdır. Salgının bölgemizde yayılmaması ve çay tarımının güvenli bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için bu önlemlerin hayata geçirilmesi zaruridir. Çay hasadına sayılı günler kala önlemlerin alınmasında gecikilmesi hem halk sağlığı hem de bölge ekonomisi için çok daha ağır bir tabloyu ortaya çıkaracaktır. Devletin bugüne kadar bu salgın karşısında aldığı tedbirler yetersizdir. Bu durum üreticiyi tedirgin etmektedir. Eğer pandemi karşısında önlemler bugünden alınmaya başlamaz ise, salgının önüne geçilemez ve üreticiyi tedirgin edecek sonuçlar ortaya çıkar. |
Çay üreticisi kadın: Yaşamak istiyoruz
Karadeniz Bölgesi’nden bir çay işçisi kadın bölgedeki çay fabrikalarının açılıp açılmayacağını sordu. Hopa Halkevi'nin sosyal medya hesabından paylaşılan videoda kadın şöyle seslendi:
“Tüm çay üreticileri adına konuşuyorum. Biz çaydan geçiniyoruz. Geleceğimiz, gelirimiz çaydır."
Gözler büyükşehirlerde ama, çayından mahsül almak için tüm hazırlıkları yapan çay üreticileri belirsizliğe isyan ediyor.
— Halkevleri (@Halkevleri) April 13, 2020
- Fabrikalar açılacak mı?
- Başka gelirimiz yok, çay alınmazsa yardım edilecek mi?#GittimGeldim #MaskeYokhttps://t.co/nipFRpIHpt
(EMK)