Diyarbakır, Van ve Batman barolarına bağlı 150 avukat da, Fevzi Can için Savcılığa suç duyurusunda bulundu. Dün sabah saatlerinde Şemdinli'ye gelen avukatlar suç duyurusunu Cumhuriyet Savcısı'na iletti ve olayın araştırılıp aydınlatılmasını ve suçluların yargıya sevkedilmesini istedi.
Olayı inceleyerek bir rapor hazırlayan İHD heyetinde bulunan İsmail Akbulut, birçok tanığın Fevzi Can'ın Astsubay Murat Şener tarafından öldürüldüğünü ifade ettiğini, Murat Şener hakkında Şemdinli Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma açıldığını söyledi.
Akbulut, "Burada sorun sadece Astsubay Murat Şener sorunu değildir. Astsubay Serdar'ın da yargılanması ve ifadelerinin alınması gerekiyor. Savcı soruşturma açmış ama net olarak bir bilgi alabilmiş değiliz" diyor ve ekliyor:"
"Burada yargısız infaz olayı açıkça ortaya çıkmıştır. İHD olarak olayın tamamıyla bir sistem sorunu olduğuna inanıyoruz."
Şu ana kadar adli araştırmada herhangi bir gelişme olmadığını söyleyen Akbulut, olayın hayvan kaçakçılığı yapıldığı sırada meydana geldiği şeklinde yetkililerin iddiasına yanıt olarak "Olayı araştırdık. Hayvanların Fevzi Can'a ait olduğunu ve bunu onaylayan belgeler olduğunu söylediler. Üstelik olay kaçakçılık da olsa, olay yeri düzlük bir alan ve isterlerse yakalayabilirlerdi. Buna karşın arkadan ateş açmışlar" diyor.
İHD'nin hazırladığı raporda isminin açıklanmasını istemeyen bir köy korucusu, "Askerler beyanlarında 'astsubay vatandaşı kasıtlı bir şekilde vurdu' dedi. Ancak tutanağa geçilip, geçilmediğini bilmiyoruz. Zaten daha önce Murat astsubayın 'ben bir Hakkarilinin hayatını almadan, kan dökmeden gitmem' dediğini herkes biliyor" diye bilgi verdi.
İHD raporu
Fevzi Can'ın (19) 28 Kasım 2004 tarihinde saat 03.00 dolaylarında etrafının askerler tarafından sarıldığı, silahla yapılan atışlarda sırtına isabet eden tek kurşunla yaşamını yitirdiği belirtilen İHD raporu, Hakkari, Şemdinli ve Öğrencik köyünde 30.Kasım.2004 ile 01.Aralık.2004 tarihlerinde gerek resmi yetkililerin gerekse köylülerin ifadeleri alınarak düzenlendi.
İHD heyeti Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Necip Demir, İHD Van Şube Başkanı Av. Zeki Yüksel, İHD Hakkari Şube Başkanı İsmail Akbulut, İHD Hakkari Şube Sekreteri Leyla Çitçi'den oluşturuldu.
Heyet, Hakkari Valiliği, Hakkari Cumhuriyet Başsavcılığı, Şemdinli Kaymakamlığı ve Şemdinli Cumhuriyet Savcılığı ile yaptığı resmi görüşmeler yanında Öğrencik muhtarı ve köylüleri ile de görüştü.
Korucuların anlatımları
* Olay yerine 100 metre mesafede bulunan ve isminin açıklanmasını istemeyen Tahtataş köyü korucularından biri özetle şu anlatımlarda bulundu;
"Olay gecesi, maktulü vuran astsubay Murat'ın yanında bulunan Astsubay Serdar; olay mahalline en yakın evlerinden birine telefon ederek, evde bulunanlara; 'adam vurduk, adam yaralıdır, hastaneye götürelim' dedi. Bizde ona katil olduğunu ve niçin vurduğunu söyledik, astsubay kendisinin vurmadığını Murat astsubayın vurduğunu hatta ben havaya ateş edin dememe rağmen o tek atışla , havaya ateş etmeden çocuğu vurdu.
Katilin murat astsubay olduğunu ağlayarak bize söyledi. Daha sonra üsteğmene ulaşıldı. Üsteğmen yaralı olması durumunda hastaneye götürmemizi söyledi. O gece ay olduğunda etraf aydınlıktı. Olay yerine gittiğimizde şahsın öldüğü gördük. Bizde tutanak olmadan ölüyü kaldırmayacağımızı söyledik.
Kaldı ki olay yerinde 10 asker ve 2 astsubay vardı. Savcıya ulaşıldı savcı gelmeyeceğini söyledi. Jandarma ölüyü götürmemiz için ısrar etti. Bizler de ısrarcı olduklarından dolayı saat 03:00, 03.30 sularında cenazeyi olay yerinde alıp, karakola götürdük. Farklı pusu olaylarında karakol bize haber verir olayda bizleri kullanırlardı. Bazı olaylarda bu olayda olduğu gibi tek başlarına pusu kurmuşlar. Bunu neden yaptıklarını bilmiyoruz."dedi.
* Yine isminin açıklanmasını istemeyen başka bir korucu da beyanında;
"Olay saatinde Derecik köyünde geliyordum. Evime gittim. Olayın yaşadığı saatte astsubay evime gelip,'ben bir adam vurdum' dedi. Eve gelenler 2 asker bir astsubaydı. Üsteğmeni aradı.
Üsteğmen; 'yaralı ise alıp hemen götürelim.' Dedi. Bu arada Murat astsubay vurduktan hemen sonra karakola kaçmış, olay yerinde serdar astsubay vardı. Biz olay yerine gittiğimizde adam ölmüştü. Ardında üsteğmen ve yüzbaşı geldi. Savcı kar yağışını bahane ederek gelmedi. Ertesi sabah savcı İHD heyetinin geleceğini duyduğundan keşfe geldi.
Askerler beyanlarında 'astsubay vatandaşı kasıtlı bir şekilde vurdu.' Dedi. Ancak tutanağa geçilip, geçilmediğini bilmiyoruz. Zaten daha önce Murat astsubayın ben bir Hakkarilin hayatını almadan, kan dökmeden gitmem dediğini herkes biliyor." dedi. (YS/EÜ)