Canan, "Hakkari'de son 4 ayda 18 patlama meydana geldi. Yani her ay ortalama 4,5 patlama gerçekleşti. Olayların yaşandığı 9 Kasım'dan bu yana tek bir patlama bile olmaması, olayların sorumlularını göstermesi açısından önemlidir" dedi.
Canan komisyona TBMM İçtüzüğü'nün 'Meclis Araştırma Komisyonu ve yetkileri' başlıklı 105. maddesindeki "Devlet sırları ile ticari sırlar Meclis araştırması kapsamının dışında kalır" hükmünün kaldırılması önerdi.
Seferi sıradan biri
Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt'ın, olaylara karışan Başçavuşu tanıdığını söylemesini eleştiren Canan, "Nasıl olur da Genelkurmay Başkanlığı yapacak olan birisi Başçavuşu tanıdığını söyleyebilir. O başçavuşu savunmak için helikopterle avukat gönderilmesi de halkın tepki göstermesine neden oldu" dedi.
Canan, bir komisyon üyesinin sorusu üzerine bombalanan kitapçı Seferi Yılmaz'ın bölgede halkı galeyana getirebilecek kadar önemli bir nitelikte olmadığını, sıradan bir kişi olduğunu belirtirken, yaşananların provokasyon değil, tamamen halk tepkisi olduğunu kaydetti.
Zeydan: İtirafçının parmağı var
Komisyonu'nun dinlediği ikinci isim olan Zeydan ise, "Olaylarda itirafçının kesinlikle bir parmağı var. İşin içinde olduğunu düşünüyorum. Ama askerlerle ilgili, 'Suçludur, değildir' diye bir şey söyleyemiyorum" dedi.
Şemdinli olayları ile ilgili kurulan TBMM Araştırma Komisyonu, önümüzdeki hafta, Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanı ile olayların olduğu sırada görevde bulunan, daha sonra tayini çıkan Hakkari Valisi ve Şemdinli Kaymakamı'nı dinleyecek.
Radikal'in haberine göre, Canan, komisyon üyelerine, araştırmalarında yanıtını bulması gerektiğine inandığı 13 soru yöneltti. Canan'ın soruları şöyle:
* Olay mahalline ilk giden Hakkâri Milletvekili Esat Canan'a, Jandarma yetkilileri neden aracın Jandarma'ya ait olduğunu söylemediler? İnceleme sonunda Aracın Jandarma'ya ait olduğu belgelerle ortaya çıkmasına rağmen aracın görevli olduğuna ilişkin bir açıklama milletvekiline ve kamuoyuna ilk iki gün niçin yapılmadı? Araç görevli idiyse, istihbari bilgileriyle birlikte gün boyunca neden sahipsiz bırakıldı?
* Vatandaşlar tarafından yakalanan üç zanlıdan biri olan Ali Kaya, görüntülerden anlaşıldığı gibi neden ben "Emniyet'tenim, Emniyet'tenim" demektedir? Neden Jandarma olduğunu söylemiyor da Emniyet'ten olduğunu söylüyor? Acaba suçu Emniyet'in üstüne atarak, halk ile Emniyet görevlilerini karşı karşıya getirmek mi istiyordu?
* Şemdinli'de 1 Kasım'da patlatılan 150 kiloluk bombayı PKK'nın, tüm yol aramalarına rağmen ilçeye sokması mümkün mü? Zanlılarla bu patlamanın bir bilgisi var mı?
* Astsubayların görevlendirme emri kırsal alanda geçerli olmasına rağmen, neden polisten habersiz ilçe merkezinde istihbarat çalışması yapıyordu?
* Seferi Yılmaz ile ilgili araştırma yaptıklarını söyleyen astsubaylar, tesadüfen olay mahallinde olduklarını savundular. Bilgi toplamak için kendileriyle birlikte olduğunu kaydettikleri PKK itirafçısı Veysel Ateş, patlamanın hemen öncesinde Yılmaz'ın kitabevinin bulunduğu işhanında ne arıyordu?
* Astsubayların aracında bulunan isim listesinde Seferi Yılmaz'ın isminin daire içinde kırmızı kalemle alınması, krokilerde de işyerinin yine kırmızı kalemli işaretlenmesi tesadüf müydü?
* Veysel Ateş pasajdan çıktıktan hemen sonra cep telefonuyla bir yeri arayarak "Paketi bıraktım, şu anda nerdesiniz?' diye sordu mu? Savcılık Ateş'in kimi hangi dakikada aradığını saptadı mı? Diğer zanlıların telefon görüşmeleri araştırıldı mı?
* Bir kişinin ölümünden sorumlu tutulan jandarma uzman çavuş Tanju Çavuş'un astsubayların bulunduğu araçla ilgili keşif yapılırken olay yerinden geçmesi tesadüf mü?
* Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz neden doğrudan polise teslim edilmedi ve 'güvenlikli' bir yere götürüldü? Neden savcıya iki gün sonra ifade verdiler?
* Savcılık halkın yakaladığı zanlıları ve ele geçirilen deliller dışında delil ve zanlıya ulaştı mı? Bagajda bulunan tüfekler neden balistik incelemeye hemen gönderilmedi?
* Şemdinli'de dağıtılan ve '5 askerin şehit edildiği saldırını intikamının alınacağı' belirtilen imzasız bildirinin ardından Hakkâri ve ilçeler de 16 patlama olması tesadüf mü?
* Aracın bagajında bulunun iki el bombası ile Seferi Yılmaz'ın dükkânında patlatılan bombanın aynı olması da bir tesadüf mü?
* Araç üzerinde cumhuriyet savcısı tarafından inceleme yapılırken, panzerden neden ateş açıldı? Bu ateş açılma olayı bir talimatla mı yapıldı, yoksa sadece o anda görevlinin inisiyatifi ile mi gerçekleşti? Bu bağlantılar araştırıldı mı?" (KÖ)