Çağlayan'a,bir kez daha,despotizme karşı basın özgürlüğünü ve hukukun üstünlüğünü savunmaya gidiyoruz.
— Can Dündar (@candundaradasi) April 1, 2016
Tarihte hep kazandık;yine kazanacağız
Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandığı MİT TIR’ları davasının ikinci duruşması bugün (1 Nisan) görüldü. Dündar ve Gül'ün savunmalarını yapmalarının ardından ara karar için görüşü sorulan savcı, tutuklama talebinde bulunmadı. Mahkeme de duruşmayı 22 Nisan Cuma gününe erteledi, Dündar ve Gül’ün tutuksuz yargılanmasına devam edilmesine karar verdi.
TIKLAYIN - CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL'ÜN DURUŞMASI KAPALI GÖRÜLECEK
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava gizli oturumla görüldü.
Duruşma sonrası iki gazeteci adliye önünde açıklama yaptı.
Dündar: Tutuklanmamızı bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattık
"Tutuklanmamızı bekleyenleri hayal kırıklığına uğrattık" diyen Dündar "Olağanüstü koşullar vardı koridorlarımızda. Üç barikatı açarak girebildik. Gerçekten hiç görmediğimiz mahkemelerde olağanüstü tedbirler altında yargılama old" diye konuştu. Dündar şöyle devam etti:
"Kapalı duruşma oldu, sınırlı sayıda avukat girebildi içeri. Bence iyi bir duruşma oldu çünkü dünyanın dikkati de bu duruşmanın üstündeydi. Bir tür basın özgürlüğünü savunmamız gerekiyordu öyle yaptık. Bizim yargılanmamıza sebep olan görüntüleri izlemek istediğimizi söyledim. Duruşma salonunda buna izin verildi, DVD’den o görüntüleri izledik. Neden bunun kamuoyunun bilmesi gerektiğini, neden gazetecinin buna duyarsız kalamayacağını gösterdim. Cumhurbaşkanı ve MİT’in müdahil olarak katıldığı duruşmada onların avukatları sorular sordu. Savcının sorularına cevap verdik. Bahse konu terör örgütüyle hiçbir bağlantımız olmadığını aksine iktidarın bu konudaki desteğini hatırlattık. Savcının tutuklama talebi olmadı ve sadece zannediyorum birleştirme talebi olacak, önümüzdeki duruşmada göreceğiz. Henüz belli değil.
"Bütün bizi desteklemeye gelen meslektaşlarımıza, konsoloslara, diplomatlara bizi yalnız bırakmayan kişilere sonsuz teşekkür ediyoruz. Biz cezalandırılsak susturulmak istenen diğer gazetecinin davalarını kestiğini görüyoruz."
"Bizim onla birleştirilmeye çalıştıklarını biliyoruz, ilgimiz olmadığını açık net ortaya koyduk. Yazılarımız dışında hiçbir belge yoktur. Yargılanan gazeteciliktir, kazanan da gazeteciliktir."
Gül: Basının bugünkü durumu geçici
"Basının bugünkü konjoktürel olarak biraz iktidar etrafında kenetlenmiş basın görüntüsüne kafayı takmayın, basın geleneği çok eskidir" diyen Gül ise şunları söyledİ:
"Batı kadar bir gelenek vardır, bugünkü görüntü geçicidir. Bağımsız yargı gazeteciliğin yargılandığını görmelidir dedim. Burada bir gazeteciliği savunduk, böyle olacak.
"Fethullah Gülen’le ilgili bir soruya cevap verdik. Eğer varsa beraber yaptılar, bugünkü iktidar bir gün kalkıp benim iktidar olduğum devlette ‘paralel’ yapı kurulmuş. Bunu bir sabah öğrendik. Geçmişte paralel dediklerine ilişkin çevreler vardı, onlara kalkan olmuşlardı. 17 Aralık meselesi oldu, sonra paralel oldu. Onların hesabını kendileri versinler. Hükümetin o hesabı vermesi lazım."
Kapalı kapılar ardında dava
TIKLAYIN - CAN DÜNDAR'IN SAVUNMASI: YARGININ BAĞIMSIZLIK DAVASI
Sabah adliyeye gelen Dündar ve Gül adliye önünde gazetecilere açıklama yaptı. Dündar konuşmasında ''Biz Anayasa'yı tanıyoruz. O Anayasa Mahkemesi kararı, bu yasalar bizi beraate götürecek. Ona inanıyoruz, sonuna kadar bu davada savunma hakkımızı kullanacağız. Tarihte her zaman kazandık yine kazanacağız'' dedi.
TIKLAYIN - ERDEM GÜL'ÜN SAVUNMASI: GAZETECİLİK, ADLİYE BİNASINDAN ÇIKARILMALI
Gül ise, ''Bugün burada ne karar verilirse verilsin, burada gazetecilik yargılanıyor, haber yargılanıyor. Gazetecilik suç olmadığına göre bu davayı reddediyoruz. Bu davanın bugün düşmesi gerekiyor'' dedi.
Adliye içerisinde alınan sıkı “güvenlik” önlemlerini Dündar Twitter hesabından paylaştı:
Adalet Sarayı değil, Özel Tim karargahı..
— Can Dündar (@candundaradasi) April 1, 2016
3 barikatı aşarak girebildik.
Korku dağları bekliyor anlaşılan.. pic.twitter.com/W1gCjsYYiq
Sur kapısı değil, mahkeme salonu girişi.. pic.twitter.com/I09u9nSvpO
— Can Dündar (@candundaradasi) April 1, 2016
Sabah başlayan duruşmada mahkeme heyeti duruşmayı izlemek isteyen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve Halkların Demokratik Partisi’nden (HDP) milletvekillerini salona almadı, duruşmaya katılmak isteyen 450 avukat için değerlendirme yapan heyet salonun kapasitesi kadar avukatın içeri alınmasına izin verdi.
Dündar'ın oğlu da salona alınmadı
Hakim kararıyla sanıkların birinci dereceden yakınları salona alınabilirken, Dündar’ın oğlu Ege Dündar duruşma salonuna alınmadı.
Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu üyelerinden talep
Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu’nda olan CHP’li Barış Yarkadaş, Engin Özkoç, Hilmi Yarayıcı ve Tuncay Özkan da çalışma alanlarıyla ilgili olduğu gerekçesiyle gizli duruşmaya katılım talep etti. (EA)