CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, koronavirüs salgını önlemleri sonrasına dükkanları kapanan ya da paket servis yapmalarına izin verilen esnaflara gerçekleştirdiği ziyaretler sonrasında esnafın yaşadığı mağduriyeti Meclis gündemine taşıdı.
Türkiye’de ekonominin beceriksiz ellerde, yönetilemez noktaya getirildiğini ve yurttaşların zor günlerden geçtiğini belirten Çakırözer, Eskişehir’de esnafın, emeklinin, emekçinin, çiftçinin yaşadığı sorunlardan örnekler verdi.
Eskişehir’de son bir yıl içinde 172 lokanta, 150 kahvehane, 117 berber, 54 tuhafiyeci esnafının kepenk kapatmak zorunda kaldığını, 550 bakkal, 74 servisçinin ise işini devretmek zorunda kaldığını dile getiren Çakırözer şöyle konuştu:
“Pandemide bir yılı geride bırakmak üzereyiz. Esnaf kan ağlıyor. Üç üniversitemiz kapalı, 100 bin öğrenci gelmediği için ticaret durmuş durumda. Sadece Bağlar'da yüzlerce öğrenci apartı kapalı durumda. Bir de pandemi yasakları var. Emek Mahallemizden, esnaf lokantalarından geliyorum. Köfteci Yaşar'ın, Konyalım Pidenin, Emek Simitçisinin, Dönerci İsmail Usta'nın derdini anlatacağım. Lokantalara müşteri yasak, cirolar yüzde 80 düşmüş durumda. Doğal gaz, elektrik, su faturaları; kiralar ödenemiyor. Arabasını, evini satmak zorunda kalmış durumda. Evine ekmek götüremiyor esnaf.”
“Destekler Emek’e uğramamış”
İktidarın verdiği desteklerin Eskişehir’in Emek Mahallesi’ne uğramadığını dile getiren Çakırözer, “Köfteci Yaşar dört masasına müşteri alamadığı için sadece paket servisi veriyor. Kendi pişiriyor, kendi kuryelik yapıyor. Günde 100 lirayla dükkân kapatıyor. Bu 100 lirayla evini mi geçindirsin. Kirasını, faturasını mı ödesin; hangisini yapsın?” diye sordu.
"Lokantaların hizmete açılması şarttır"
Çakırözer, esnafın dükkanının ‘virüs bulaşır’ diye kapatılırken, siyasi partilerin kongrelerinin devam ettirilmesine de tepki göstererek, “Lebalep parti kongreleri, kayak merkezleri ağzına kadar dolu. Vatandaş cenazesinde acısını sadece 10 kişiyle paylaşabiliyor ama protokol cenazelerinde ne sınır var ne de mesafe. Ayıptır, günahtır; bir an önce bu lokantaların, HES kodu ve hijyen kurallarına göre hizmete açılması şarttır” diye konuştu.
“Emeklilere hak ettiği refah ortamını vermediniz”
Salgında emeklilere de hak ettiği refah ortamının sağlanamadığını dile getiren Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Emeklilerimiz, bu ülkenin kalkınmasına on yıllarca çalışıp katkı sağladılar. Cumhuriyet Halk Partisi’nin ısrarlı talepleriyle getirilen 2 bayram ikramiyesi bile yıllardır hala 1.000 lira, enflasyon oranında dahi artmıyor. Emeklilerimiz muayene katkı payları altında da ezilmekte. Neden böyle? Çünkü millî zenginliğimiz 3-5 müteahhide peşkeş çekilmekte, sarayın hesapsız harcamalarına gitmekte, kaynaklarımız işte böyle tükenmekte.”
“Çiftçinin soğanları depolarda çürüyor”
Çakırözer, pandemi ortamında en fazla destek verilmesi gereken kesimlerden birinin de çiftçiler olduğunu dile getirirken, Devlet Su İşleri Müdürlüğü’nün Eskişehir’li çiftçilere gönderdiği su faturalarına da tepki gösterdi.
Çakırözer, “Bir tarafta gübre, mazot, elektrik faturalarının yükü, diğer yanda ürünün para etmiyor olması. Mahmudiye'de soğan depolarda çürüyor. Alpu'nun, Çiftelerin, Seyitgazi'nin çiftçisinden buğdayı ucuza alan devlet, şimdi ithal buğdaya dünyanın parasını döküyor. Mihalıççık'da, Diközü köyünde 15 traktörden 8'ine haciz gelmiş, 22 bin liralık borç 150 bin lira olmuş. Dönüm başına 15 lira, her çiftçiye en az 2 bin lira DSİ "sorma, ver faturası" göndermiş. Böyle sorumsuzluk, böyle vurdumduymazlık, böyle devlet yönetimi olmaz. Nereye baksak elimizde kalıyor” diye konuştu. (HA)