Cadde boyunca sağlamcı reklam: "Duymamak bir güzellik ölçütü değil”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü'nde işitme kaybına dikkat çekmek amacıyla Türk Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Derneği (Türk KBB-BBC Derneği) ve Türkiye Odyologlar & Konuşma Bozuklukları Uzmanları Derneği (OKSUD) ile reklam anlaşması imzalandı.
İstanbul’un en işlek caddelerinden İstiklal Caddesi’ndeki Nostaljik Tramvay ve duraklarında “Hayat Duyunca Güzel” adlı platformun reklamı yapıldığı görüldü. Tramvay duraklarına oturma alanı yerleştirildi. Burada yer alan reklamda da şu yazı yer aldı:
“Dünya Sağlık Örgütü'ne göre dünyada 5 kişiden 1’i işitme kaybı yaşıyor. İşitme kaybı, zihinsel yorgunluk, sosyal izolasyon, demans riskini artırabilir. Hayat duyunca güzel”

Sağır ve işitme engelliler, söz konusu reklam içeriğine “Hayat duymayınca da güzel” diyerek tepki gösterdi. “Hayat duyunca güzel” sözü, hayatın duymayınca güzel olamayacağı, sağırların yaşamının kötü olduğu algısı yarattığı için 'sağlamcı' bir söz olarak kabul ediliyor.

10-16 MAYIS DÜNYA ENGELLİLER HAFTASI
Sağlamcılık nedir, ne değildir?
Telefonla ulaştığımız Türk KBB-BBC Derneği, geri dönüş yapacağını belirtti, ancak herhangi bir geri dönüş olmadı. Söz konusu reklam çalışması bugün (6 Mart) kaldırıldı.
İşitme engelli Neveda Öner, Murat Kefeli ve işaret dili çevirmeni Ceren Ay, Türk KBB-BBC Derneği ve OKSUD'un İBB’ye verdiği reklam ile ilgili bianet’e konuştu.
“Duymak ya da duymamak bir güzellik ölçütü değil”
Türk işaret dili çalışmaları yürüten Tidkolog'un kurucusu, Türkiye İşitme Engelliler Derneği ve İstanbul Sessizler Spor Kulübü Başkan Vekili, sağır bir ailenin kızı olan işitme engelli Neveda Öner, “Bu ifadenin tam aksine, hayatın 'engel olmadıkça güzel' olduğunu düşünüyorum,” dedi ve ekledi:
“Duymak ya da duymamak bir güzellik ölçütü değil, esas mesele erişilebilirlik ve kapsayıcılık. İşaret dili bilindikçe, sağır kültürü tanındıkça ve toplumdaki engeller kaldırıldıkça hayat herkes için daha güzel olur.”
“Projenin bakış açısı rahatsız edici”
Kendi deyimiyle “kör denecek kadar az gören, sağır denecek kadar az duyan” Körüz.biz ekibinden Murat Kefeli, “Bu tür bir yaklaşımın tıpla iç içe olan kurumlarda bile görülmesini 'trajik buluyorum” dedi. “Reklamda sağlamcı tavır, ötekileştirme, ayrımcılık, yetersizlikle eşitleme var... Var da var” diyen Kefeli şöyle konuştu:
"Karanlık odada uyanmak kişiyi mutsuzluğa sürükler' teorisinden yola çıkarak körlerin güneşi hissedemeyeceğini düşünen bazı psikolog ve psikiyatrlar gibi akıl dışı bir bakış açısıdır bu. Kişinin algıları, kişinin gerçekliğiyle bütünleşiktir. Gören biri güneşi gözleriyle görür ve yorumlar, kör biri ise yüzünde hissettiği ısı veya saat kavramıyla aynı sonuca ulaşır. Aynı durum sağırlar için de geçerlidir. Duyan bir kişi algılarını sesle yönetirken sağır biri bunu kimi zaman beden dili kimi zaman ortam gerçekleri ile tamamlar. Sonuç olarak duyan da sağır da benzer bir algısal sonuca ulaşır.
Projenin bakış açısı bu nedenle çok rahatsız edici. Görme, duyma gibi 'toplanan gerçeklik verileri' ile oluşan hislerde duyu organları tek başına bir 'algı kaynağı' değildir. Bu, derlenerek oluşan ve kişinin gerçekliğiyle bağlantılı bir algıdır ve bu nedenle sesin olmaması kişinin algılarından ortaya çıkan yansımalarda birincil düzeyde bir eksiklik yaratmaz.”
"Duymamak eksiklik değil, kimliktir"
Bu tür sloganların çoğunlukla iyi niyetli oluşturulmuş olsa da sağlamcı bakış açısını pekiştirdiğini hem de sağır kültürünü göz ardı ettiğini hatırlatan İşaret dili çevirmeni Ceren Ay şöyle konuştu:
"Bu sloganda da işitmenin ideal ve zorunlu bir durum olduğu ima edilerek sağırların yaşam kalitesinin ancak işitme yoluyla arttırabileceğini düşündürmektedir. Oysa sağırlar işaret dili aracılığıyla kendilerine özgü bir iletişim biçimi ve kültür geliştirmişlerdir. Sağır toplumu için duymamak bir eksiklik gibi değil, bir kimliktir."
“Hayat duyunca güzel gibi bir bakış açısı sağırların kültürel kimliğini ve yaşam deneyimlerini yok saymaktadır” diyen Ay, Bu proje yalnızca işitme yetisini merkeze alıp sağırların diline, kültürüne ve kimliğine yer veren bir anlayış benimsememiş” dedi.
Belediyelerin sağır toplumunun görüşlerini dikkate alarak projeler geliştirmesi gerektiğini belirten Ay, “Gerçek ihtiyaçlarını anlamaya yönelik adımlar atmalı. İşitme cihazı veya tıbbi müdahaleler kadar, sağırların, işaret dili ile erişebildiği hizmetlerin artırılması da eşit ve adil ve kapsayıcı belediyecilik çalışmalara yapılmalı” diye konuştu.

İBB: Sosyal farkındalık değil reklam çalışması
Konuyla ilgili eleştirileri sormak için bianet’in ulaştığı İBB yetkilisi ise şunları söyledi:
“Bu İBB’nin düzenlediği bir sosyal farkındalık çalışması değil. Bu bir reklam çalışması. Biz bunu iş olarak görüyoruz. Bizim için kimin, ne yaptığının bir önemi olmuyor. İlgili şirket reklam vermek için talep oluşturuyor. Üst yönetim talebi kabul ediyor. Biz de ücreti karşılığında istenen reklamı yapıyoruz. Bu nedenle bunun topluma nasıl yansıyacağını düşünmüyoruz.”
İşimet cihazı ve teşhis aleti satan firma
İstiklal Caddesi'nde yapılan reklam çalışmasında her ne kadar yalnızca Türk KBB-BBC Derneği ve Türkiye Odyologlar & Konuşma Bozuklukları Uzmanları Derneği’nin adı yer alsa da, Hayat Duyunca Güzel Platformu’nun internet sitesinde, bir diğer ortak, işitme cihazları ve teşhis aletleri satan Demant adlı kurum görülüyor.
Reklamı yapılan hayatduyuncaguzel.com adlı internet sitesinin sahibine baktığımızda ise DEMANT İŞİTME CİHAZLARI SAN. VE TİC. A.Ş. karşımıza çıkıyor.
Sitenin ana sayfasında yer alan bilgilendirmede şu ifadeler bulunuyor:
“Hayat Duyunca Güzel Platformu’nda, işitme sağlığı hakkında merak ettiklerinizi öğrenebilir, işitme sağlığınız için size rehber olacak birçok içeriğe ulaşabilirsiniz.”
Hayat Duyunca Güzel Noktaları başlıklı bir kutuda ise şu yönlendirme yapılıyor:
“İşitme sağlığınızla ilgili daha fazla bilgi almak için, Google Haritalar'ı kullanarak işitme sağlığı uzmanlarını ve işitme sağlığı noktalarını arayabilirsiniz.”
Bunun yanı sıra, Hayat Duyunca Güzel Platformu tarafından hazırlanmış bir reklam filmi de bulunuyor. "Bizi hayata bağlayan şeylerden biri de duymaktır" sağlamcı ifadelerinin yer aldığı bu reklam filmi, birçok televizyon kanalında da haber olarak yayımlandı.
(AD)
Otistik aktivist Devrim Nesin: Sağlam beden algısı, patriarkanın parçası

"Toplum bize eşitsizliği dayatıyor, biz mücadele edelim"

ÖĞRENCİLERİN MÜCADELESİ SONUÇ VERDİ
Marmara Üniversitesi, İsrail'in Hayfa Üniversitesi ile işbirliğini sonlandırdı

FİZİKSEL ENGELLİ ANNE ANLATIYOR
'Yapamazsın' diyenlere bir çift söz: "Ben başardım"

DÜNYA NADİR HASTALIKLAR GÜNÜ
Fenilketonüri: Bir tabak yemek, bir ömür planlama
