Bulut'a göre, "Türkiye, şartların büyük oranda Saddam yönetimine dayatılmasını, Mısır ve Suriye ise Bağdat yönetimiyle birlikte ABD'ye de bir takım şartların dayatılmasından yana ve bu yüzden zirve yuvarlak ifadelerle geçiştirilecek".
Bulut, Arap ülkelerinin politikalarında Irak ve Suriye'nin temsil ettiği Baas yönetiminin şu anki önemi, ABD'nin Arap ülkelerine yaklaşımında Baas yönetimi konusunda ayrıca bir tavrı olup olmadığı yönündeki sorularımızı yanıtladı.
Bugünkü dışişleri bakanları zirvesine nasıl bir anlam yüklemek gerekiyor. Bu zirve Ortadoğu ülkelerinin ABD'ye rağmen politika belirlemeye doğru gitmelerinin bir işareti olarak görülebilir mi?
Bugünkü zirvede iki önemli eksen var. Birisi nispeten Mısır ve Suriye'nin yer aldığı kutuplaşma. Onlar ABD, Saddam'a bir takım şartlar dayatırken ABD'ye de bazı şartların sunulmasını isteyen bir tutum benimsiyor.
Bir diğeri ise Türkiye'nin ön plana çıktığı kutup. O da esas olarak Saddam'ı, Baas yönetimini sorumlu tutup şartların tümünü Saddam'a dayatmaya çalışan bir ifade tarzı. Esas olarak zirvenin bu esaslar çevresinde döneceğini düşünüyorum.
Ortak bir nokta mutlaka bulunur ama Türkiye burada ikili bir tavır takınıyor. Arap ülkelerini gezmesi, zirveyi toplaması bile hükümetin kendisinden değil, deyim yerindeyse ABD'nin bir şekilde dileğini yerine getirmeyi amaçlayan bir politikaydı başından sonuna kadar. Dolayısıyla zirvenin yuvarlak ifadelerle geçiştirileceğini düşünüyorum.
Basına yansıyan bilgilere göre Türkiye zirvede sunacağı deklarasyonda krizin sorumlusu olarak Irak Baas Yönetimini gösterecek. Siz bu krizin sorumlusu olarak Baas yönetimini görüyor musunuz, Türkiye'nin bu yönde bir tavır almasının altında ne yatıyor sizce?
Bu meseleye global açıdan bakıldığında krizin Baas, Irak veya Saddam'dan kaynaklandığını sanmıyorum. Esas olarak ABD'den kaynaklandığını düşünüyorum. Bulgular da bu yönde. Bunlar bahane. Bugün Baas bahane olacaktır, yarın Suudi'nin rejimi, öbür gün Suriye'nin başka bir şeyi bahane edilecek ve bu böyle devam edecek.
Baas yönetimini bu alanda özgün kılan bir tarafı var mı?
Hayır, bir özgünlüğü yok. Sadece olagelen şey, Irak'taki Saddam yönetiminin geçmişte Kürtler, Şiiler'e hatta kendi halkına yaptıkları gerekçe gösteriliyor. Ama dünyadaki her düzen az ya da kendi halkına karşı baskılar uygulamıştır.
ABD'nin Arap ülkelerine yönelik politikalarında yönetim biçimine göre belirgin bir ayrım göze çarpıyor mu?
1970'lerde böyle bir ayrım vardı. Çünkü Baas yönetimleri Arap milliyetçiliğini, yani nasyonalizmi savunuyorlardı. Ama mesela Cezayir'de bir Baas yönetimi olmadığı halde ABD Cezayir'e karşıydı. Lübnan da aynı şekilde. ABD Arap milliyetçiliğine karşıydı çünkü Arap milliyetçiliği anti Amerikan bir temelde bağımsız ulusalcı çizgiyi izliyordu. Bugün ise bu ayrımlardan ziyade ABD'nin çıkarlarına çomak sokan veya sokmayan sistemler önemli. Yoksa kıstas Baasçılık değildir, mesela Taliban bir Baasçı değildi.
Arap ülkelerinin şu anki politikalarında Baas geleneği ne kadar etkili veya bir etkisi kaldı mı?
Bugün Suriye ve Irak'ta partileri var ve bu da deyim yerindeyse Kemalizm'in veya ulusalcılığın bir başka versiyonu. Ama onlar da çok yumuşadı. Tek parti yönetimleri şu anda. Geçmişe oranla çok yumuşadı, değişti. Mesela önceden sosyalist jargonlar kullanıyorlardı. Bunların hepsi değişti.
Şu anki durumu nasıl tanımlanabilir?
Türkiye'nin cumhuriyet döneminde tek parti yönetiminin 1940'ları, yani artık son demlerini yaşayan, giderek evrim yaşayan bir süreç izliyor. Bir müddet sonra ABD olsa da olmasa da daha demokratik bir sisteme dipten gelen dinamiklerle geçeceklerdir. Bu da dış tehditlerin (ABD'nin tehdidi, Filistin sorunu vb) kalkmasına bağlı.(NK/BB)
* Baas Partisi
Tam adı Arap Sosyalist Baas Partisi ya da Arap Sosyalist Yeniden Doğuş Partisi (Hizb el-Ba's el Arab-i el İştiraki) tek bir sosyalist Arap toplumunu hedefliyor. Parti 1943'de Mişel Eflak ve Salah el- Bitar tarafından Şam'da kuruldu. Bağlantısızlık politikasını benimseyen ve emperyalizme, sömürgeciliğe karşı çıkan parti, islamı değerler ile sınıf farklılıklarını üzerine çıkmayı hedefleyen bir çizgi belirledi. Irak Baas Partisi 1963'de iktidara geçti. 1980'de Batı yanlısı bir politika izlemeye başladı.